- Müslümanların birbirlerini sevmesi

Adsense kodları


Müslümanların birbirlerini sevmesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Tue 4 January 2011, 04:11 pm GMT +0200
MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNİ SEVMESİ, SIRLARINI GİZLEMEK, İKİ KİŞİNİN ARASINI DÜZELTMEK, SAYGI, GÜZEL AHLÂK, HAYA VE EDEBLE İLGİLİ DİĞER KONULAR

7820- Nu'mân bin Beşîr radiyallahu anh'-dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu )

"Mü'minler; birbirlerini sevmekte, birbir­lerine merhamette, birbirlerine şefkat göster­mekte tek vücut gibidir. O vücudun bir organı rahatsız olursa, diğer organlar da acı çekip uykusuz kalır.' |Buhârî ile Müslim.]

7821-  el-Mikdâm radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kişi müslüman kardeşini severse, onu sev­diğini kendisine bildirsin." |Ebu Dâvud ve Tirmizî]

7822- Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in

yanında bir adam bulunmaktaydı. Oradan bir (başka) adam geçti. Yanındaki şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Resulü! Ben bu adamı seviyorum.'

'Peki ona bunu bildirdin mi?'

'Hayır.'

'Haydi kalk bunu ona bildir.'' buyurdu. Bunun üzerine adam yerinden fırladı ve ada­ma yetişip şöyle seslendi: 'Ben seni Allah rı­zası İçin seviyorum.'

Adam'ın cevabı: 'Beni kendi rızası için sevdiğin Allah da seni sevsin!'" |Ebû Dâvud]

7823- Yezîd bin Nu'âme radiyallahu anh'­dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kişi bir kişi ile (İslâm) kardeş(i) olduğu zaman, onun ismini, babasının ismini ve kim­lerden olduğunu sorsun. Çünkü böyle yap­mak, sevginin artmasını söyler." ITirmizî]

7824-  Ebu Hureyre radiyallahu anh'dan (dedi ki):

"Sevdiğini ölçülü sev! Çünkü o (sevdiğin) bir gün nefret ettiğin kişi olabilir. Nefret etti­ğinden de ölçülü olarak nefret et! Çünkü o bir gün sevdiğin dostun olabilir." [Tirmizî.]

Tirmizî Peygamber'in sözü olarak gelen rivayeti tercih etmiştir.

7825- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Kıyamet gününde Allah Teâlâ şöyle bu­yuracak: 'Celâlim hakkı için birbirlerini se­venler nerede'/ Bugün onları, gölgemden baş­ka hiçbir gölgenin bulunmadığı şu anda göl­gemde gölgelendireceğim'." [Mâlik ve Müslim.]

7826- Muâz radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

(Allah Teâlâ:) "Celâlim hakkı için birbir­lerini sevenlerin, Peygamber ve şehitlerin dahi gıpta edecekleri nur minberleri olacaktır (buyurdu)" [Tirmirf]

7827-  Ebû İdrîs el-Havlânî radiyallahu anh'dan:

"Dımaşk mescidine girdim. Bembeyaz dişleri olan son derece parlak yüzlü bir deli­kanlı gördüm; insanlar etrafını çevirmişlerdi. Bir şeyde ihtilâfa düştükleri zaman ona soru­yorlar ve onun fikrini alıp geri dönüyorlardı. Onun kim olduğunu sordum; 'Muâz bin Ce-bel'dir' dediler. Ertesi gün erkenden onun ya­nma gittim, baktım ki erken gelmekte beni geçmiş, namaz kılıyordu. Namazını bitirene kadar bekledim, sonra huzuruna vardım, se­lâm verip dedim ki:

'Vallahi ben seni seviyorum.'

'Vallahi mi?' dedi.

'Vallahi' dedim.

'Vallahi mi?' dedi.

'Vallahi' dedim.

'Vallahi mi?' dedi.

'Vallahi' dedim.

Bunun üzerine cübbemin kenarından tu­tup beni kendine çekti ve şöyle dedi:

'Müjde. Ben Allah Resulü sallallahu aley­hi ve sellem'in şöyle buyurduğunu duydum:

'Allah Teâlâ buyurdu: Benim rızam için birbirlerini sevenlere, benim rızam için bir­birlerini ziyaret edenlere ve benim rızam için birbirlerine ikram edenlere muhabbetim va­cip olmuştur'."
|Mâlik|

7828- Ebû Zer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Amellerin en üstünü, Allah için sevmek, Allah için nefret etmekti?:" |Ebû Dâvud]

7829- Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Allah'ın kullarından birtakım insanlar vardır ki ne peygamberdirler ve ne de şehittir­ler. Lâkin Allah katındaki mevkilerinden dola­yı onlara hem peygamberler hem de şehitler kıyamet günü gıpta edeceklerdir." Dediler ki:

"Ey Allah'ın Resulü kimdir onlar, bize bildirir misin?"

