- Müsned

Adsense kodları


Müsned

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Sat 11 June 2011, 03:05 pm GMT +0200
2. Müsned:

 

Güvenilir tarifine göre Müsned: İlk râvîden sonuncu râvîye kadar, senedi muttasıl olarak Rasûlullah (s.a.v.)'e ref edilen hadîstir. [763] Müsned'deki mernVluk durumunu çoğu zaman aranan bir şart olarak kabul eden Hatîbu'l-Bağdâdî der ki: "Hadîse müsned derken, râvîsi ile, kendine haber isnâd edilen kimse arasındaki isnadın muttasıl olmasını kastederler. Fakat bu tâbiri bilhassa Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'e isnâd edilen haberler hakkında kullanırlar, isnadın ittisali demek, sencd zincirindeki sonuncu şahsa varıncaya kadar, râvîlerinden her birinin, haberi bir üstteki râvîden bizzat dinlemiş olması demektir. Haberde sema sözü zikredilmese bile anane ile alp lâfzını söylemekle) iktifa edilir. [764]

Mutlaka ref şartı aransa bile Müsned, makbul olan göiüşe nazaran, merfûcun mürâdifi değildir. Merfû'un isnadında inkıta olabileceğini gördük; çünkü merfû hadîste sâdece metnin durumuna bakılır. Müsned, ittisal ve ref şartlarını cem etmekle beraber, her merfu' Müsned değildir; çünkü Müsnedde isnada ve metne dikkat edilir. Senedinde sonuna kadar ittisal bulunduğundan, her müsned muttasıl, metni Rasûlullah (s.a.v.)a ulaştığı için de her Müsned merfû'dur. [765] Bu sebeple Hâkim Müsned tâbirinin ancak muttasıl merfû'da kullanılabileceğini belirtmiş[766] ve Müsned'in şartlanndan bahisle onun ne mevkuf, ne mürsel, ne mu'dal olacağını, ne de rivâ yetinde tedlîs bulunabileceğini söylemiştir. Yine Hâkim'in beyânına göre Müsned'in isnadında: Falanın şöyle dediği bana haber verildi Falanın şöyle dediği

Falanın  şöyle  dediği bana rivayet edildi" bana baliğ oldu" Bu haberi falan Hz. Peygamber'e ref etti, O haberin merru, [767]olduğunu zannediyo­rum", gibi, hadîsin nıüsnedliğini bozacak ifâdeler bulunmayacaktır. [768]Bildiğimiz ve îzâh ettiğimiz üzere, Müsned Hadîs'e misâl olarak zikrediîebilecek pekçok misâl vardır. Hâkim'in binlercesine misâl teşkil etmek üzere zikrettiği şu hadîse bakalım: Hâkim diyor ki, Müsned'in misâli, bize Bağdat'ta Ebû Amr Osman b. Ahmed es-Semmâk'in senediyle rivayet ettiği şu hadîstir:

Ka'b b. Mâlik'in babası Mescidte îbnu Ebî Hadred'den alaca­ğım istedi. Sesleri o derece yükseldi ki, bunu duyan Rasûlullah (s.a.v.) hücresinin perdesini aralayarak dışarı çıktı. Ne oluyoruz? diye sor­duktan sonra meseleyi halletti. [769] Şimdi duruma bakalım: Hâkim'in îb­nu's-Semmâk'den hadîs dinlediği aşikârdır. Îbnu's-Semmâk'in el-Hasen b. Mukrem'den semâ'ı olduğu da meydandadır. Aynı şekilde el-Ha-sen'in Osman b. Ömer'den, Osman b. Ömer'in Yûnus b. Yezîd'den hadîs dinlediği bellidir. Yûnussun Zührî ile, Zührî'nin Ka'b b. Mâlik'in oğullarıyle, Ka'b b. Mâlik oğullarının babalan Kab ile, Ka'b'ın da Rasûlullah (s.a.v.) ile görüşüp ashâb-ı kiramdan olduğu malumdur, [770] îbnu 'Abdilber[771]'in Müsned ile Merfû'u müsâvî tutan farklı bir görüşü vardır. Ona göre Müsned, ister muttasıl, ister munkatı' olsun (s.a.v.)'den hâsseten   Rasûlullah   (s.a.v.)'dan   gelen   hadîstir.[772]Hz.   Peygamber senediyle gelen hadîsi, muttasıl Müsned'e misâl olarak zikreder. Munkatic Müsned'e misâl olarak da Rasûlullah (s.a.v.)'dan senediyle gelen hadîsi zikreder. [773]Bu sonuncu hadîsin akabinde îbnu Abdilber der ki:

"Bu hadîs, Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'e isnâd edildiği için Müsneddir, Zuhrî'nin onu îbnu Abbas'dan duymadığı için de mımkatı'dir. [774] Fakat hadîs imamlarının diyerek

Müsned ile Mürsei arasında gözettikleri meşhur farka bu görüş muha­liftir. Gerçek şudur ki, Müsned'de inkıta, İrsal v,b. şeyler düşünül­mez. Aksine Müsned, ref[775] ve ittisali aynı anda ihtiva eder. ittisalin gibi - bîr hadîsin sahîh olduğuna hükmetmek için kâfi gelme­yeceği, [776] ancak îzâh edildiği üzere, zabt ve hıfz şartlan yeter miktarda bulunduğu takdirde sahîh olacağı gayet açıktır. [777]


[763] Kavâ'idu't-ıahdîs, s. 104; krş. Tavzîhu'I-efkâr, c. I, s. »58.

[764] el-Kifâye, s. 21.

[765] Krş. TavzîhuM-efkâr, c. I, s. 259.

[766] Tediîbu'r-râvî, s. 60.                         

[767] Ma'rifetu *ulûmi»l-koıdîs, s.  18.                                             

[768] Aynı csetj s. 19.                                                                   

[769] Ma'rifetu 'ulûmi'l-hadîs, s. 17-18.                                         

[770] Ma'rifetu 'ulûmi'l-hadîs, s. 19.

[771] Yûsuf b. Abdillâh b. Abdissamed b. Abdilberr en-Nemerî  eI-Kurtubîs el-îsti'âb, et-Temhîd, Câmi'u beyâni'l-41tn ve fadlih adlı eserlerin müellifi olup 4G3 yılında veîat etmiştir (Bk. Şezerâtu'z-zeheb, c, III, s. 314).

[772] Krş, îhtisâru (ulûmi*l-hadîs, s. 48.

[773] Tedrîbu'r-râvî, s. 60.

[774] Tavzîhu'l-efkâr, c. I, s. 258.

[775] Tavzîhu'I-efkâr; c. I, s. 258.

[776] Ma'rifetu 'ulûmi'I-hadîs, s.  19.

[777] Bk. Bu eser, Sahîh hadîs bölümü.

Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 183-185.