sumeyye
Fri 29 January 2010, 10:47 pm GMT +0200
Müşriklerin Kâbe´ye Astığı Anlaşma Sahifesinin Güve Tarafından Yenilişi
Haşim ve Muttalib oğulları Şı´b´da üç yıl kuşatılmış bir halde kaldıktan sonra,[238] Kabe´nin içinde asılı sahifeye, Yüce Allah ağaç kurdunu (güvesini) musallat etti.
Güve; sahifede, Allah´ın ismi anılan[239] "Bismik´allahümme=5enin isminle başlarım ey Allah" cüm lesi dışında,[240] zulüm ve cevr ifade eden herşeyi yedi, bırakmadı.[241]
Bunu Yüce Allah Peygamberimiz (a.s.)a vahiyle bildirdi .[242]
Peygamberimiz (a.s.) da, Ebu Talib´e:
"Ey amca! Benim Rabbim olan Allah, Kureyşlilerin sahifesine ağaç kurdunu (güvesini) musallat etti. Allah´ın isminden başka, onda tesbit edilen,zulüm, akraba ile ilgi kesme, bühtan., gibi şeylerden hiçbiri ni bırakmadı, yok etti!" buyurdu.
Ebu Talib:
"Bunu sana Rabbin mi haber verdi?" diye sordu.
Peygamberimiz (a.s.):
"Evet! Rabbim haber verdi" buyurdu.[243]
Ebu Talib:
"Ey kardeşimin oğlu! Bana haber verdiğin şey gerçek midir?" diye sordu.
Peygamberimiz (a.s.):
"Evet! Vallahi gerçektir!" buyurdu.[244]
Ebu Talib:
"Vallahi, bizim yanımıza da,[245] senin yanına da, (bunu haber verecek) hiç kimse girmemiştir![246] Bunu sana kim haber verdi?" diye tekrar sordu.
Peygamberimiz (a.s.):
"Rabbim haber verdi. Doğrudur bu ey amca!" buyurdu.
Ebu Talib:
"Ben şehadet ederim ki; sen ancak doğru söylersin!" dedi.[247]
Ebu Talib bu haberi kardeşlerine anlattı. Kardeşleri:
"Senin bu husustaki kanaatin nedir?" diye sordular.
Ebu Talib:
"Vallahi, o bana hiçbir zaman yalan söylememiştir!" dedi.
Ebu Talib´e:
"Sen bu hususta ne yapmamızı uygun görürsün?" diye sordular.
Ebu Talib:
"Elbiselerden, bulabildiğiniz en güzelini giymenizi, sonra da Kureyşlilerin yani arına kadar varmanızı, onlara bu sahifenin haberini -kendilerine haber erişmeden önce- anmanızı uygun görüyorum!" dedi.
Hep birlikte gittiler, Mescid-i Haram´a girdiler, Hicr´e kadar vardılar. O sırada, Kureyşlilerin emir ve nehiy sahipleri olan yaşlıları orada oturuyorlardı.[248] Onlar Ebu Talib ile yanındakileri görünce, çektik lerine dayanamayarak Peygamberimiz (a.s.)ı kendilerine teslim etmek üzere gelmek zorunda kaldıklarını sandılar.[249] Ebu Talib´le yanındakileri, hemen meclislerine aldılar.
"Ne söyleyecekler?" diye, onlara bakmaya başladılar.