"Akraba olmadıkları halde ve mali yönden hiçbir çıkarı da bulunmadığı halde birbirilerini sırf Allah için seven kimselerdir. Vallahi on­ların yüzleri nurdur, şüphesiz onlar nur üzere olacaklardır. Onlar, insanlar korktukları za­man onlar korkmayacak, üzüldükleri zaman da onlar üzülmiyeceklerdir. Sonra şu âyeti okudu: 'Haberiniz olsun. Allah'ın velileri var ya, on­lar için ne korku vardır ve ne de mahzun ola­caklardır'." (Yûnus, 62) [İkisi de Ebû Davud'a ait.]

7830- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Bir adam başka bir kasabada bulunan müslüman kardeşini ziyaret etti. Allah onun yoluna bir melek gönderdi ve melek ona sordu: 'Nereye böyle?' 'Şu kasabadaki arkadaşıma.' 'Ondan beklediğin bir menfaat mi vardır?' 'Hayır sadece onu Allah için sevdiğim için.' 'Ben Allah' in sana gönderdiği bir elçiyim,

hi gıpta edecekleri nur minberleri olacaktır (buyurdu)" [Tirmizî]

7831- Ebû Hureyre radiyallalıu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allah bir kulunu sevdiği zaman, Cibril'i çağırıp 'Ben falan kulumu seviyorum, sen de onu sev!' der. Cibril de onu sever ve sonra (Cibril) gök yüzünde şöyle seslenir: 'Allah, falan kimseyi seviyor, siz de onu sevin.1' Bunu müteakip tüm sema ehli onu sever. Sonra o kul yeryüzünde de herkes tarafından sevilip kabul görür.

Bir kulundan nefret ettiği zaman, Cibril'i çağırıp şöyle der: 'Ben falan kulumdan nefret ediyorum, sen de nefret et!' Hemen Cibril de ondan nefret eder, sonra gökte şöyle seslenir: 'Allah falandan nefret ediyor, siz de nefret edin!' Bunun üzerine gök ehli ondan nefret ederler. Sonra yeryüzündeki tüm varlıklar da ondan nefret ederler."

7832- Diğer rivayet: Süheyl bin Ebû Salih dedi ki: "Arafat'ta idik, derken Ömer bin Abdulazîz geçti. Kendisi hac emîri idi; herkes ona bakıyordu. Dedim ki: 'Babacığım! Allah gali­ba Ömer bin Abdilazîz'i seviyor.'

'Neden?'

'Çünkü herkes onu seviyor. İnsanların kalbinde yer etmiş.'

'Ben de sana bildiriyorum, Ebû Hurey-re'nin şöyle rivayet ettiğini duydum' dedi." Ve yukardaki ilgili hadisi nakletti. [Mâlik, Buhâ-rî, Müslim ve Tirmizî. Lafız Müslim'e aittir.]

7833- Enes radiyallahu anh'dan:

"Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e 'Kıyamet ne zaman kopacak?' diye sordu.

'Soruyarsun ama ona ne hazırladın?' bu­yurdu.

'Bir hazırlığım yok; sadece Allah ve Re­sulünü seviyorum' deyince, O şöyle buyurdu: 'KİŞİ sevdiğiyle beraberdir.'

Enes dedi ki: İslâm'dan sonra artık Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem'in: 'O hal­de sen sevdiklerinle berabersin' sözünden da­ha çok hiçbir şeye sevinmedik."

(Enes dedi ki:) "İşte ben de Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i, Ebû Bekr'i, Ömer'i seviyorum. Onlar gibi amelim yoksa da onlan sevdiğim için (inşaallah) onlarla be­raber olurum. Bunu umuyorum."

7834- Diğer rivayet:

Enes dedi ki: "Ben Allah'ı da ve Resulünü de seviyorum." İlgili hadisi nakletti.

7835- Diğer rivayet:

"Muğire (b. Şu'be)'nin benim akranım olan bir çocuğu geldi. Bunun üzerine Allah Resulü: 'Kıyamet kopuncaya dek yaşarsa ona ihtiyarlık gelmiyecektir'. buyurdu"

[Buharı, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmİzî]

7836- Ebû Zer radiyallahu anh'dan: Dedi ki:

"Ey Allah'ın Resulü! Kişi bir grup insanı sever fakat onlar gibi ameli olmaz." Şöyle buyurdu:

"Ey Ebû Zer! Sen sevdiğinle berabersin." "Ben Allah'ı ve Resulünü seviyorum."

"Sen sevdiklerinle beraber olacaksın." Ebû Zer sözünü tekrarladı, Allah Resulü sal-lallahu aleyhi ve sellem de cevabını aynen tekrarladı. [Ebû Dâvud]

7837- Aİşe radiyallahu anhâ'dan: "Mekkeliler'den şakacı bir kadın, Medi­ne'ye geldi. Bir ahbabında konakladı. Âişe dedi ki:  'Sevgilim Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ne doğru söylemiş:

'Ruhlar teçhiz edilmiş askerlerdir. Ezel­den tanışanlar birbirlerini severler. (Ezelde) birbirinden kaçanlar bir türlü uyum sağlaya­mazlar'." [Buhârî]

7838- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allah'a en sevgili olanınızı size bildire­yim mi?"

