sumeyye
Tue 29 March 2011, 04:22 pm GMT +0200
37- MÜSAKAT KİTABI
Buna muamele de denilir. Müsakât; sakykökünden, muamele de amel kökünden türeyen müfaale vezninde bir masdardır. Bu; ağacı aşılamak, gövdesini temizlemek, korumak gibi, ihtiyacı olan işleri yapmak mânasındadır. Evvelce de açıkladığımız gibi; müsakât ortaklığı, müddet hâriç; şartları, hükümleri ve hakkındaki ihtilâflar bakımından müzâraâ ortaklığı gibidir: Kıyasa göre müsakât, icar mânası içerdiğinden dolayı akid yapılırken müddetin de belirtilmesi gerekir. İstihsan kaidesine göre ise, müddet belirtilmese bile, yapılan müsakât akdi caizdir. Bu durumda akid yetişen ilk meyve için yapılmış olur. Çünkü meyvenin ne zaman yetişip olgunlaşacağı bellidir. Bunda zaman farklılığı azdır. Ve bu kesin bilinen şeyler sınıfına girer. Ekinlerde ise, hüküm bunun hilâfmadır. Çeşidine göre ekinlerin ekilmesinin ve olgunlaşmasının zamanlan çok farklı olur. Kimi ilkbaharda, kimi sonbaharda, kimi de başka zamanlarda olur. Yaş hurma üzerine müsakât akdi yapılırken müddet, hurmadaki çekirdeğin oluşmasına kadar devam eder. Çünkü bunun belli bir nihayeti vardır. Yani bir kimse hurmalığını kendisiyle müsakât akdi yaptığı ortağına hurmalann oluştuğu ama, henüz çekirdeklerinin oluşmadığı bir zamanda teslim ederse, o ortak çekirdekler oluşuncaya kadar hurmalannın bakımını yapar. Ama hurmalığı, çekirdekler oluştuktan sonra teslim ederse, ya da ekmesi için hurma çekirdeklerini verirse, yapılan müsakât akdi fasid olur. Ama devşirme vakti biliniyorsa, yapılan akid caiz olur ve bu akid ağaç üzerindeki meyvede olduğu gibi, çıkacak ilk meyveler üzerine akdedilmiş olur.
Bir kimse ürününü yan yarıya paylaşmak şartıyla bakımını yapması için filizlenmiş bir ağaç fidanını veya üzüm ağacının kökünü bir şahsa verir ve henüz meyveler de teşekkül etmemişse, yapılan bu akid fâsiddir. Çünkü müddet belirsizdir. Çünkü ağacın tutup meyve vermesinin müddeti arazinin kuvvetli veya zayıf oluşuna göre değişir. Ağacın ne zaman tutacağı belli değildir. Ama bu akdi yaptıklannda normal olarak meyvelerin yetişebileceği bir müddet tayin ederlerse, bu akid caiz olur.
Taraflar müddet tayin ederler de, o zaman içinde meyve yetişmezse, ortaklık akdi bozulur: Çünkü maksat gerçekleşmiş olmaz. O maksat da, yetişecek ürüne ortak olmaktır. Ürünün yetişeceği bir vakti şart koşarlarsa, ürünün yetişmesi gecikip o vaktin sonrasına sarkarsa, akid askıda kalır. Zira bu durumda maksadın elden kaçtığını kesin olarak bilmemekteyiz. Eğer ürün bu müddet zarfında yetişirse, akdin caiz olduğu açığa çıkar. Yetişmezse, o zaman akid fasid olur. Bu durumda çalışan ortak, emeği için ecr-i misil alır. O senede arzu edilmeyen bir ürün yetişirse, yine aynı hüküm geçerli olur. O sene bahçede çalışır da ürün elde edilemezse, yapılan akid yine caiz olur. Zira ürünün yetişeceği mevhum olduğunda müsakât akdi fasid olmaz, bilakis askıya alınır.
Mal sahibi bir müddet tayin etmeden bakım ve terbiye işini üzerine alan ortağına hurma ağaçlarını ve dâima kökünden çıkıp gelişecek olan yoncasını verse, müddet belirtmese, bu akid yonca hakkında caiz olmaz: Çünkü bunun belli bir sonu yoktur. Zira bu gibi şeyler tarlada kaldıkça, yetişip büyürler. Dolayısıyla ne zaman sona erecekleri belli değildir. Müddetleri belli olmayınca da caiz olmaz.
Ağaçlar, üzüm kütükleri, sebzeler, patlıcan kökü hakkında müsakât ortaklığı kurulması caiz olur: Çünkü bakım işlerini yapan ortağın çalışması, meyvelerin yetişmesine ve mükemmel olmasına tesir eder. Bütün bu sayılanlarda müsakât akdi yapılmasına umumî bir ihtiyaç vardır. Hayber halkı da ağaçlann ve sebzelerin bakımı, yetişmesi için çalışıyorlardı. Tabii ki hurma çiçeği, hurma koruğu ve hurma çağlasında olduğu gibi, bakım ve sulama ile gelişip artacakları zaman bu caiz olur. Bunlar üzerine müsakât akdi yapmak caiz olur ki, bu ortaklıkta çalışan tarafın çalışmasının, elde edilecek üründen pay alma hakkım doğuracak bir eseri olsun. Ama meyveler tam irileşip olgunlaştıktan sonra bahçeyi çalışan ortağa teslim ederse ve meyveler onun çalışmasıyla artmayacaklarsa, bu durumda yapılan akid caiz olmaz. Çünkü bu durumda çalışmasının ürün üzerinde bir eseri olmaz ve üründen pay almayı haketmesi de çalışması sayesindedir.
Müsakât akdi fasid olunca, çalışan ortak çalışmasına karşılık ecr-i misil alır ki, bunu daha evvel anlatmıştık. Bu tafsili hükümler çerçevesinde tarladaki ekini -bu eğer bakliyattan ise- çalışan ortağa teslim ederse, yapılan müsakât akdi caiz olur. Ama hasat yapılmışsa, bu akid caiz olmaz. [1]
[1] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/487-489.