Hadice
Fri 21 January 2011, 10:28 am GMT +0200
MÜ’MİN ÇALIŞARAK DÜNYASINI MAMUR EDER:
Bazıları hayale dalar ve mü’minleri şöyle tasavvur ederler: Mü’minler, ibadet etmek için hayattan kopmuş, tekke ve manastırlara sığınmış derviş ve rahiplerdir.
Fakat bu suret -bazı dinler darafından bazı çevrelerde tanınmışsa da- İslam tarafından reddedilmiştir. Zira İslam mü’min’i çalışan, çabalayan, hayattaki rolünü yapan, hayattan alan ve yine ona veren, Allah’ın onu yeryüzüne halife yapmak muradına boyun eğen bir insan olarak tanır. “Siz iyerden inşa eden ve orada yaşatan O’dur”.
İslam dini, mesela Yahudilikte olduğu gibi-ibadete çekilmek ve işi gücü -bırakmak için haftada beli bir günü tatil tanımamıştır. Fakat onun nazarında bütün günler mesai günleridir. Ve İslam’da dünyevi birişi, eğer temiz niyetle yapılırsa ibadet sayılır.
İşte Müslümanların haftalık bayram günü Cuma’dı. Bu konuda Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: “Ey inananlar, Cuma günü namaz için çağırıldığı(nız) zaman, Allah’ı anmağa koşun, alışverişi (işi gücü) bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan (nasibinizi) alın. Allah’ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz”.
İşte Müslümanın Cuma günü hayat tarzı buur; Namazdan önce çalışır alış - verişini ve ticaretini yapar. dahasonra hutbe dinlemeğe ve namaza koşar. Namaz bittikten sonra da yeryüzüne dağılır ve Allah’ın fuzl-u Kereminden rızkını arar.
Şöyle bir olay anlatıyorlar: Hz. Ömer, Cuma namazını kıldıktan sonra mescidin bir köşesinde boyunlarını içeri çekmiş birkaç kişinin oturduğunu görmüş ; onlara: Kimsiniz siz, demiştir? Onlar da: Biz Allah’a tevakkül edenleriz, demişler. Hz. Ömer kırbacını çekmiş ve azarlayarak şöyle demiştir: Hiç biriniz rızkını aramaktan geri durup da “Allah’ım, bana rızık ver, demesin. bilin ki gökten ne altın yağar, ne gümüş. Baksanıza Cenabı Allah ne diyor: “Namaz bitince yeryüzüne dağılın ve Allah’ın fazl-u kereminden rızkınızı arayın”.