"Evet" dedik. Şöyle buyurdu:

"Allah'a en sevgili olanınız, insanlara en sevgili olandır, içinizden Allah' in en nefret et­tiği kişiyi size bildireyim mi?"

"Evet" dedi. "İçinizden Allah'ın en nefret et­tiği kişi, insanların kendisinden en çok nefret et­tiği kişidir" buyurdu. |Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat'UL.)

İsnadında Abdurrahman bin Hayde el-En-bârî adh bir râvi vardır.

7839- Câbir radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Meclisler birer emanet yeridir (orada konuşulanlar ifşa edilemez); ancak üç şey ha­riç: Haram kan akıtılmışsa, haram olana ve iffete tecavüz edilmişse ve haksız yere başka­sının malı alınmışsa." [Ebû Dâvud]

7840- Câbir radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Bir adam bir adama bir söz söylerse bu söz onda emanettir, kimseye söyleyemez."

[Ebû Dâvud ve Tirmizî]

7841- Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem

ben çocuklarla birlikte oynarken, bize geldi ve beni bir iş için bir yere gönderdi. Bu nedenle annemin yanına geç kaldım. Bana sor­du: 'Neden geç kaldın?'

'Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem beni bir işe gönderdi.'

'Ne idi o iş?'

'O bir sırdır.'

'Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in sırrını sakın kimseye söyleme!' dedi."

Enes dedi ki: "Vallahi onu bir kimseye an-latsaydım ey Sabit mutlaka sana (da) anlatır­dım." [Buhârî ile Müslim.]

7842- Ebû'd-Derdâ' radiyallahu anh'dan:

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Oruç, namaz ve zekâtın derecesinden daha üstün olan bir şeyi (ibadeti) size bildireyim mi?"

"Evet" dediler.

"İki (dargın) kişinin arasını bulmak. Çün­kü dargınlar arasını ifsat etmek (imanı kökün­den) kazır" buyurdu. [Ebû Dâvud ve Tirmizî.]

Diğer rivayette şunu ekledi:

"Onun saç tıraş ettiğini söylemiyorum. O dini tıraş eder, alıp götürür."

7843- Ebû Mûsâ radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Yaslı bir müslümana, Kur'ân'la amel edip ondan uzaklaşmayana ve adaletli yöneti­ciye hürmet etmek, Allah'a saygıdandır."

[Ebû Dâvud]

7844- Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Yaşlı kimseye sırf yaşından dolayı hür­met eden hiç kimse yoktur ki, Allah da ona yaşlandığında saygı gösterecek birini ihsan etmesin." |Tirmizî]

7845- Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i görmek isteyen yaşlı bir adam geldi, ona yer açmakla cemaat biraz ağır davranınca, Allah Re­sulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

'Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyü­ğümüze saygı göstermeyen bizden değildir'."

[İkisi de Tİrmizî'ye ait.]

7846-  Amr bin Şuayb babasından, o da dedesinden radiyallahu anh: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Küçüğümüze acımayan, büyüğümüzün kadrü kıymetini bilmeyen bizden değildir."

[Ebû Dâvud ve aynı lafızla Tirmizî]

7847- Âişe radiyallahu anhâ'dan:

"Ona bir dilenci uğradı, eline bir ekmek parçası verip savuşturdu. Az sonra üstü başı düzgün biri geldi, onu oturttu yedirdi. Sebebi sorulunca da şöyle dedi: 'Allah Resulü sallal­lahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 'İnsan­lara kendi mevki ve durumlarına göre davra­nın!'" [Ebû Dâvud]

7848-  Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Cerîr bin Abdullah, eve girdi. Evin içi dolu idi, oturacak yer bulamayınca Allah Re­sulü sallallahu aleyhi ve sellem ona izarını ya da ridâsını atıp: 'Bunun üstüne otur!' dedi. Onu alıp, öptü ve bağrına bastı. Sonra şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Resulü bana ikram ettiğin gibi Allah da sana ikram etsin!' Bunun üzeri­ne Allah Resulü şöyle buyurdu: "Size bir kav­min ulusu gelirse, ona hürmet edin!'" [Taberâ-nî, Mu'cemu'l-Evsat'Ut ve Bezzâr hafî bir senedle.]

7849- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kişi müslüman kardeşine hürmet ettiği za­man sanki Allah'a saygı göstermiş gibi olur."

[Bezzâr leyyin bir senedle.]

7850- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Hiçbir şey beklemeden ve kendisinden de korkmadan, bir insan müslüman kardeşinin (atı­nın) üzengisinden tutarsa Allah onu bağışlar."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat'te. İsnadında Hafs bin Ömer eİ-Mâzinî vardır.]

7851- Muâz radiyallahu anh'dan: "Ayağımı özengiye koyup (yola çıkarken) Allah Nebisi saUallahu aleyhi ve sellem'in ba­na en son tavsiyesi şu olmuştur: 'Ey Muâz! İn­sanlara karşı güzel ahlâkla davran!'" [Mavattâ.]

