sumeyye
Sat 13 February 2010, 11:43 am GMT +0200
Münafıklarla Yahudilerin Nifak ve Fesada Koyulmaları
Uhud savaşı bir belâ, bir imtihan, herkesin içindekini dışına vurma günü olmuş; mü´mini, münafıkı ayini etmişti.[604]
Münafıklar; Müslümanların şehitlerine ağlayıp sızlamalarını Müslümanları Peygamberimiz Aleyhisselamdan ayırmak için bir fırsat saydılar.
Yahudilerin hıyanet ve yaramazlıkları da açığa çıktı.
Medine´de nifak ve fesad kazanı kaynamaya başladı.
Yahudiler, Peygamberimiz Aleyhisselam hakkında:
"Eğer gerçekten peygamber olsaydı, Kureyş müşriklerini yener, onlara yenilmezdi! Kendisinin hükümdarlıktan, saltanattan başka bir maksadı yoktur!" diyorlardı.
Münafıklarda aynı şeyi söylüyor, yaralı Müslümanlara:
"Bize itaat etmiş olsaydınız, uğradığınız musibete uğramazdınız!" diyorlardı.[605]
Abdullah b. Übeyy b. Selûl ve onunla birlikte olan münafıklar, Peygamberimiz Aleyhisselamla saha-bilerinin yaralanmış olmalarına seviniyorlar, çirkin sözler söylüyorlar, yaygara koparmaktan geri durmuyorlardı.
Abdullah b. Übeyy b. Selûl, Uhud´da yaralanmış olan oğluna:
"Sen benim görüşümü dinlemeyen, gençlerin görüşüne uyan Muhammed´le Uhud´a gitmeşeydin, bu musibete uğramazdın! Vallahi, ben işin bu sonuca varacağını görür gibiydim!" diyor, oğlu Abdullah ise:
"Allah´ın Resûlüne ve Müslümanlara yapmış olduğu şeyde, muhakkak, hayır ve hikmet vardır!" diyerek cevap veriyordu.[606]
[604] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.3, s. 112.
[605] Beyhaki, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 216-217, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye vıe´n-nihâye, c. 4, s. 48.
[606] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 317.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/220-221.