Hadice
Thu 27 January 2011, 10:10 am GMT +0200
MÜ’MİN RIZKINDAN EMİNDİR:
Mü’minin, rızkını elden kaçırır, diye bir korkusu yoktur. Çünkü rızk, sözünden dönmeyen Allah’ın garantisindedir ve Allah kulunu mahrum etmez. Allah yeri yarattı, döşek gibi yaydı. Ona bereket verdi. İçine yiyecek doldurdu. Kullarının rızkına kefil olduğunu va’d etti ve bunu defalarca tekrarladı, bunu ant içti. Öyle bir va’d ki cimrilik nedir bilmeyen cömert ibi, acizlik nedir bilmeyen kudretli gibi ve boş iş yapmayan bir hikmet sahibi gibi va’d etti.
“Rabbimin va’di haktır. (Kehf: 18/98)
“Allah’ın va’di Allah va’dinde hulf etmez (sözünde durmamazlık); fakat insanların çoğu bunu bilmezler”. (Rum: 30/6)
“şüphesiz rızıkveren, sağlam kuvvet sahibi olan ancak Allah’tır”. (Zariyat: 51/58)
“Gökte rızkınız ve size söz verilen (sevap ve cennnet) var. Göğün ve yerin rabbine andolsun ki bu iş, sizin konuştuğunuz gibi gerçektir”. Zariyat: 51/22-23)
“Yeryüzünde ne kadar canlı varsa hepsinin rızkı Allah’a aittir”. Hud: 11/6)
“Nice canlı var ki rızkını taşıyamaz, onları da sizi de Allah besler”. (Ankebut: 29/60)
İşte bu garantiler sayesinde mü’min hayatını rızkından emin olarak yaşar. Allah’ın onu açlıktan öldürmeyeceğine güvenir. Yuvadaki kuşa, çöldeki canavara, denizdeki balığa ve kayanın içnideki kurtçuğa rızkını veren O’dur.
Eskiden mü’min harp meydanına kele koltukta atılır, inancının uğrunda ölmek isterdi. Geride çoluk çocuk, tüyü bitmemiş yavrular bırakırdı. Yiyecek yok, içecek yok. Fakat onları Alah’ın gözetimine terkettiğine yakinen inarırdı. O Allah ki onlara kendisinden daha şefkatli ve daha iyilik severdir.
Karısı, Allah yolunda savaşa giden kocası için şöyle derdi. Onu rızık verici değil; rızk yeyici oarak tanıdım. Rızık yeyici gitti ise,rızk verici duruyor!