7852- Mâlik radiyallahu anh'dan: (Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gön­derildim."

7853- Âişe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü saUallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Şüphesiz mü'min güzel ahlâk sayesinde, oruç tutan ve gece namaz kılanların derecesi­ne ulaşır." [Ebû Dâvud]

7854- Âişe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"İman bakımından mü' minlerin en mü­kemmeli, ahlâkça en güzel olan ve ailesine en güzel davrananlardır."

7855- Ebû'd-Derdâ radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kıyamet günü mü'minin terazisinde gü­zel ahlâktan daha ağır bir şey yoktur. Allah Teala, çirkin ve ne konuştuğunu bilmeyenler­den nefret eder."

7856- Câbir radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"içinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde mevki cihetinden bana en yakınınız ahlâkça en güzel olanlanmzdır. En nefret et­tiklerim ve kıyamet gününde benden en uzak olanlarınız ise gevezeler, boşboğazlar ve yük­sekten atanlardır." Dediler ki:

"Ey Allah'ın Resulü! Gevezeler, boşbo­ğazlar ve yüksekten atanlar kimlerdir?"

"Onlar mütekebbir (büyüklük taslayan) kimselerdir" buyurdu. [Tirmizî]

7857-   Nevvâs bin Sem'ân radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Birr (iyilik) güzel ahlâktır. Günah ise, içini rahatsız edip, insanların görmesinden hoşlanmadığın şeylerdir." [Müslim ve Tirmizîl

7858- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allah'tan nasıl haya edilmesi gerekiyor­sa öyle haya edin!" Dedik ki:

"Ey Allah'ın Resulü! Allah'a şükür biz Allah'tan haya ediyoruz."

"Sizin yaptığınız (haya) değildir, lâkin Al­lah'tan hakkıyla haya etmek, başım ve İçinde­kileri, karnım ve içindekileri koruman, ölümü ve kabirde çürümeyi hatırlamandır. Kim âhi-ret yurdunu isterse, dünya zinetini terk eder ve âhireti dünyaya tercih eder. İşte kim bunu yaparsa, Allah'tan hakkıyla ve kemaliyle korkmuş olur." ITirmizî]

7859- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, kardeşine fazla haya sahibi olduğu şeklinde öğüt veren Ensâr'dan bir adamın yanına uğra­dı ve şöyle buyurdu: 'Onu bırak (utansın), zi­ra haya imandandır'." [Altı hadis imamı.]

7860- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Haya imandandır, iman ise cennettedir. Yüzsüzlük cefadandır, cefa ise cehennemde­dir." [Tirmizî]

7861- Ebû Ümame radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Haya ve gerektiği konuşmak imanın, açık saçık ve lüzumsuz konuşmak ise münafık­lığın kısımlarındandır."

[İkisi de Tirmİzî'nindir.]

(Muh. b. Mutarrif) Dedi ki: Hadisin Arapça metninde geçen: "Ayy" kelimesi lüzumundan az konuşmak demektir. Bezâ, açık saçık konuşmak demektir. Beyân ise, halka hitap ederken çok konuşup da sözlerini uzatan Allah'ın rızasına muhalif olarak İnsanları uzun uzun öven hatip­ler gibi çok konuşup gevezelik etmek demektir.

7862- İmrân bin Husayn radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Haya insanı daima iyi ve doğruya ulaştı­rır." Beşir bin Kâ'b der ki:

"el-Hikme (mecmuasmda) şöyle yazılıdır: 'Ağırbaşlılık ve Allah'a tazimin de hayadan olduğunu görüyoruz."

7863- Diğer rivayet:

"Hayanın zayıf olanı da vardır." Bunun üzerine Ömer dedi ki:

"Ben sana Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'den naklediyorum; sen ise bana kendi sahifelerinden söz ediyorsun."

IBuhârî, Müslim ve Ebû Dâvud.]

7864-  Ebû Mes'ûd el-Bedrî radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Geçmiş peygamberlerin sözlerinden in­sanların yetiştiklerinden birisi de: Utanmadı-ktan sonra ne istersen onu yap!"

[Buharı ile Ebü Dâvud.J

7865- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem örtüsü içindeki bakire kızdan daha utangaç (haya sahibi) idi. Hoşlanmadığı bir şey gördü­ğü zaman (bir şey söylemezdi de) biz onu yü­zünden anlardık." [Buhârî ile Müslim.]

7866- Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Bir şeyde hayâsızlık varsa girdiği yeri iğrenç yapar. Bir şeyde haya varsa girdiği ye­ri (o haya) süsler."  [Tirmizl]

7867- Âişe radiyallahu anhâ'dan:

"(Hz. Peygamber ve Ebû Bekir vefat ettik­ten sonra) Evime girerdim, burada yatan ko­cam (Muhammed) ve babamdır (Ebû Bekr) di­yerek soyunurdum. Fakat (Hz.) Ömer oraya

defnedildikten sonra Ömer 'den haya ederek as­la soyunmadım, hep giyinik kaldım." [Ahmed]

7868- Zeyd bin Talha bin Rükâne radiyal-lahu anh'dan:

(Şu sözü) Allah Resulüne nisbet etti: "Her dinin (önde gelen) bir ahlâkı vardır; İslâm'ın ahlâkı ise hayadır." [Mâlik]

7869- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Mü'minden başka kimse ile arkadaşlık etme! Yemeğini de ancak takva sahibi kimse yesin." [Ebû Dâvud ve Tirmizî]

7870- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kişi dostunun dini üzeredir. Bu nedenle kişi kimle dost olacağına dikkat etsin." [İkisi de Ebû Dâvud ile Tirmizî'ye ait.]