Ebu Talib:
"Biz, sizce bilinen, kabul edeceğiniz bir iş için gelmiş bulunuyoruz" dedi. Müşrikler:
"Hoşgeldiniz, safa geldiniz!" dediler.[250] Ebu Talib:
"Ey Kureyş cemaatı![251] Hiçbir zaman yalan söylememiş olan[252] kardeşimin oğlu bana haber verdi[253] ki; sizin yazmış olduğunuz sahifenize, Allah ağaç kurdunu (güvesini) musallat kılmış; o, onun içindeki cevr, zulüm ve akrabalarla ilişiği kesme., gibi herşeye dokunmuş, onda sadece Allah´ın ismi anılan sözler kalmıştır![254] Haydi,[255] aleyhimizde yazdığınız[256] sahifenizi getiriniz![257] Eğer kardeşimin oğlu doğru söylemiş ise,[258] sahife onun dediği gibi çıkarsa,[259] vallahi biz en sonuncumuz ölmedikçe onu size teslim etmeyiz![260] Artık siz de kötü görüşünüzden,[261] bizimle ilginizi kesmek-ten[262] vazgeçin![263] Eğer dediği doğru çıkmazsa, kardeşimin oğlunu size teslim ederim[264] Siz de onu ister öldürürsünüz, isterseniz sağ bırakırsınız!" dedi.[265]
Müşrikler:
"Kabul ettik![266] Sen bize insaflı davrandın!" dediler.[267]
Bu hususta akityaptılar.[268]
Sahifeyi getirmek üzere,[269] acele[270] adam gönderdiler.[271]
Müşrikler bu işin arzularına uygun geleceğini sandılar.[272]
Sahife getirilince, Ebu Talib:
"Okuyunuz onu!" dedi.
Sahife açıldığı zaman,[273] onu Peygamberimiz (a.s.)ın dediği gibi buldular.[274]
Sahifede; Allah´ın isminden başka herşey, güve tarafından yenilmiş, bitiriliri işti ![275]
Kureyş müşriklerinin elleri yanlarına düştü![276]
Ebu Talib, bundan kuvvet ve cesaret alıp bağırarak:[277]
"Her halde, zulmettiğiniz, akraba ile ilişiği kesip kötülük yoluna saptığınız sizce de belli oldu, değil mi?!" dedi.[278]
Müşriklerden hiçbiri Ebu Talib´e cevap vermedi.[279]
Ancak:
"Siz bize sadece sihir ve bühtan getirdiniz![280]
Bu, sahibinizden sâdır olan bir sihirden başka birşey değildir!" dediler.[281] Red ve inkâr ettiler.
Peygamberimiz (a.s.)la ashabına yapageldikleri kötülükleri, katlıkları tekrarladılar.[282]
Kureyşlilerin ileri gelenlerinden bazıları ise, Hâşim oğullarına karşı yaptıkları şeylerden dolayı, bir birlerini kınadılar.[283]
Ebu Talib ile ashabı, Kabe örtüsü arasına girerek:
"Ey Allah! Bize zulmedenlere, akrabalarla ilişiğini kesenlere, bize yapılması haram olan şeyleri helâlleştirenlere karşı bize yardım et!" diyerek yalvardıktan sonra, Şı´b´a döndüler.[284]
Müşriklerden bir topluluk:
"Bu, kardeşlerimize karşı, tarafımızdan yapılmış bir zulümdür!" dediler,[285] pişmanlık duydular.[286]
[238] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 188, 209, Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1 , s. 273, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c.2, s. 312, Zehebî, Târîhu´l-islâm , s. 221, 222.
[239] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 188-189, 209, Yâkubî, Târih, c. 2, s. 31 , Ebu Nuaym , c. 1, s. 273, Beyhakî, c. 2, s. 312, İbnEsîr, Kâmil, c. 2, s. 89-90, Zehebî, s. 222.
[240] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.2, s. 16, İbn Sa´d, c. 1, s. 209.
[241] İbn Sa´d, c.1, s. 209, Yâkubî, c. 2, s. 31, Ebu Nuaym, c. 1, s. 273-274, Beyhakî, c. 2, s. 312, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ,c.1,s. 197, Zehebî, s. 222.
[242] İbn Sa´d, c. 1, s. 188-189, Belânın, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 234, Ebu Nuaym, c. 1, s. 274, Beyhakî, c. 2, s. 312, Zehebî,s. 222.
[243] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1 , s. 128, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 97,Halebî, İnsânu´l-Uyûn, c. 2, s. 35, Zürkânî, M evâhibu´l-ledünniye Şerhi, c. 5, s. 290.
[244] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, c. 1, s. 197.
[245] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 234.
[246] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, İbn Seyyid, c. 1, s. 128, Ebu´l-Fidâ, t 3, s. 97.
[247] Belâzulî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 234.
[248] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1,s.189, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 197-198.
