hafiza aise
Thu 7 July 2011, 03:47 pm GMT +0200
4— Müşrikler Medine Önlerinde:
Müşrikler Allah Rasülü'nü (s.a.) bir ay süreyle kuşatma altında tuttular. Ancak Allah'ın, müslümanlarla müşrikler arasındaki hendekle O'nu koruması sebebiyle aralarında çarpışma olmadı. Şu kadar var ki, Amr b. Abd-i Ved ve onunla beraber Kureyş'ten birkaç süvari hendeğin yanına kadar geldiler. Hendekle karşılaşınca: "Bu, Arapların hiç bilmediği bir harp hilesidir." diyerek hendeğin en dar yerine yönelip, oraya hücum ettiler. Atlarıyla sıçrayıp hendekle Sel' dağı arasındaki kıraç yere geçtiler. Müslümanlara meydan okuyup döğüşmeye devam ettiler. Amr b. Abd ile döğüşmek için Hz. Ali -Allah O'ndan razı olsun- ileri atıldı ve onunla karşılaştı. Allah onun elinde Amr'ın canını aldı. Amr b. Abd, müşriklerin en namlı kahraman ve babayi-ğitlerindendi. Geri kalanlar da korkarak arkadaşlarının yanına kaçtılar. Hendek savaşında müslümanların parolası: "Hâ Mim. Lâ yunsarûn = Ha Mîm. Onlar yardım görmeyecekler." idi.'[647]
Muhasara hali müslümanların aleyhine uzayıp gidince Allah Rasûlü (s.a.) Gatafan komutanlarından Uyeyne b. Hısn ve Haris b. Avf ile, şayet kavimleriyle birlikte çekip giderlerse Medine'nin yıllık meyve mahsûlünün üçte birini vermek kaydıyla anlaşma yapmak istedi. Görüşmeleri bu şekilde devam ediyordu: Allah Rasûlü (s.a.) bu hususta Sa'd b. Ubâde ve Sa'd b. Muaz'ın görüşlerini sordu. Onlar: "Ey Allah'ın Rasûlü! Eğer Allah (c.c.) bunu, bu şekilde sana emretmişse başımız gözümüz üstüne! Yok eğer bu sadece senin, bizim için yaptığın bir şeyse buna hiç hacet yok. Çünkü (bir zamanlar) bjz ve şu kavim Allah'a şirk koşar, putlara taparken bile, bunlar misafirlik |e satın almanın dışında Medine'nin bir tek meyvesini yemeyi bile umamamış-lardır. Şimdi Allah bizi İslâm'la şereflendirmiş, ona ulaştırmış ve seninle kuvvetlendirmişken mi mallarımızı onlara verelim? Onlara kılıçtan başka verecek bir şeyimiz yok!" dediler. Allah Rasûlü (s.a.) de görüşlerini haklı bularak: "Ben, ancak bütün Arapların sizin üzerinize üşüştüklerini gördüğüm için böyle bir şey yapmak istemiştim." dedi. [648],
[647] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/64, 289, 5/377; Ebu Davud, 2597; Tirmizî, 1682. Ebu tshâk hadisinden. Senedi hasendir. Hâkim (2/107) sahih demiştir.
[648] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/312-313.
Müşrikler Allah Rasülü'nü (s.a.) bir ay süreyle kuşatma altında tuttular. Ancak Allah'ın, müslümanlarla müşrikler arasındaki hendekle O'nu koruması sebebiyle aralarında çarpışma olmadı. Şu kadar var ki, Amr b. Abd-i Ved ve onunla beraber Kureyş'ten birkaç süvari hendeğin yanına kadar geldiler. Hendekle karşılaşınca: "Bu, Arapların hiç bilmediği bir harp hilesidir." diyerek hendeğin en dar yerine yönelip, oraya hücum ettiler. Atlarıyla sıçrayıp hendekle Sel' dağı arasındaki kıraç yere geçtiler. Müslümanlara meydan okuyup döğüşmeye devam ettiler. Amr b. Abd ile döğüşmek için Hz. Ali -Allah O'ndan razı olsun- ileri atıldı ve onunla karşılaştı. Allah onun elinde Amr'ın canını aldı. Amr b. Abd, müşriklerin en namlı kahraman ve babayi-ğitlerindendi. Geri kalanlar da korkarak arkadaşlarının yanına kaçtılar. Hendek savaşında müslümanların parolası: "Hâ Mim. Lâ yunsarûn = Ha Mîm. Onlar yardım görmeyecekler." idi.'[647]
Muhasara hali müslümanların aleyhine uzayıp gidince Allah Rasûlü (s.a.) Gatafan komutanlarından Uyeyne b. Hısn ve Haris b. Avf ile, şayet kavimleriyle birlikte çekip giderlerse Medine'nin yıllık meyve mahsûlünün üçte birini vermek kaydıyla anlaşma yapmak istedi. Görüşmeleri bu şekilde devam ediyordu: Allah Rasûlü (s.a.) bu hususta Sa'd b. Ubâde ve Sa'd b. Muaz'ın görüşlerini sordu. Onlar: "Ey Allah'ın Rasûlü! Eğer Allah (c.c.) bunu, bu şekilde sana emretmişse başımız gözümüz üstüne! Yok eğer bu sadece senin, bizim için yaptığın bir şeyse buna hiç hacet yok. Çünkü (bir zamanlar) bjz ve şu kavim Allah'a şirk koşar, putlara taparken bile, bunlar misafirlik |e satın almanın dışında Medine'nin bir tek meyvesini yemeyi bile umamamış-lardır. Şimdi Allah bizi İslâm'la şereflendirmiş, ona ulaştırmış ve seninle kuvvetlendirmişken mi mallarımızı onlara verelim? Onlara kılıçtan başka verecek bir şeyimiz yok!" dediler. Allah Rasûlü (s.a.) de görüşlerini haklı bularak: "Ben, ancak bütün Arapların sizin üzerinize üşüştüklerini gördüğüm için böyle bir şey yapmak istemiştim." dedi. [648],
[647] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/64, 289, 5/377; Ebu Davud, 2597; Tirmizî, 1682. Ebu tshâk hadisinden. Senedi hasendir. Hâkim (2/107) sahih demiştir.
[648] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/312-313.