7871-  İbıı Mes'ûd radiyallahu anh'dan, dedi ki:

"İnsanları kardeşleriyle ölçün!"

[Taberânî, Mu'cenin'I-Ke.bîr'de leyyin bir senedle.]

7872- Semure radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Müşriklerle oturmayın, onlarla bir ara­ya gelmeyin! Kim onlarla oturur, ve onlarla birlikte olursa onlardandır." [Tirmizî)

7873- Ebû Mûsâ radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Biriniz elinde ok olduğu halde bir mec­listen ya da çarşıdan geçerse, okunun ucun­dan tutsun. Sonra yine ucundan tutsun." Ebû Mûsâ dedi ki: "Vallahi biz onları (okların uç­larını) bîrbirlerimizin yüzüne doğrultmadan

Ölmedik." |Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvud.]

7874- Câbir radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,

kılıcın kınından çekilmiş bir halde verilip alınmasını yasakladı." jEbû Dâvud ve Tirmizî]

7875- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Birbirlerinizi affedin ki, aranızdaki kin­ler ortadan kalksın!" [Bezzâr, zayıf bir isnadla.]

7876- Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"İnsanlara kötü zan beslemekten sakının!" [Taberânî, Mu'cemit'l-Evsat'ia. tedlis yapmakla ta­nınan bir râvİ kanalıyla.]

7877- İbn Şîrîn radiyallahu anh'dan: "Evimizin dammda, Ebû Katâde ile birlik­teydik. O, kayan bir yıldızı gördü. Ona baktı­lar. Bunun üzerine dedi ki: 'Biz gözlerimizi dikip onu takip etmekten alıkonulduk'."

| Ahmed]

7878- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Biriniz sudaki, gölgesine bakmasın/"

[Taberânî, Mu' cemu' l-Evsat'ta zayıf bir senedle.]

7879- Câbir radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, sabahleyin kandil (yakmak)dan hoşlanmazdı."

[Taberânî, Mu'cemu'I-Evsot'tu zayıf bir senedie.]

7880- Sa'd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallalıu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Biriniz sümkürürse, sümüğünü gidersin de bir mü'minin cildine ya da elbisesine bu­laşmasın." [Bezzâr]

7881-  Âişe radiyallahu anhâ'dan, O, na­maz kılan kimsenin elini böğrüne koymasını çirkin görür ve: "Bunu yahudiler yapar" der­di. [Buhârî]

7882- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kıyamet gününde Allah' in huzurunda in­sanların en kötüsü bir kısım insanlarla başka türlü, Ötekilerle daha başka, türlü konuşan iki­yüzlülerdir." [Nesâî hariç, altı hadis imamı.]

7883- Ammâr bin Yâsir radiyallahu anh'­dan:

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim dünyada iki yüzlü olursa, kıyamet gününde onun ateşten iki dili olacaktır."

[Ebû Dâvud]

7884- Sehl bin Sa'd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Teenni (düşünerek hareket etmek) Al­lah'tandır; acele etmek İse şeytandandır."

[Tirmizî]

7885- Sa'd radiyallahu anh'dan:

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Ahiret ameli dışında, her şeyde ağır ol­mak ve acele etmemek gerekir." [Ebû Dâvud]

7886- Semure radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,

ince deri parçasının (sırım) iki parmak arasın­da kesilmesini yasakladı."

[İkisi de Ebû Davud'a ait.]


 
7820- Bu hadisi Buhârî (edeb 27/4, VII, 77-8) ve Müslim (birr 66-7, s. 1999-2000), eş-Şa'bî ani'n-Nu'mân asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7821- Bu hadisi Ebû Dâvud (5124) ve Tirmizî (2393), Yahyâ b. Saîd an Sevr b. Yezîd an Habîb b. Ubeyd ani'l-Mikdâm asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7822- Bu hadisi Ebû Dâvud (5125), Müslim b. İbr. ani'l-Mübârek b. Fadâle an Sâbit el-Bünânî an Enes senedi ile tahrîc etti.

7823- Bu hadisi Tirmizî (2392), Hâtim b. İsm. an İmrân b. Müslim el-Kasîr an Saîd b. Selmân an Yezîd b. Neâme senedi ile tahrîc etti.

Tirmizî, isnâdı hakkında şu bilgiyi vermiştir: "Yezîd b. Neâme'nin Peygamber'i işittiğine dair bilgiye sahip değiliz. Bununla birlikte İbn Ömer'den gelen aynı rivayetin isnâdı sahîh değildir."