[249] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 274, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 313, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s.127, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 85, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 1, s. 375, Halebî, İnsânu´l-Uyûn, c. 2, s. 35, Zürkânî,Mevâhibu´l-ledünniye Şerhi, c. 1, s. 290.
[250] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 198.
[251] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.2, s. 16, İbn Seyyid, Uyun, c. 1 , s. 128, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 97.
[252] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198.
[253] İbn İshak, İbn Hişam , c. 2, s. 1 6, İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec, c. 1 , s. 198, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 90, Ebu´l-Fidâ, c.3, s. 97, Halebî, c. 2, s. 36.
[254] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 90, Halebî, c. 2, s. 36.
[255] İbn İshak, İbn Hisam, c. 2, s. 16, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 234, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 97.
[256] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 234.
[257] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, Belâzurî, c. 1 , s. 234, İbn Esîr, c. 2, s. 90.
[258] İbn Şa´d, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 1 98.
[259] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 97.
[260] Ebu Nuaym , c. 1, s. 274, Beyhakî, c. 2, s. 313, İbn Seyyid, c. 1, s. 127, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 222, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s.85, Suyûtî, c. 1, s. 375, Halebî, c. 2, s. 36, Zürkânî, c. 1, s. 290.
[261] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 128, Halebî, İnsânu´l-Uyûn, c. 2, s. 36.
[262] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, İbn Sa´d
[263] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 1 98, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 97, Halebî, c. 2, s. 36.
[264] İbn İshak, İbn Hisam, c. 2, s. 16, İbn Sa´d, c. 1, s. 209, Beyhakî, Delâilü´n-nübüwe, c. 2, s. 313, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 97, Halebî c. 1,s.36.
[265] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Ebu Nuaym, Delâil, c. 1, s. 274, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 313, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Seyyid,Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 127, E bu´l-Fidâ, c. 3, s. 85, Halebî, c. 1, s. 36, Zürkânî, Mevâhibu´l-ledünniye Şerhi, c. 1, s. 290.
[266] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.2, s. 17, İbn Seyyid, c. 1, s. 127, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 97.
[267] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198, Halebî, c. 2, s. 36.
[268] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 17, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 97.
[269] İ bn Sa´d, c. 1, s. 189, Bel âzurf, E nsâbu´l -eşraf, c. 1, s. 234, E bu´l-F erec, c. 1, s. 198.
[270] Belâzurî, c. 1, s. 234, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 90.
[271] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198.
[272] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 234.
[273] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Seyyid, c. 1 , s. 127, Halebî, c. 2, s. 36.
[274] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 17, İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Belâzurî, c.1, s. 234, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s.90, İbn Seyyid, c. 1, s. 127, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 97.
[275] İbn Sa´d, Tabakât, 11, s. 189.
[276] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Belâzurî, c. 1, s. 234, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198, Suyûtî, Hasâisü´l-kübrâ, c. 1,s.379.
[277] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Belâzurî, c. 1, s. 234, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 90.
[278] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 90, Suyûtî, c.1, s. 376.
[279] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Ebu´l-Ferec, c. 1, s. 198, Suyûtî, c. 1, s. 376, Halebî, c. 2, s. 36.
[280] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 234, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 90.
[281] Yâ kubf, T ârfh, c. 2, s. 3 2, E b u N uay m, D el âil ü´n-nübüvve, c. 1, s. 2 74, B eyhak f, D e lâi lü´n-nübüvve, c. 2, s. 313, Zeheb f,Târîhu´l-islâm, s. 222, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 85.
[282] Ebu Nuaym, c. 1, s. 274, Beyhakî, c. 2, s. 313, Zehebî, s. 222, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 85.
[283] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1, s. 189, Ebu Nuaym , c. 1, s. 274.
[284] İbn Sa´d, c. 1, s. 189, Halebî, İnsânu´l-Uyûn, c. 2, s. 36.
[285] İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 128, Halebî, c. 2, s. 36.
[286] Ebu Nuaym, c. 1, s. 274, İ bn Seyyid, c. 1 , s. 128, Halebî, c. 2, s. 36.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 2/108-112.