saniyenur
Tue 12 June 2012, 09:16 pm GMT +0200
MUHAMMED : MÜKEMMEL İNSAN
1- Mükemmel İnsan
Bu dünya şu veya bu sahada büyüklüğünü göstermiş binlerce insana şahit olmuştur. Bir kısmı mührünü tarih sayfalarına da basmıştır. Nice büyük krallar, savaşçılar, fatihler, filozoflar, kanun adamları, şairler ve kumandanlar bu dünyadan gelip geçtiler. Hepsi de şöyle veya böyle insanların hayatlarını bir dönem için etkilemiştir. Ancak hiçbirinin etkisi ebedî ve kalıcı olmamıştır. Böyle adamların kimisi insan hayatını bazı yönleriyle etkileyebilmişlerdir. Fakat hiçbiri insan hayatım her yönüyle, tamamen etkileyememiştir. Hayatı bütünüyle etkileyen sadece Allah'ın rasulleri olmuştur. İnsanlığa fazilet ve iyilik getirerek günah ve zulüme karşı mücadele etmişlerdir. Zamanlarının hâkim sistemlerini ekonomik, sosyal ve siyasî olarak aşırılık, fenalık ve yolsuzluklardan paklamışlardır. Hayatın her anına adalet ve iyiliği hâkim kılmışlardır. Peygamberler, bu köklü inkılâbı, tevhidi öğreti ve örnek hayatlarıyla yapmışlardır. Baskı ve zora dayanmaksızın; sadece toprak ve ülkelere değil, insanların kalplerine de hükmettiler. Çünkü onlar insanlık için gerçekten hayırlıydılar. Gece-gündüz ve karşılık beklemeksizin insanların mutluluğu ve kurtuluşu için çaba sarfettiler. Seçkin kabiliyet ve şahsiyetleriyle çok sayıda insan bu dünyadan geçti. Fakat hiçbirinin yaşantısı, günlük hayatının tüm teferruatına kadar bilinmemektedir. Hatta, İbrahim , Musa ve İsa gibi tarihi değiştiren ve insanlığın hayatını tevhidî dinleri ve şahsî örnek hayatlarıyla etkileyen peygamberlerin dahi hayatlarından, gelecek nesillere bıraktıkları, bilinen fazla bir şey yoktur.
Onların öğretileri kaybolmuş veya değişerek hakikî şekillerini kaybetmiştir. Hayatları, söz ve davranışları hakkındaki kayıtlar eksiktir.Hayat hikâyeleri tamam olmayıp, milyonlarca insanın hayranlık ve saygı duyduğu mükemmel hayat ve şahsiyetlerini yeterince göstermemektedir. Öğretilerinin bazı kısımları zamanla tahrif olmuş ve başka düşüncelerle karışmış olduğundan, gelecek nesillere vahyi ve peygamberlerin sünnetini intikal ettirernemiştir. Hiçbir din, hatta öğreti, bir peygamber veya uygulayıcısı olmadan insanlığa telkin olunamamıştır. Muhakkak ki Öğreticinin şahsiyeti ve fiilî örnek verebilme kabiliyeti, öğreti ve misyonun başarısı bakımından çok önemlidir.
Tarihte hayatı tamamiyle kaydedilen tek peygamber Muhammed 'dır. Hayatında geçen önemli olaylarla birlikte, ömrünün, doğumundan vefatına kadar tamamı, günlük hayatı tarih sayfalarına geçmiştir. Bütün söz, iş, hareket, ilişki ve karakterinin teferruatı saklıdır. Hatta nasıl yürüdüğü, oturması, ibadet etmesi gibi hayat tarzının ince detayları dahi bilinmektedir. Saç, göz ve yüzü ne renkti? Nasıl giyinirdi? Namazlarda, yatmadan önce ve sonra, at veya deveye bindiğinde, yemekten önce ve sonrası, veya yeni bir elbiseyi ilk giydiğinde hangi duaları okurdu. Aile hayatı nasıldı? Hanım ve hizmetçilerine nasıl davranırdı? Kısacası evde, mescid-de ve dışarıdaki hayatı ashabında tamamen bilinmekteydi ve açık bir kitap olarak gelecek nesillerin faydalanması ve hayatlarını düzenlemesi için kaydedildi.
Rasulullah'ın şümullü ve mükemmel hayatı, her yaş ve meslekteki kadın-erkek bütün insanlık için ideal bir örnektir. Muhammed sadece bir peygamber değildi. Aynı zamanda da bir insandı O. Öğretisi cami içinde kalmadı. Şahsî ve sosyal ilişkilerinde insanlara iyi, doğru ve âdil olmayı öğretti. Evde hammlarıyla konuşur; çarşıda ahş-veriş esaslarını anlatırdı. Ülke dışından heyetler geldiğinde devletlerarası meselelere temas ederdi. Bu şekilde milletlerarası hukukun temeli de atılmıştı. Savaş zamanı savaş ve ba-nş hukukunu ortaya koyardı. Ashabıyla ihtilaflara karar verirken, onlara muhakeme etmenin, medenî ve ceza kanunları vermişti. Devlet içinde kişi ve grupların haklarını korumak için, daha sonra İslâm Devleti'nin anayasası olan hükümler vermişti.