7824- Bu hadisi Tirmizî (1998), Ebû Kureyb an Süveyd b. Amr el-Kelbî an Hammâd b. Seleme an Eyyûb an Muh. b. Sîrîn an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.

İsnâdı hakkında Tirmizî "garîb" hükmü verdi. Bu hadisin ancak Hz. Ali'nin sözü olarak sahîh yoldan geldiğini söyledi.

7825- Bu hadisi Mâlik (şa'ar 13, s. 952) ve Müslim (birr 37, s. 1988), Mâlik an Abdillah b. Abdirrahman b. Ma'mer an Saîd b. Yesâr an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7826- Bu hadisi Tirmizî (2390), Ah. b. Menî' an Kesîr b. Hişâm an Ca'fer b. Burkân an Habîb b. e. Merz‍k an Atâ b. e. Rebâh an Ebî Müslim el-Havlânî an Muâz senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.

7827- Bu hadisi Mâlik (şa'ar 16, s. 953-4), an Ebî Hâzım b. Dînâr an Ebî İdrîs el-Havlânî senedi ile tahrîc etti.

7828- Bu hadisi Ebû Dâvud (4599), Müsedded an Hâlid b. Abdillah an Yezîd b. e. Ziyâd an Mücâhid an raculin an Ebî Zer senedi ile tahrîc etti.

7829- Bu hadisi Ebû Dâvud (3527), Cerîr an Umâre b. el-Ka'kâ' an Ebî Zür'a b. Amr b. Cerîr an Ömer senedi ile tahrîc etti.

7830- Bu hadisi Müslim (birr 38, s. 1988), Abdüla'lâ b. Hammâd an Hammâd b. Seleme an Sâbit an Ebî Râfi' an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.

7831-7832- Bu hadisi Mâlik (şa'ar 15, s. 953), Buhârî (tevhîd 33/1, VIII, 195), Müslim (birr 157-8, s. 2030) ve Tirmizî (3161), Ebû Sâlih an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7833- 7835- Bu hadisi Buhârî (edeb 96/3, VII, 113; ahkâm 10, VIII, 107-8) ve Müslim (birr 164, s. 2033), Sâlim b. ebi'l-Ca'd an Enes asl-ı senedi ile;

Buhârî (edeb 91-95, VII, 112) ve Müslim (birr 164, s. 2033; fiten 139, s. 2270), Katâde an Enes asl-ı senedi ile;

Buhârî (fadâilu'l-ashâb 6, IV, 200), Müslim (birr 163, s. 2032; fiten 137, s. 2269) ve Ebû Dâvud (5127), Sâbit an Enes asl-ı senedi ile;

Tirmizî (2385-6), ayrı ayrı olmak üzere Humeyd ve el-Hasan an Enes tarikleriyle;

Müslim (birr 161-2), ayrı ayrı olmak üzere İshâk b. Abdillah b. e. Talha ve Zührî an Enes tarikleri ile tahrîc ettiler.

7836- Bu hadisi Ebû Dâvud (5126), Mûsâ b. İsm. an Sül. an Humeyd b. Hilâl an Abdillah b. es-Sâmit an Ebî Zer senedi ile tahrîc etti. İsnâdı sahîhtir.

7837- Bu hadisi Buhârî (enbiyâ 2, IV, 104), Leys an Yahyâ b. Saîd an Amre an Âişe muallak senediyle tahrîc etti.

7838- Heysemî, adı geçen raviyi tanımadığını ve diğer râvilerinin güvenilir kimselerden oluştuğunu söylemiştir (Mecma‘ î, 272).

7839- Bu hadisi Ebû Dâvud (4869), Ah. b. Sâlih an Abdillah b. Nâfi' an İbn e. Zi'b an İbn ahî Câbir an Câbir senediyle tahrîc etti.

7840- Bu hadisi Ebû Dâvud (4868) ve Tirmizî (1959), İbn e. Zi'b an Abdirrahman b. Atâ an Abdilmelik b. Câbir b. Atîk an Câbir senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî isnâdı hakkında hasen hükmü verdi.

7841- Bu hadisi Müslim (fadâilu's-sahâbe 145, s. 1929), Ebû Bekr b. Nâfi' an Behz an Hammâd an Sâbit an Enes senediyle tahrîc etti.

7842- Bu hadisi Ebû Dâvud (4919) ve Tirmizî (2509), Ebû Muâviye ani'l-A'meş an Amr b. Murre an Sâlim b. ebi'l-Ca'd an Ümmi'd-Derdâ an Ebî'd-Derdâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

İsnadı hakkında Tirmizî "sahîh" hükmü verdi.

7843- Bu hadisi Ebû Dâvud (4843), İshâk b. İbr. es-Savvâf an Abdillah b. Humrân an Avf b. e. Cemîle an Ziyâd b. Mihrâk an Ebî Kinâne an Ebî Mûsâ senedi ile tahrîc etti.

