saniyenur
Thu 27 October 2011, 11:19 pm GMT +0200
23- Müslümanlara Gıyabında Dua Etmenin Fazileti
2477- Ebu'd-Derdâ' (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
“Bir müslüman kimse, din kardeşi için onun gıyabında hayır dua ettiği zaman, melekler, o kimseye:
“Amin. Bunun bir katı da sana verilsin” diye dua ederler” [966]
Açıklama:
Hadiste, müslümanların, din kardeşleri için onların gıyabında ettikleri duaların mutlaka kabul edildiği, ayrıca dua edene de kardeşine istediğinin mislinin verilmesi için bir meleğin dua ettiği bildirilmektedir.
“Bir kimsenin gıyabı” denildiği zaman, önce “Ondan uzakta, onun bulunmadığı yer” akîa gelir. Burada sözkonusu edilen gıyabdan maksat ise, Aliyyu'İ-Kârî'nİn ifâdesine göre; dua edilen kişinin dua edenin duasını işitmemesidir. Bu bedenî uzaklıkla olabileceği gibi dua edenin kalbiyle veya dua edilenin duyamayacağı kadar kısık bir sesle dua etmesi ile de mümkündür.
Taberânî'nin bir rivayetinde Yusuf b. Esbât “Ben uzun zaman bu hadisin bedenî uzaklığa delâlet ettiğini zannettim. Ama şimdi anladım ki sesi duyulmayan kişi aynı sofrada bile olsa gâibdir” demiştir.
Nevevî, müslümanlardan bir grup için hatta tüm müslümanlar için yapılan dualann da bu hadisin hükmüne gireceğini söyler. Nevevî'nin bildirdiğine göre eskilerden bazılan kendileri için dua etmek istedikleri zaman, onu diğer müslümaniar için isterlerdi. Çünkü bu şekilde yapılan dualar makbuldür ve isteğinin bir misli de kendisine verilecektir. [967]
Bezzâr'ın, İmrân b. Husayn (r.a)'dan yaptığı bir rivayette de Peygamber (s.a.v.):
“Kardeşin, (din) kardeşi için onun gıyabında yaptığı dua geri çevrilmez” buyurmaktadır .
müslümanlar için onların haberi olmadan yapılan dualar tam bir samimiyet taşıdığı, gösteriş ve riyadan uzak olduğu için bu derece önemli bir özellik arz etmektedir. Üstelik bu, dua edenin büyüklüğüne ve yüceliğine delâlet eder. Çünkü bu davranışı, onu, kıskançlık ve hırs gibi kötü huylardan uzaklaştırı ve “Sizden biri kendisi için istediğini müslüman kardeşi için de istemedikçe kâmil imana sahib olmuş olmaz” hadisindeki yüce duyguyu gerçekleştirir, müslümanı fedakârlığa ulaştırır.
2478- Safvân b. Abdullah'tan rivayet edilmiştir:
“Şam'a gelmiştim. Ebû'd-Derda'nın evinde vardım. Fakat onu evde bulamadım. Evde, hanımı Ümmü Derdâ'yı buldum. Ümmü Derdâ, bana:
“Bu sene haccetmek mi istiyorsun?” diye sordu. Ben de:
“Evet, İstiyorum!” dedim. Ümmü Derdâ' der ki:
Öyleyse Allah'a bizim için hayır duasında bulun! Çünkü Peygamber (s.a.v.):
“Müslüman kişinin, din kardeşine gıyaben yaptığı duası kabul olunur.
Dua eden kimsenin başında görevli bir melek vardır. Kiş, din kardeşi için hayır duasında bulundukça, bu melek, o kimse için:
“Âmin! İşediğin o hayırın bir misli de sana olsun” diye dua eder” buyurdu. [968]
[966] Ebu Dâvud, Vitr 29 1534.
[967] Nevevî, Müslim Şerhi, 17/48.
[968] Buhârî, Edebü'I-Müfred, 625; İbn Mâce, Menasik 5, 2895; Ahmed b. Hanbel, Müsncd, 5/195, 196, 452.