- Müslüman Müslümana silah çekemez

Adsense kodları


Müslüman Müslümana silah çekemez

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Tue 18 September 2012, 03:38 pm GMT +0200
Müslüman Müslümana silah çekemez!

Ayetler ikaz ediyor: (mealen ) ?Müminlerden iki cephe karşı karşıya gelerek vuruşmaya kalkışacak olursa aralarına girin ve barışmalarını sağlayın.

Adil şekilde sağlanan barışa uymayan tarafı da barışa zorlayın.. Müminler kardeştirler. Kardeşlerin arasını bulun; barışı tesis edin!? (49/9-10)

Hadisler ikaz ediyor: - İki Müslüman vuruşmaya kalkışırsa ölen de öldüren de cehennemdedir! Derler ki: -Öldüren katil cehennemdedir, ama ölen neden cehennemlik olsun? Buyurur ki: - O da öldürmek için vuruşmaya girişmişse öyledir!.?

Ayetlerde de, hadislerde de Müslüman?ın kardeşiyle çatışmasına izin yoktur. Bu sebeple Irak?taki Sünni-Şii kardeş çatışması ihtimaline dinden izin çıkarmak mümkün değildir...

Sünni-Şii konusunu tarihî derinlikleriyle incelediği köşe yazısını, ?Çatışma konusunu düşünmek bile insana dehşet veriyor.? diyerek bağlayan Taha Akyol?un kitaplık çaptaki bu derin tahlilini bugün tefekkürlerinize takdim ediyorum. Olayın kökenine inince siz de diyeceksiniz ki, herkesin kendi doğrularına saygı duyarak barış içinde yaşamaktan başka çare yoktur.

?- Kur?an ve Peygamber adalet, dürüstlük, dayanışma gibi değerleri telkin eder; ama siyasi bir model öngörmez. Bu iş toplumların, çağların şartlarına bırakılmıştır.

Hz. Peygamber?in vefatından sonra bu sorun Müslümanların önüne geldi. ?Mevcut geleneklere göre? ?ileri gelenler? toplanıp halife olarak Ebu Bekir?i seçti. Sonrakiler de vasiyet veya yine ?ileri gelenlerin seçimi? ile belirlendi... Yöneticiler ?mevcut geleneklere göre? belirlendiği için, sonradan irsi hükümdarlık da meşru sayıldı.

?Sünni? demek zaten ?geleneğe uyan? demektir. Böylece Sünnilik, kurulu düzeni, geleneği, devleti, kurumlaşmayı yüceltti. Kur?an?daki ?yetki sahiplerine itaat edin? ayetini hükümdara, devlete itaat olarak yorumladı. Sünnilik, imparatorlukların mezheplerini, medrese eğitiminin temellerini oluşturdu.

Şii ise ?taraftar? demektir, ?Ali taraftarı? yani... Emevi egemenliğine karşı Haşimilerin rahatsızlığı, Arap egemenliğine karşı Farsların rahatsızlığı, kurulu düzenin ?kenarında? kalan kitlelerin rahatsızlığı. Derin bir ?mağduriyet? duygusuna sahip ?muhalefet? hareketleri böyle oluştu.

Hz. Ali gibi fazilet timsali ulu bir kişilikte özledikleri ?ebedi adalet?in simgesini gördüler. Hz. Ali?nin Peygamber?den sonra halife veya ?imam? olması gerekirken bunun ondan ?gasp? edildiğine inandılar. Hz. Ali?nin ve oğlu Hz. Hüseyin?in barbarca şehit edilmeleri, kitlelerin ?mağduriyet? duygusuyla özdeşleşti.

?Geleneğe göre? oluşmuş yönetimlere şiddetle karşı oldukları için, cismani ve ruhani yetkinin sadece Hz. Ali?ye ve onun soyundan gelen ?12 İmam?a ait olduğuna inandılar. Kur?an?daki ?yetki sahiplerine itaat? ayetini, ?12 İmam?a itaat olarak yorumladılar. Sonuncu ?imam? olan Mehdi gelene kadar, 12 İmam?a ?niyabeten? ayetullahlar bu yetkiyi kullanacaktı. Böylece Şiilik ayetullahlar etrafında örgütlenmiş, kurumlaşmış bir toplum yarattı. Ne şah, ne Saddam bunu tasfiye edemedi!

Sünnilikte ise ?imam? ibadete rehberlik eden kişidir, din adamları devlet memurudur. Bunun zirvesi Osmanlı?dır; şeyhülislam devlet memurudur, Cumhuriyet?te de Diyanet İşleri başkanı. Görülüyor ki mezhepler ve mezheplerin alt bölümleri ?basit bir siyasi hadiseden çıkmış? değildir. Çok derin tarihî ve sosyolojik arka planları vardır. Kur?an tefsiri, hadis anlayışı ve teolojileri bu arka plana göre oluşarak gelmiştir. Bütün mezheplerin bağnazları vardır, âlim ve bilgeleri vardır. Herkesin mezhebi kendisi için doğrudur. Çağımızda önem kazanan husus, mezheplerin belli toplumlarda, dinî inanç ve ibadet tarzları ve kültürel renkler olmaktan öteye, sosyal ve siyasi ?kimlik? oluşturmalarıdır.

Modernleşmenin ekonomik gelişme, sosyal hareketlilik, şehirleşme, eğitim gibi ?entegrasyon? sağlayan ve ?uluslaşma?yı güçlendiren dinamiklerinin ileri derece gelişmediği toplumlarda, hem kabile hem mezhep kimlikleri marazi derecede güçlü oluyor; politik ihtilaflar kimlikleri çatışmaya sürüklüyor. İşte, Irak?ta mezhep çatışmasını siyasi çatışma ateşledi, onun için ?katmerli? bir çatışma! Önce sükûnet, ardından da siyasi gerilimlerin düşürülmesi. Yoksa, düşünmek bile insana dehşet veriyor.?

ahmet şahin