7844- Bu hadisi Tirmizî (2022), Muh. b. el-Müsennâ an Yezîd b. Beyân an Ebi'r-Ricâl el-Ensârî an Enes senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "garîb" hükmü verdi.

7845- Bu hadisi Tirmizî (1919), Muh. b. Merz‍k an Ubeyd b. Vâkıd an Zerbî an Enes senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "garîb" hükmü verdi.

7846- Bu hadisi Tirmizî (1920), Muh. b. İshâk an Amr b. Şuayb an ebîhî an ceddihî asl-ı senedi ile;

Ebû Dâvud (4943), Süfyân an İbn e. Necîh an İbn Âmir an İbn Amr asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7847- Bu hadisi Ebû Dâvud (4842), Süfyân an Habîb b. e. Sâbit an Meymûn b. e. Şebîb an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc etti.

7848- Heysemî, isnâdında hâllerini bilmediği râvilerin mevc‍diyetine işâret etmiştir (Mecma‘ VIII, 16).

7849- Râvilerinden el-Haccâc b. Artât ve Mus'ab b. Sellâm ihtilâflı râvidirler. Diğer râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ VIII, 16).

7850- Râvilerinden adı geçen râviyi Heysemî, tanımadığını söylemiştir. Diğer râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ VIII, 17).

7851- Mâlik (husnu'l-huluk 1, s. 902), bunu isnadsız olarak irad etmiştir. Bu hadisi, Muvatta dışında "mevsûl" olarak rivayetinin bulunmadığı "dört" belağ ya da mürsel hadisin sonuncusudur.

7852- Muvattâ, husnu'l-huluk 8, s. 904. İbn Abdilberr diyorki: "Bu hadis aslında muttasıl Medenî sahîh bir hadistir. Ebû Hureyre ve başkasından sahîh yollarla gelmiştir."

7853- Bu hadisi Ebû Dâvud (4798), Kuteybe an Ya'k‍b el-İskenderânî an Amr ani'l-Muttalib an Âişe senedi ile tahrîc etti.

7854- Bu hadisi Tirmizî (2612), Ah. b. Menî' an İsm. b. Uleyye an Hâlid el-Hazzâ' an Ebî Kılâbe an Âişe senedi ile tahrîc etti. İsnâdı hakkında sahîh hükmü verdi.

7855- Bu hadisi Tirmizî (2002-3), Ümmü'd-Derdâ' an Ebî'd-Derdâ asl-ı senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.

7856- Bu hadisi Tirmizî (2018), Ah. b. el-Hasan b. Hirâş an Hibbân b. Hilâl an Mübârek b. Fadâle an Abdirrabbih b. Saîd an Muh. b. el-Münkedir an Câbir senedi ile tahrîc etti.

İsnadı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.

7857- Bu hadisi Müslim (birr 14-5, s. 1980) ve Tirmizî (2389), Muâviye b. Sâlih an Abdirrahman b. Cübeyr b. Nufeyr an ebîhî ani'n-Nevvâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7858- Bu hadisi Tirmizî (2458), Yahyâ b. Mûsâ an Muh. b. Ubeyd an Ebân b. İshâk ani's-Sabbâh b. Muh. an Murreti'l-Hemedânî an İbn Mes'ûd senedi ile tahrîc etti ve isnâdının garâbetine dikkat çekti.

7859- Bu hadisi Mâlik (hüsnü'l-huluk 10, s. 905), Buhârî (edeb 77/2, VII, 100), Müslim (îmân 59, s. 63), Ebû Dâvud (4795), Tirmizî (2615) ve İbn Mâce (58), ez-Zührî an Sâlim b. Abdillah b. Ömer an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7860- Bu hadisi Tirmizî (2009), Ebû Kureyb an Abde ve Abdirrahîm ve Muh. b. Bişr an Muh. b. Amr an Ebî Seleme an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti. İsnâdı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.

7861- Bu hadisi Tirmizî (2027), Ah. b. Menî' an Yezîd b. Har‍n an Muh. b. Mutarrif an Hassân b. Atiyye an Ebî Umâme senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.

7862-7863- Bu hadisi Buhârî (edeb 77/1, VII, 100) ve Müslim (îmân 60, s. 64), Şu'be an Katâde an ebi's-Sevvâr an İmrân asl-ı senedi ile;

Müslim (îmân 61, s. 64) ve Ebû Dâvud (4796), daha uzun bir metinle Hammâd b. Zeyd an İshâk b. Süveyd an Ebî Katâde el-Adevî an İmrân asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7864- Bu hadisi Buhârî (edeb 78, VII, 100) ve Ebû Dâvud (4797), Mansûr an Rib'î b. Hırâş an Ebî Mes'ûd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7865- Bu hadisi Buhârî (menâkıb 23, IV, 167; edeb 77/2, VII, 100) ve Müslim (fadâil 67, s. 1809-10), Şu'be an Katâde an Abdillah b. e. Utbe an Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7866- Bu hadisi Tirmizî (1974), Abdürrezzâk an Ma'mer an Sâbit an Enes asl-ı senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.

