- Müftü, şehrin dini, manevi, ahlaki ve kültürel hayatını ayakta tutan insandır

Adsense kodları


Müftü, şehrin dini, manevi, ahlaki ve kültürel hayatını ayakta tutan insandır

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
halim
Mon 29 December 2014, 03:57 pm GMT +0200
Müftü, şehrin dini, manevi, ahlaki ve kültürel hayatını ayakta tutan insandır
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, göreve yeni başlayacak ilçe müftüleri ve eğitim görevlileriyle bir araya geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, göreve yeni başlayacak ilçe müftüleri ve eğitim görevlilerine önemli hatırlatmalarda bulundu.
Diyanet camiası olarak üzerinde dikkatle durulması gereken hususların altını çizen Başkan Görmez,  “Diyanet camiası olarak hepimizin üzerinde durması gereken bir konu var. Öncelikle taşıdığımız vazifelerin tanımlarını yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Müftü, vaiz, imam-hatip tanımlarının üzerinde yeniden durmamız gerekiyor” dedi.
Müftülerin, şehrin manevi hayatını ayakta tutmanın gayreti içinde olması gerektiğini vurgulayan Başkan Görmez’in konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle;
“Müftü, şehrin dini, manevi, ahlaki ve kültürel hayatını ayakta tutan insandır…”
Müftü, imamları idare eden, Diyanet’in ilçe müdürü gibi bir tanımla değil, gerçekten Müftîlik sıfatıyla göreve başlaması gerekiyor. Müftîlik sıfatı, sadece gelip soru soran kişilere cevap vermek demek değildir. İl ve ilçe müftüleri, şehrin dini, manevi, ahlaki, kültürel hayatını,  ruhunu ayakta tutan insandır. Şehrin manevi hayatı nasıl ayakta tutulur? Bunun gayreti içinde olması gerekir. Sadece imamları idare etmekle bu olmaz. Müftüler, görev yapacakları şehrin dini, manevi, ahlaki, kültürel sorunlarından da haberdar olması gerekir.
“Görev yaptığı şehrin manevi hayatını, sosyo-kültürel yapısını bilmeyen müftünün, o şehrin dini ve manevi hayatına yön vermesi mümkün değildir…”
Muhatap kitlemizi çok iyi tanımalıyız. Görev yaptığımız şehirde ne tür kötülükler var? Boşanma oranları nedir? Kaç aile dağılmıştır? Sokağa terk edilmiş kaç çocuk var? Kaç tane yetim var? Alkol girmiş mi bu şehre? Uyuşturucu giriyor mu? Hastanelerde kaç hasta var? Kendisini eve hapsetmiş kaç kişi var? Ne kadar engelli var? Bu engellilerin kaç tanesi hayatın içindedir? Vakit namazlarına, Cuma namazlarına kaç kişi geliyor? Cuma günleri cami cemaatine neler verebiliyoruz? Bütün bunları tespit edip masasında bulundurmayan bir müftünün, o şehrin dini ve manevi hayatına yön vermesi mümkün değildir.
“Diyanet, sürekli yükselen bir değer olmuştur…”
Diyanet sürekli yükselen bir değer olmuştur. Kendi tarihinde Diyanet kadar bir gün sonrası bir gün öncesinden daha iyi olan bir kurum yoktur. Sürekli bir gün sonramız, bir gün öncemizden çok daha iyidir. Ancak olmamız gereken yerde değiliz. Eksiklerimiz var. Din gayretimizi, ruhumuzu, aşkımızı, heyecanımızı her zaman diri tutmak zorundayız. O yüzden ilk olarak yapacağınız iş, beraber görev yapacağınız arkadaşlara, “din gönüllüğü”nü aşılamanız olmalıdır.
“Müftüleri masa başında değil, mihrapta ve minberde görmek isterim…”
Her müftümüzü masasında değil, mihrapta ve minberde görmek isterim. Eğer her müftümüz Cuma günü bir minberde değilse, sabah namazlarında mihrapta değilse vazifesini hakkıyla yapmıyor demektir.  Her sabah bir camide olmalı, cemaat onları görmelidir.  Halkla çok iyi ilişki kurulması gerekir. Sivil toplum kuruluşlarıyla da ilişkileri geliştirmek gerekir. O kuruluşlarla da sık sık bir araya gelerek şehrin manevi ruhuna nasıl hizmet edeceğinizin planlarını yapacaksınız.
“En önemli eğitim ihlas, samimiyet ve ahlak eğitimidir…”
Eğitim görevlilerimize de büyük hizmetler düşüyor. Din gönüllüsü kardeşlerimizin eğitimi son derece önemlidir. Onlara kıraat, tilavet, hitabet eğitimi verirken asıl dikkat etmemiz gereken husus, ihlas, samimiyet ve ahlak eğitimidir. Bizim eğitimimizde kıraat, tilavet eğitimiyle ihlas, ahlak ve samimiyet eğitimi de verilmelidir. Annenin evladına kaşıkla süt verdiği gibi o kıraat eğitiminin yanında ihlas, samimiyet ve ahlak eğitimi verilmezse verim alamayız. Kâl eğitimiyle birlikte hâl eğitimi de verilmek zorundadır.
41 ilçe müftüsü ve 30 eğitim görevlisinden oluşan grup, Başkan Görmez’in başarı dilekleriyle görev yerlerine uğurlandı.

dib