sumeyye
Mon 23 July 2012, 03:28 pm GMT +0200
a) Mudârabenin Dayandığı Deliller :
Kur'an-ı Kerim'de doğrudan doğruya mudârabeden söz eden bir âyet olmamakla birlikte, yeryüzünde gezerek ticaret yapmanın meşru olduğunu bildiren bazı âyetler, mudârabe yoluyla muamele yapmanın caiz olduğuna da işaret etmektedir [239]
İbn Abbas (r.a.) 'den şöyle dediği nakledilmiştir :
«Efendimiz, Abbas b. Abdilmuttalib, bir malı mudârabe olarak verdiği zaman, ortağına bu sermaye ile deniz yolculuğuna çıkmamasını, bir vadide konaklamamasını ve canlı hayvan ticareti yapmamasını şart koşardı. Eğer bunları yaparsa anaparayı tazmin edecekti. O'nun mudârabe sözleşmesine koyduğu bu şartlar Hz. Peygamber (s.a.);e ulaşmış ve buna icazet vermiştir» [240]
Bir sahabe topluluğundan rivayete göre onlar, yetimlerin mallarını mudârabe yoluyle işletecek olanlara vermişlerdir. Bu muameleye karşı çıkan olmadığı için icmâ meydana gelmiştir [241]
Hz. Ömer'in iki oğlunun mudârabe uygulaması bu konuda dikkati çeken bir örnektir. Uygulama devletle halk arasında bu gibi ortaklıkların kurulabileceğini gösterir.
Hz. Ömer'in iki oğlu Abdullah ve Ubeydullah, Irak ordusuna katılmışlardı. Dönüş için paraları kalmamıştı. O bölgede, Basra valisi olarak bulunan Ebu Musa el-Eş'arî (ö. 44/664)'ye başvurdular.. Ebu Musa, onlara beytülmalı göstererek, bu parayı Halife Ömer'e göndermek istediğini söyledi ve şunu ilave etti:
— Bunları size kredi olarak vereyim. Buradan mal satın alarak Medine'ye varınca satarsınız. Anaparayı Mü'-minlerin Emîri'ne verirsiniz. Kâr da aranızda ortak olur. Ebu Musa krediyi teslim edip durumu Ömer'e yazdı. Abdullah ve Ubeydullah Irak'tan aldıkları malları Medine'de sattılar ve kâr sağladılar. Anaparayı Halife Ömer'e getirince, Hz. Ömer şöyle dedi :
— Ebu Musa, bütün orduya sizin gibi kredi dağıttı mı?. Hayır, cevabını alınca da;
— Anaparayı ve elde ettiğiniz kârı beytülmala teslim ediniz, dedi. Ubeydullah şöyle dedi:
— Mal yolda helak olsaydı tazmin edecektik. Bu arada diğer bir sahâbî söz alarak şöyle dedi :
— Ey Ömer, bu sermayeyi kredi olarak kabul etseniz, yani bunu mudârabe şirketi olarak değerlendirseniz. Buna göre, anaparanın tümü ve kârın yarısı beytülmala, kârın diğer yarısı da Hz. Ömer'in iki oğluna verilecekti. Ömer (r.a.) buna razı oldu ve hüküm uygulandı [242]
[239] Bakara, 198; Müzzemmil, 20; Cum'a, 10.
[240] el-Heysemî, Mecma'u'z-Zevâid, c. IV, s. 161.
[241] ez-Zeylaî, a.g.e, c. IV, s. 113.
[242] ez Zeylaî, a.g.e, c. IV, s. 113.
Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 104-105.