sumeyye
Sat 29 January 2011, 02:55 pm GMT +0200
Müslüman Mezarları:
Rasûlullah (s.a.), Hz. Ali'yi (r.a.) göndererek yıkmadık hiçbir put, tesviye etmedik hiçbir mezar bırakmamasını emretmiştir. Mezarların kireçle bina edilmesini, üzerine yapı kurulmasını, üzerine oturulmasını, [390] mezarlara doğru namaz kılınmasını yasaklamıştır. [391] Çünkü bu, insanların kabirleri mabud edinmelerine ve onlara saygı göstermede haddi aşmalarına yol açar ve bunun sonunda, Ehl-i kitabın yaptığı gibi dinleri tahrife uğrar. Rasûlullah'm (s.a.), "Allah, yahudi ve hıristiyanlara lanet etsin; onlar peygamberlerinin mezarlarını mescid edindiler. [392] hadisinin manası işte budur.
Mezar üzerinde oturma hakkında, ziyaretçilerin oraya bağlanmaları, mezarları çiğnemeleri... gibi çeşitli izahlar yapılmıştır. Buna göre yasağın sebebi, ölüye saygıdır. Doğru olanı, şirke yaklaşan tazim şekliyle, ona hakarete varan davranış arasında orta yolun bulunması, mezarlarda yatanlardan istimdâdda bulunulmaması dır. [393]
Ölüye Ağlamak:
Ölü üzerine ağlamak ve bu sebeple üzülmek, insanın tabiatında bulunan bir şeydir, insanların böyle bir davranıştan soyutlanmaları mümkün değildir. Bu yüzden insanlardan, yakınlarının Ölümüne üzülmemelerini istemek caiz değildir. Nasıl olabilir ki, bu insan tabiatının rikkatinden doğmaktadır ve toplumun aralarında kaynaşabilmeleri için bu gibi davranışlarda bulunmaları gereklidir ve bunlar şer'an istenilen davranışlardır. Keza bu, insan tabiatının normalliğinin bir belirtisidir.
"Bu bir rahmettir; Allah, onu kullarının kalbine koymuştur. Allah, ancak merhametli olan kullarına rahmet eyler[394]hadisinin ifade ettiği mana da budur.
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz Allah, göz yaşından ve kalbin üzüntüsünden dolayı insana azap etmez. Ancak (diline işaret ederek) şundan dolayı ya azap eder yahut rahmet[395]
"Yanağını döven, yaka paça yırtan ve cahiliye gidişatına çağıran bizden değildir. [396]
Bunun sim şudur: Bu gibi hareketler, üzüntüyü artırır. Bir yakınını yitiren kimse, hastalığının hafifletilmesi için tedaviye muhtaç olan hasta mesabesindedir. Böyle bir kimsenin üzüntü ve tasasını artıracak hareketlere girmek doğru olmaz. Keza musibete duçar olan kimsenin de, başına gelen şeyi unutmaya çalışması, kendisini gam ve keder içerisine gömmemesi gerekir. Sonra yaka paça yırtmak, yanak dövmek gibi hareketler, ilâhî kazaya razı olmamaya sebep olabilir. Öbür taraftan cahiliye döneminde insanlar, içlerinden gelmese bile dövünerek güya acı duyduklarını gösterirlerdi. Bu kötü ve zararlı bir âdetti; dolayısıyla Rasûlullah (s.a.) onu yasakladı. [397]
[391] bkz. Müslim, Cenâiz, 97.
[392] Buhârî, Cenâiz, 61; Müslim, Cenâiz, 19-23.
[393] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/113-114.
[394] Müslim, Cenâiz, 11.
[395] Müslim, Cenâiz, 12.
[396] Buhârî, Cenâiz, 36; Müslim, îmân, 165.
[397] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/114.