sumeyye
Wed 22 August 2012, 12:52 pm GMT +0200
B. Mülkiyet Ayırımı Yapmayanlar:
Hanbelî Mezhebine göre, müslüman, bulduğu defineyi tek başına almağa muktedir ise, kendisinin olur ve zekât ödemez. [959]
Klasik hukukçuların, dar-ı harpteki gerek madenler, gerekse defineler için yaptıkları bu açıklamalar, kendi zamanları için geçerliydi. Günümüzde devletler, egemenlik haklarına dayanarak, bu gibi konuları çok sıkı bir denetim altında tutmakta, maden ve define aramaya sıkı şartlarla izin vermekte, vergilemeyi de milletlerarası anlaşmalara ve gelişmelere göre yapmaktadırlar.
Kenz-i Müştebeh: [960]
Müslümanlara veya gayrimüslimlere ait olduğu konusunda hiçbir işaret bulunmayan defineler Kenz-i Müştebeh adını alır:
a) Hanefî Mezhebi içinde, kenz-i müştebeh iki şekilde hüküm alır:
1) Kuvvetli görüşe göre, bunlar kenz-i cahilî hükmüne tâbidir.
2) İkinci görüşe göre, bunların müslümanlara ait olma ihtimali fazladır, onun için lukata hükümleri uygulanır.
b) Malikî Mezhebi hanefîlerin ilk, Şafiî ve Hanbelî Mezhebleri ikinci görüşünü benimsemektedir.
77. Tarife [961]
a) ÜM ve MaJik'e göre, zekâta tâbi defineler için, % 20 oranında zekât ödenir.
b) Malikî Mezhebine göre, ağır ve masraflı çalışmayla elde edilen için % 2.5, basit çalışmayla elde edilen için % 20. oranında zekât ödenir.
78. Ödeme [962]
Defineler için, havelân-ı havl şart koşulmadığından, zekâtları hemen ödenir. Maden ve definelerin zekâtı ödendikten sonra, bir yıl geçip, nisabı buldukları takdirde yeniden zekât ödenmesi gerekir.
79. Tahsis [963]
a) Cumhur'a göre, definelerden elde edilen gelirin harcama yeri, fey ve ganimet gibidir.
Hanefî Mezhebine göre, maden ve define vergisinin mükellefçe devlete ödenmeyip fakir anne-baba ile çocuklara sarfedilmesi caizdir. Hatta kalan % 80'lik kısım 200 dirhemi bulmadığı takdirde, bizzat muhtaç mükellefçe kendisine bile harcanabilir. Bu konuda Hz. Ali'nin “% 20'si bulana, bırakılır” görüşü, “mükellef muhtaçsa” şeklinde yorumlanır. Ancak son devir hanefî hukukçusu İbn Abidin, bu görüşe katılmayıp, ona göre, defineyi bulan muhtaç olduğu takdirde, -kalan kısma bakılmaksızın- tamamını kendine harcayabilir.
Defineyi bulan mükellefin % 20 oranındaki vergiyi devlete vermeyip fakirlere bizzat tasadduk etmesi caizdir, bu mükelleften -zekât ve öşrün aksine- ikinci kez vergi alınmaz. [964]
b) Şafiî Mezhebi ile bir nakilde Ahmed'e göre, defineler zekât gibi harcanır.
c) Maliki Mezhebine göre, % 2.5 oranındakiler zekât, %20 oranındakiler ganimet gibi harcanır.
[959] İbn Kudame, age, c. II, s. 615.
[960] Bilmen, HFK, c. XV, s. 103; Kâsânî, BS, c. II, s. 65; Cezîrî, Fame, c. II, s. 87; Makdisi, age, c. II, s. 594; Mavsılî, age, c. I, s. 117-118; Mergınânî, age, c. I, s. 109; Serahsi, age, c. II, s. 214; Sıddıki, age, s. 135-136; Şerbînî, age, c. I, s. 396.
[961] İbnu'l-Munzir, Kitabu'l-İcma, s. 32; Yavuz, İZM, s, 203; Malik: Zekât, 9; Buharî: Zekât, 66.
[962] Kardavî, FZ, c. I s. 435; Mavsıli, age, c. I, s. 117; Mergınânî, age, c. I, s. 108; Tahâvî, Muhtasar, s. 49.
[963] Bilmen, HFK, c. IV, s. 103; Kardavî, FZ, c. I ,s .436; Kâsânî, BS, c. II, s. 66; Maverdî, age, s. 120; Sıddıki, age, s. 135; Şeybanî, Asl, c. II, s. 151. Fey'in harcama yerleri konusunda geniş bilgi için bkz. Yeniçeri, İslâm'da Devlet Bütçesi, s. 234-249.
[964] İbn Abidin, age, c. II, s. 48; Kâsânî, BS, c. II, s. 68.