- Müsâkat kitabı

Adsense kodları


Müsâkat kitabı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Mon 31 January 2011, 05:15 pm GMT +0200
35. MÜSÂKAT
 

(Ekip-Dikme Ortaklığı) KİTABI
 

MÜSÂKAT; kişinin bağ, bahçe veyahut tarlasını ekip biçmek için, tar­ladan çıkan ürünün belli bir hissesi karşılığında başkasına vermek demek­tir.

Bu bâbdaki konuşmamız -Müsâkât'ın cevazı, Müsâkât'ın fesad ve sıh­hati ve Müsâkât'ın ahkâmı olmak üzere- üç konuya ilişkindir. [1]

 

116. Müsâkât'ın Cevazı

 

îmam Mâlik, îmam Şâfıî, Süfyan Sevrî, İmam Ebû Hanife'nin iki arka­daşı olan îmam Ebû Yusuf ile, îmam Muhammed, îmam Ahmed ve imam Dâvûd'dan oluşan fukahanın cumhuru, müsâkât'ın cevazını benimser. Bunlara göre müsâkât, yasak edilen henüz var olmayan şeyin satışı ile meçhul olan kiralamadan sünnet ile istisna edilmiş bir akidür. îmam Ebû Hanife ise, «Müsâkât hiçbir zaman ve kesinlikle caiz değildir» demiştir.

Müsâkât'ı caiz gören cumhurun delili, sabit olan îbn Ömer'in «Peygam­ber Efendimiz Hayber arazisinin ekip biçimini Hayber yahudilerine -bu araziden çıkan meyvadan, ekinden her ürünün yarısı onlara ait olmak üze­re- verdi» [2] mealindeki hadisi ile -ki bu hadisi Buhârî ile Müslim'in ikisi de kaydetmişlerdir- imam Mâlik'in mürsel olarak Said b. el-Müseyyeb'den ri­vayet ettiği, «Peygamber Efendimiz Hayber'i fethettiği zaman Hayber yahudilerine,

'Hurmalar aramızda olmak üzere sizi, Allah'ın bugüne kadar bıraktığı gibi bırakırım' buyurdu» [3] mealindeki hadistir. Said b. el-Müseyyeb ayrı­ca, «Peygamber Efendimiz, Abdullah b. Ravâha'yı Hayber'e gönderir, Abdullah da hurmalan Hayber yahudileriyle Peygamber Efendimiz arasında tahmin ettikten sonra onlara 'Ben, hurmalan bu kadar tahmin ediyorum, is­terseniz size, isterseniz bana olsun* derdi» demiştir, imam Mâlik'in mürsel olarak Süleyman b. Yesar'dan rivayet ettiği hadis de bu mealdedir [4].

imam Ebû Hanife ile onun görüşünde olanlar ise, «Bu rivayetler usule aykın olmakla beraber, Peygamber Efendimiz'in bu hükmü yahudiler hak­kında verilmiş bir hükümdür. Yahudiler ise, belki o zaman köle bulundukla-n, belki İslâm devletinin himayesi altına alınan gayr-ı müslim bir toplum ol-duklan için özel bir muameleye tabi tutulmuş olabilirler» demişlerdir. Halbuki eğer, İslâm devletinin himayesi altına alındıkları için bu muameleye ta­bi tutulduklarını kabul edersek, bu muamele -hem henüz var olmayan şeyin, hem hurmanın hurma ile, birbirinden fazla olarak satışı kabilinden olduğu için- usule aykırı olur. İmam Ebû Hanife ile onun görüşünde olanlar, bu hük­mün usule aykırı olduğuna, Abdullah b. Ravaha'nın -bir rivayete göre- Hay-ber yahudilerine söylediği «İsterseniz müslümanlann hissesini üzerinize alın da, size olsun. İsterseniz ben hissenizi üzerime alayım da bana olsun» [5] şeklindeki sözü ile de istidlal etmişlerdir. Çünkü bu, icma ile haramdır. Kimisi de «MUHÂBERE'nin yasak edilmesi bu kabil olan muameledendir» demiştir. Cumhur ise MUHÂBERE'nin tarlayı tarladan çıkan ürünün bir kıs­mı ile kiraya vermek demek olduğu görüşündedir. Derler ki: Râfi' b. Hadic ile başkalarından rivayet olunan Peygamber Efendimiz'in tarlayı tarladan çı­kan ürünle kiraya vermeyi yasak edişi, [6] bu hükmün ya neshedilmiş, ya ya-hudilere has olduğunu gösterir. Çünkü müsâkât, bunun caiz olmasını gerek­tirir. Bu, bazı müsâkât hadisi rivayetlerinde hâstır. Bu yüzden, İmam Mâlik ve İmam Şafiî, bu fazlalığı, yani «Onlarla topraktan çıkanın ve meyvamn ya­nsı üzerine müsâkât yapü» rivayetini kabul etmemiştir. Halbuki bu, sahih bir ilavedir. Bunu, Zahirîler kabul etmiştir. [7]



[1] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/351.

[2] Buhârî, Hars, 41/8, no: 2328; Müslim, Müsâkât, 22/1, no: 1551.

[3] Mâlik, Müsâkât, 33/1, no: 1; Şafiî, Müsned, 1/2423, no: 660.

[4] Mâlik, Müsâkât, 33/1, no: 2 Aynca hadisin mevsûl olduğu konusunda bkz. Ebû Dâvûd,û\ 17/35, no: 3410.

[5] Bcyhâkt, 6/114.

[6] Mâlik, Kirâu'l-Ard, 34/1, no: 1.

[7] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/353-354.