- Müellefe-i Kulûb

Adsense kodları


Müellefe-i Kulûb

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafız_32
Sun 21 November 2010, 01:47 pm GMT +0200
4. Müellefe-İ Kulûb/Kalpleri İslam'a Isındırılacak Olanlar:
 

Müellefe-i kulûb, kalpleri kazanılmak, İslam'a ısındırılmak istenilen, halkı içerisinde sevilen, itaat edilen lider ve benzeri ko­numlarda bulunan kimselerdir. Bunlara, İslam dinine girmeleri ümidiyle veya müslümanlara kötülük yapmalarını önlemek ama­cıyla zekâttan pay verilir. Aynı zamanda bu pay, İslami yaşantısı­nı güzelleştirmek, kalbinin İslam'da sebat göstermesini sağlamak gibi amaçlarla müslümanlara da verilebilir. Peygamberimiz (sal-lallâhu aleyhi ve sellem) bu amaçların tamamı için zekâttan pay ayırmıştır.

 
5.  Rikâb/Köleler (^Boyunduruk Altında Bulunanlar):
 

Bu kavram, köleleri, mükâtepleri/belirli bir bedel ödemeleri karşılığında hürriyetlerine kavuşacak olan sözleşmeli köleleri ve esirleri kapsar.

 
6.  Borçlular:
 

Bunlar, bir kefalet sonucunda veya bireysel borçlanmaları nedeniyle, ödeme vadesi gelmiş borçlulardır.

Bunların, maişet ve kıyafet ihtiyaçları, evlilik, ilaç ve benzeri Şahsi ihtiyaçları için borçlanmış olmalarıyla, borcu üslenerek iki kişinin arasını bulmak, tazminat ve benzeri amaçlarla borçlanmış olmaları arasında fark yoktur. Bu konu temelde Kabîsa el-Hilâlî hadisine dayanır. Kabîsa (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Birine ke­fil oldum. Bu nedenle Rasulullah (sallaliâhu aleyhi ve sellemj'e geldim ve bana yardım etmesini istedim. Bana; «bize sadaka ge­linceye kadar bekle. Ondan sana verilmesini emrederiz» buyur­du.[361]

 
7.  Fî Sebîlillâh/Allah Yolunda:
 

Bunlar, devletten maaş almayan, [davet, tebliğ, emri bil ma­ruf, nehyi anil münker/iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak için] sürekli dolaşanlar ile İslam'ı yüceltmek uğruna akınlar dü­zenleyen ve cihad edenlerdir. Buna hac ibadeti de dâhildir. Çün­kü Peygamberimiz (sallaliâhu aleyhi ve sellem); '[Allah yolunda kullanmak amacıyla beklettiğin] devenin üzerinde, hacca gitmen; fîsebîlillâh'tırlonu Allah yolunda kullanmandır [362] buyurmuştur.



[361] Müslim, 1044; Ebû Dâvûd, 1624; Nesâî, 5/96.

[362] Ebû Dâvûd, 1974; Hâkim, 1/183; Beyhakî, 6/164; Aibânî, sahih olarak derecelendirmiştİr.