sumeyye
Thu 31 March 2011, 04:30 pm GMT +0200
Mudârebe Ortaklığnın Şartları:
Mudârebe ortaklığının şartlan beşdir:
1- Mudârebe ancak altın ve gümüş paralardan biri ile caiz olur.
2- Mudârebe akdi yapılırken sermaye ya işaretle veya adı söylenmekle bildirilmeli ve mudâribe teslim edilmelidir.
3- Kânn ortaklar arasında paylaşımı maktu olmayıp, hisse esasına göre yapılması gerekir.
4- Her ortağa ne oranda kâr verileceği bildirilmelidir.
5- Mudâribe kârdan hisse verileceği şart koşulmalıdır. Ona sermayeden veya hem kârdan hem sermayeden pay verileceği şart koşulursa, -inşâallah ileride izah edileceği gibi- akid lasid olur.
Mudârebe çalışan, yani mudârib, sermaye sahibine kârda ortak olur. Mudâribin sermayesi ticaret için gezip dolaşmaktadır:
Eğer kârda ona ortak olmazsa, -inşâallah ileride izah edileceği gibi- bu mudârebe olmaz.
Sermaye mudâribin yanında emanet olarak bulunur: Çünkü o, sermayeyi sahibinin izniyle eline almıştır. Mudârib sermayeyi işletmeye başlayınca, sermaye sahibinin vekili olur: Çünkü bu
sermayeyi sahibinin emriyle işletmektedir. Kâr sağlayınca da, onun ortağı olur: Çünkü o kânn bir bölümüne sahip olmuştur. Eğer kârın tamamının mudâribe verilmesi şart koşulmuşsa, sermaye ona karz olarak verilmiş olur (İmam Şâfıî): Zira her kazanç ancak sermayeye sahip olmakla elde edilebilir. Kânn tamamının mudâribe verilmesinin şart koşulması, onun sermayeye sahip kılınması demektir. Sonra bunun bir mudârebe olması, mudâribin o sermayeyi sahibine geri vermesi için bir şarttır. Böyle olunca da sermaye mudâribin elinde karz (ödünç) olarak bulunmuş olmaktadır.
Kârın tamamının sermaye sahibine verilmesi şart koşulmmuşsa, bu bidâa olur: Örfen ve Şer'an bunun mânası budur. [4]
Mudârebenin Fâsid Oluşu Ve Mudâribin Anlaşma Şartlarına Uymaması:
Mudârebe fâsid olunca, bu fâsid bir icar olur: Çünkü bu dununda mudârib, sermayedar için meçhul bir ücret karşılığında çalışmış olmaktadır. Dolayısıyla ecr-i misil almayı hakeder. Bunun sebebini daha evvel açıklamıştık.
Muddârib anlaşma şartlarına uymazsa, gâsib olur: Zira bu durumda sahibinin rızası olmadan başkasının malında tasarrufda bulunmuş olmaktadır. Dolayısıyla gasbedici durumuna düşmüş olmaktadır. Şu halde mudârebe ancak kendisinde ortaklığın sahih olduğu şeylerde sahih olur.
[4] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/336-338.