7867- Bu hadisi Ahmed (VI, 202), Hammâd b. Usâme an Hişâm an ebîhî an Âişe senedi ile tahrîc etti.

7868- Bu hadisi Mâlik (hüsnü'l-huluk 9, s. 905), Seleme b. Safvân b. Seleme an Zeyd b. Talha senedi ile tahrîc etti.

İbn Abdilberr, "Mâlik râvilerinin tamamı bunu Mâlik'ten mürsel olarak rivayet ettiler" demiştir.

7869- Bu hadisi Ebû Dâvud (4832) ve Tirmizî (2395), İbnü'l-Mübârek an Hayve b. Şurayh an Sâlim b. Gaylân ani'l-Velîd b. Kays an Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî, isnâdı hakkında "hasen" hükmü verdi.

7870- Bu hadisi Ebû Dâvud (4833) ve Tirmizî (3278), Muh. b. Beşşâr an Ebî Âmir ve Ebî Dâvud an Züheyr b. Muh. an Mûsâ b. Verdân an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7871- Râvilerinden Muh. b. Kesîr b. Atâ ihtilâflı bir râvidir (Mecma‘ VIII, 90).

7872- Kaynak gösterdiğimiz Tirmizî nüshasında bu hadis mevcut değildir.

7873- Bu hadisi Buhârî (salât 67, I, 116), Müslim (birr 123-4, s. 2019) ve Ebû Dâvud (2587), Ebû Bürde an Ebî Mûsâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7874- Bu hadisi Ebû Dâvud (2588) ve Tirmizî (2163), Hammâd b. Seleme an Ebî'z-Zübeyr an Câbir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî, isnadı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.

7875- Râvilerinden Muh. b. Abdirrahman b. el-Beylemânî zayıftır (Mecma‘ VIII, 82).

7876- Râvilerinden tedlis ile maruf Bakiyye b. el-Velîd dışındakiler güvenilir kimselerdir (Mecma‘ VIII, 82).

7877- Bu hadisi Ahmed (V, 299), Yezîd b. Hârûn an Hişâm an Muh. an Ebî Katâde senedi ile tahrîc etti.

Râvileri, Heysemî'ye göre Sahîh ricâlindendir.

7878- Râvilerinden Talha b. Amr zayıftır (Mecma‘ VIII, 113).

7879- Râvilerinden Hadîc b. Muâvîye zayıftır (Mecma‘ VIII, 112).

7880- Râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ VIII, 114).

7881- Bu hadisi Buhârî (enbiyâ' 50, IV, 145), el-A'meş an Ebî'd-Duhâ an Mesr‍k an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc etti.

7882- Bu hadisi Mâlik (kelâm 21, s. 991), Müslim (birr 98, s. 2011) ve Ebû Dâvud (4782), Ebû'z-Zinâd ani'l-A'rec an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile;

Buhârî (edeb 52, VII, 87) ve Tirmizî (2025), el-A'meş an Ebî Sâlih an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile;

Müslim (birr 99-100, s. 2011), İrâk b. Mâlik, Ebû Zür'a ve Saîd b. el-Müseyyeb tarikleriyle Ebû Hureyre'den tahrîc ettiler.

7883- Bu hadisi Ebû Dâvud (4873), İbn e. Şeybe an Şerîk ani'r-Rükeyn b. er-Rebî' an Nuaym b. Hanzale an Ammâr senedi ile tahrîc etti.

7884- Bu hadisi Tirmizî (2012), Ebû Mus'ab el-Medenî an Abdilmüheymin b. Abbâs b. Sehl b. Sa'd an ebîhî an ceddihî senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "garîb" hükmü verdi.

7885- Bu hadisi Ebû Dâvud (4810), el-Hasan b. Muh. b. es-Sabbâh an Affân an Abdilvâhid an Sül. el-A'meş an Mâlik b. el-Hâris an Mus'ab b. Sa'd an ebîhî senedi ile tahrîc etti.

7886- Bu hadisi Ebû Dâvud (2589), Muh. b. Beşşâr an Kureyş b. Enes an Eş'as ani'l-Hasan an Semure senedi ile tahrîc etti.



Rüveyha
Sun 15 May 2016, 08:25 pm GMT +0200
Esselamu aleykum..Rabbim bu güzel hasletlerle bizleri süslesin...Kötü hasletlerden bizleri ırak eylesin

Lal-i Hal
Sun 15 May 2016, 08:36 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.
Seven sevdigine sevdigini soylesin insallah:)

ceren
Sun 15 May 2016, 08:44 pm GMT +0200
Aleykumselam.Allah muslumanlara birlik ve beraberlik icinde yasamayi birbirlerini sevmeyi emir etmistir.Rabbimin emrine uyanlardan olalim inşallah...

Bilal2009
Sun 15 May 2016, 08:46 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Müslümanlar birbirlerini Allah için sevmeli ki Müslümanlar arası bağ kuvvetlensin ve dünya huzur bulsun.  Rabbim bizlere bunu nasip eylesin. Rabbim paylaşım için razı olsun.