ehlidunya
Sat 5 May 2012, 08:39 pm GMT +0200
Mümin, müminin kardeşi değil mi?
Hazreti Peygamber bir hadisi şerifinde, "Mü'minin mü'mine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sımsıkı kenetleyip tutan binalar gibidir." buyurmaktadır. Unutmayalım, eğer binanın temeli aşınmışsa, kısa zamanda kırılmalar çatlamalar ortaya çıkacak ve bina yıkılacaktır. Aynı şekilde, kardeşlik ahdimizi zedeleyecek unsurların etkisinde kaldığımızda da, bizleri bir arada tutan bağlar kopacaktır.
Efendimiz buyuruyor ki, "... Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona yardımını kesmez, ona yalan söylemez, ona zulmetmez. Her biriniz, kardeşinin aynasıdır, onda bir rahatsızlık görürse bunu ondan izale etsin." (Müslim, İman 95)
Müslüman kişi hangi ırka hangi kabileye mensup olursa olsun bizim kardeşimizdir. Çünkü o Rab olarak Allah'a, din olarak İslâma'a ve önder olarak Resulullah Muhammed (sav)'e katıksız iman etmişdir. Bundan dolayı kardeş kılınmış ve İslam Milletinin mensubu olmuştur.
Nerede yaşarlarsa yaşasınlar, vahdaniyet bayrağı altında birleşen mü'minler aynı milletten olup sanki bir vücudun organları gibidirler. Hepsi iman bağıyla birbirine bağlanmış, kopması mümkün olmayan sapasağlam bir kulpa yapışmışlardır.
BİR VUCÜDUN ORGANLARI GİBİ
Hazreti peygamber bir hadisi şerifinde şöyle buyurur:
"Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar." ( Buhârî, Edeb 27)
Diyelim ki elinize, ayağınıza ya da gözünüze bir zarar geldi, kendinizi nasıl hissedersiniz? Keyfiniz kaçar, derdinize derman aramaya koyulursunuz. Çünkü yaşadığınız ağrı bütün vucudunuzu etkilemiş ve siz parmağınızdaki acıyı bütün bedeninizde hissetmeye başlamışsınızdır. İşte kardeşlik duygusu da böyle bir şeydir. Birinin yaşadığı acı sizin acınız olur ve onun acısını dindirmek için harekete geçersiniz. Gücünüz neye yetiyorsa esirgemez ve ona gelen zararı ortadan kaldırmayı arzu edersiniz.
Müminler bir tek vücut gibidirler. Vucudun sıhhati için bütün organların işbirliği halinde çalışması ve dayanışma içinde olması gerekir. Müslümanların yaşadığı imtihanlar da aynı şekilde bizleri etkiler. Çünkü onların acılarını kendi acılarımız gibi görürüz.
KARDEŞ KARDEŞİN YARDIMINA KOŞAR
Yardım deyince sadece maddi destek aklınıza gelmesin. Müslümanlar ihtiyaçları miktarınca yardımlaşır ve birbirlerine kol kanat gererler.
Malda yardımlaşma
Sevgi ilgi de paylaşım
Acıların paylaşılması
Maddi ve manevi destek
ALLAH İÇİN SEVEBİLMEK
Hazreti Peygamber bir hadisinde şöyle buyurur:
"Üç özellik vardır; bunlar kimde bulunursa o, imanın tadını tadar: Allah ve Resûlünü, (bu ikisinden başka) herkesten fazla sevmek. Sevdiğini Allah için sevmek. ..." (Buhârî, Îmân 9)
Sevgi, yaratılıştan sahip olduğumuz bir duygudur. İnsan hayat boyu pek çok şeyi sever. Ama aslolan sevileni Allah için sevmektir.
Allah için sevdiğinizde karşılık beklemezsiniz ve sevdiğiniz kadar da sevilirsiniz. Çünkü sevginiz kardeşlik duygunuzu pekiştirir ve kardeşinizle ortak bir paydada buluşursunuz.
"Allah Teâlâ, "Sırf benim için birbirini seven, benim rızâm için toplanan, benim rızâm uğrunda birbirini ziyaret eden ve sadece benim rızâm için sadaka verip iyilik edenler, benim sevgimi hakederler" buyurmuştur." (Riyazüss salihin 383)
Allah rızâsı için birbirlerini seven kimseler, dünyevi menfaatler peşinde koşmazlar ve birbirlerini hiçbir menfaat gözetmeden severler. Allaha olan sevgilerini muhafaza eden bu kimseler, dünyada da ahirette de sevgilerinin karşılığını görürler. Çünkü sevgileri menfaat ilişkisine dayanmaz ve kendileri için istediklerini kardeşleri için de isterler. Sevgileri onları bir tarağın dişleri gibi bir arada tutar .
"Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez." (Nisa 4/36)
Ayet-i kerimede ve hadis-i şeriflerde birbirinin kardeşi olarak bildirilen ve aynı nurla boyanmış, aynı potada eriyip aynı kalıpta şekillenmiş bulunan kimseler, tek bir kalp ve beyin gibidirler. Çünkü onlar kardeştirler...
milligazete
Hazreti Peygamber bir hadisi şerifinde, "Mü'minin mü'mine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sımsıkı kenetleyip tutan binalar gibidir." buyurmaktadır. Unutmayalım, eğer binanın temeli aşınmışsa, kısa zamanda kırılmalar çatlamalar ortaya çıkacak ve bina yıkılacaktır. Aynı şekilde, kardeşlik ahdimizi zedeleyecek unsurların etkisinde kaldığımızda da, bizleri bir arada tutan bağlar kopacaktır.
Efendimiz buyuruyor ki, "... Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona yardımını kesmez, ona yalan söylemez, ona zulmetmez. Her biriniz, kardeşinin aynasıdır, onda bir rahatsızlık görürse bunu ondan izale etsin." (Müslim, İman 95)
Müslüman kişi hangi ırka hangi kabileye mensup olursa olsun bizim kardeşimizdir. Çünkü o Rab olarak Allah'a, din olarak İslâma'a ve önder olarak Resulullah Muhammed (sav)'e katıksız iman etmişdir. Bundan dolayı kardeş kılınmış ve İslam Milletinin mensubu olmuştur.
Nerede yaşarlarsa yaşasınlar, vahdaniyet bayrağı altında birleşen mü'minler aynı milletten olup sanki bir vücudun organları gibidirler. Hepsi iman bağıyla birbirine bağlanmış, kopması mümkün olmayan sapasağlam bir kulpa yapışmışlardır.
BİR VUCÜDUN ORGANLARI GİBİ
Hazreti peygamber bir hadisi şerifinde şöyle buyurur:
"Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar." ( Buhârî, Edeb 27)
Diyelim ki elinize, ayağınıza ya da gözünüze bir zarar geldi, kendinizi nasıl hissedersiniz? Keyfiniz kaçar, derdinize derman aramaya koyulursunuz. Çünkü yaşadığınız ağrı bütün vucudunuzu etkilemiş ve siz parmağınızdaki acıyı bütün bedeninizde hissetmeye başlamışsınızdır. İşte kardeşlik duygusu da böyle bir şeydir. Birinin yaşadığı acı sizin acınız olur ve onun acısını dindirmek için harekete geçersiniz. Gücünüz neye yetiyorsa esirgemez ve ona gelen zararı ortadan kaldırmayı arzu edersiniz.
Müminler bir tek vücut gibidirler. Vucudun sıhhati için bütün organların işbirliği halinde çalışması ve dayanışma içinde olması gerekir. Müslümanların yaşadığı imtihanlar da aynı şekilde bizleri etkiler. Çünkü onların acılarını kendi acılarımız gibi görürüz.
KARDEŞ KARDEŞİN YARDIMINA KOŞAR
Yardım deyince sadece maddi destek aklınıza gelmesin. Müslümanlar ihtiyaçları miktarınca yardımlaşır ve birbirlerine kol kanat gererler.
Malda yardımlaşma
Sevgi ilgi de paylaşım
Acıların paylaşılması
Maddi ve manevi destek
ALLAH İÇİN SEVEBİLMEK
Hazreti Peygamber bir hadisinde şöyle buyurur:
"Üç özellik vardır; bunlar kimde bulunursa o, imanın tadını tadar: Allah ve Resûlünü, (bu ikisinden başka) herkesten fazla sevmek. Sevdiğini Allah için sevmek. ..." (Buhârî, Îmân 9)
Sevgi, yaratılıştan sahip olduğumuz bir duygudur. İnsan hayat boyu pek çok şeyi sever. Ama aslolan sevileni Allah için sevmektir.
Allah için sevdiğinizde karşılık beklemezsiniz ve sevdiğiniz kadar da sevilirsiniz. Çünkü sevginiz kardeşlik duygunuzu pekiştirir ve kardeşinizle ortak bir paydada buluşursunuz.
"Allah Teâlâ, "Sırf benim için birbirini seven, benim rızâm için toplanan, benim rızâm uğrunda birbirini ziyaret eden ve sadece benim rızâm için sadaka verip iyilik edenler, benim sevgimi hakederler" buyurmuştur." (Riyazüss salihin 383)
Allah rızâsı için birbirlerini seven kimseler, dünyevi menfaatler peşinde koşmazlar ve birbirlerini hiçbir menfaat gözetmeden severler. Allaha olan sevgilerini muhafaza eden bu kimseler, dünyada da ahirette de sevgilerinin karşılığını görürler. Çünkü sevgileri menfaat ilişkisine dayanmaz ve kendileri için istediklerini kardeşleri için de isterler. Sevgileri onları bir tarağın dişleri gibi bir arada tutar .
"Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez." (Nisa 4/36)
Ayet-i kerimede ve hadis-i şeriflerde birbirinin kardeşi olarak bildirilen ve aynı nurla boyanmış, aynı potada eriyip aynı kalıpta şekillenmiş bulunan kimseler, tek bir kalp ve beyin gibidirler. Çünkü onlar kardeştirler...
milligazete