Kısaca, ömrü boyunca Rasulullah, muhtelif safhalar geçirdi. Doğrudan pekçok olayı yaşadı. Çocukluğunda süt ailesinin yanında çobanlık yaptı. Mekke'de aile ve komşularının sürülerini güttü. Daha sonra geçimini sağlamak için bir süre tüccarlık yaptı. Evlenerek çocuk sahibi oldu ve ailesiyle mutlu bir hayat yaşadı. Medine'de ise toplumun başkanı oldu; hâkimlik, yöneticilik ve komutanlık gibi muhtelif fonksiyonları icra etti. Görüldüğü gibi Muhammed değişik yerlerle engin bir tecrübe sahibi, farklı şartlardaki insan ihtiyaçları hakkında bir hayli bilgi sahibi olmuştur.
Rasulullah, tüm tecrübelerini gelecek nesillere bırakmıştır. Getirdiği din orijinal haliyle Kur'an'da, söz ve davranışları ise Hadis kaynaklarında mahfuzdur. Bu kayıtlarda ahlâk, maneviyat, iktisat, sosyoloji ve siyaset ile ilgili meseleler mevcuttur. Din mutlak, mükemmel ve insanın zaaflarından azade idi. Sağ veya sol her türlü aşırılığa izm vermeyerek bize doğru ve mutedil yaşamayı öğretmektedir. İlâve olarak bu din, insanın bütün ihtiyaçlarını karşılayan pratik bir dindir. Her şeyin üstünde İlâhî vahiy ve Rasulullah'ın hayatı müslümanlar için bir Örnek olmak ve daima nesiller boyu insanlığa ışık tutmak üzere canlıdır.
Rasulullah'ın hayatı insanlara iyilik, takva, ferdî ve sosyal hayatlarında başarı için mükemmel bir model ve örnektir. İnsanlar, onun mesajından "ışık", hayatından "rehberlik" bulacaktır; İkisi bir arada insanlığın ahlâk, maneviyat ve hayatın sosyal alanında mükemmellik mücadelesinde yolunu aydınlatan ebedî kaynaklardır.
Bu büyük İnsanın şahsiyetini Kur'an, Kalem Suresi'nde şöyle izah eder: "Şüphesiz sen büyük bir ahlâka sahipsindir." (68:4) Kur'an-ınifadesiyle Muhammed'ın şahsiyet ve karakter düzeyi diğer insanların çok üzerindedir. Işıldayan şahsiyeti, örnek hayatı ve getirdiği İlâhî mesaj ile, çevreleyen karanlığı aydınlatan bir mücevher gibiydi.
RasululIah'ın özellikleri hakkında soru soran birisine Hz. Aişe "Kur'an onun ahlâkıdır." cevabını vermiştir. O, Kur'an'ı insanlara sadece lafzen öğretmemiş, aynı zamanda hükümlerini de uygulamıştır. Muhammed, Kur'an'ın uygulamadaki mükemmel bir örneğidir. Kur'an ne emrediyorsa uymuş, neyi yasaklıyorsa herkesten fazla sakmmıştır. Kur'an'ın emrettiği iyiliği herkesten çok benimsemiş; onun hoş görmediğini herkesten çok reddetmiştir. RasuİulIah, hanımı Hz. Aişe'ye göre, hiçbir kölesine kötü davranmamış ve şahsı adına intikam davası gütmemiş-tir.
RasululIah'a sekiz yaşından itibaren on yıl hizmet eden Enes'in kendi rivayetine göre, bu zaman zarfında RasululIah hiçbir zaman verdiği bir zarardan ötürü dahi onu suçlamamıştır. RasululIah'ın ailesinden biri Enes'i suçladığında Peygamberimiz onu yalnız bırakmalarını isterdi. Câbir'in rivayetine göre RasululIah: "Allah beni iyi ahlâkı tamamlamak üzere gönderdi." (Mişkât) buyurmuştur.
RasululIah mükemmel bir insan olmakla beraber, sade bir insan hayatı yaşamıştır. Fakirlere, dul ve yetimlere yardım etmiştir. Zayıflara karşı nazik ve müşfik; yabancı ve yolculara sıcak davranırdı. Çok eza çekmesine rağmen, kimseye zarar vermedi. Dostlarına candan ve sevgiyle; düşmanlarına karşı ise affedici ve merhamet ile muamele ederdi. Görevinde samimi ve fedakâr; işinde iyi ve doğru; dostunu olduğu gibi düşmanını da yargılarken hükmünde âdil idi. Kısaca bütün iyilik ve mükemmellik Muhammed'ın şahsında toplanmıştır.
Bu kadar büyük bir insan zaman ve mekânın üstüne çıkar. Her çağın insanı onun hayatında muhtelif sahalarda kendisine rehberlik edecek bir şey bulacaktır. Kur'an, hayatın bu veçhesine şöyle temas etmektedir: "Andolsun ki sizin için, Allah'ı ve ahİreti arzu eden ve Allah'ı çok anan kimseler için Allah'ın elçisinde (RasululIah'da) en güzel bir örnek vardır." (33: 21).
O, insanoğlunun günlük yaşayışında, Allah'a, hesap gününe inananların alacağı mükemmel bir örnek ve rehberdir.