- Mücahidlerin Ticaret Mallarını da Yanlarına Almalari

Adsense kodları


Mücahidlerin Ticaret Mallarını da Yanlarına Almalari

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Thu 18 February 2010, 06:04 pm GMT +0200
Mücahidlerin Ticaret Mallarını da Yanlarına Alarak Bedir´e Hareket Etmeleri


Peygamberimiz Aleyhisselam, Medine´de yerine Abdullah b. Übeyy b. Selûl´ün oğlu Abdullah´ı[62] veya Abdullah b. Revâha´yı vekil bırakarak,[63] onu atlı olmak üzere[64] binbeşyüz kişilik bir kuvvetle Medine´den Bedir´e doğru hareket etti.[65]

Atlı olanlar:

Peygamberimiz Aleyhisselam,

Hz. Ebu Bekir,

Hz. Ömer,

Ebu Katâde,

Saîd b. Zeyd,

Mikdad b. Amr,

Habbab,

Zübeyr b. Avvam,

Abbâd b. Bişr ve bir başka sahabi daha idi.[66]

Cihad birliğinin sancaktarı Hz. Ali idi.[67]

Müslümanlar, kendilerine ait ticaret mallarını da yanlarında götürdüler.[68]

"Ebu Süfyan´ı bulursak onunla çarpışırız, bulamazsak Bedir pazarında alışveriş yaparız!" dediler.[69]

Müslümanların Bedir´e gelişleri Bedir panayırı zamanına rastladığı için, yanlarında getirmiş olduk ları ticaret mallarını orada sattılar. Bir dirheme bir dirhem kazanç sağladılar.[70]

Bir dirheme iki dirhem kazanç sağladıkları da rivayet edilir.[71]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Süfyan´a vermiş olduğu sözde durarak, Bedir´de onu bekledi.

O sırada Mahşiy b. Amr ed-Damrî, Bedir´e geldi.

Peygamberimiz Aleyhisselam, onunla, Veddan gazvesi sırasında Damre oğulları adına antlaşma yapmış bulunuyordu.

Mahşiy:

"Ey Muhammedi Sen Kureyş ile karşılaşmak, vuruşmak için mi şu su üzerine geldin?" diye sordu.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Evet! Ey Damre oğullarının kardeşi!

Eğer sen de böyle birşey istiyorsan, aramızda bulunan antlaşmayı sana reddeder, sonra da, Yüce Allah aramızda hükmünü verinceye kadar seninle de çarpışırız!" buyurdu.

Mahşiy:

"Hayır, vallahi yâ Muhammedi Sana karşı böyle birşey yapmak bize düşmez, gerekmez!" dedi.

Ma´bed b. Ebu Ma´bed el-Huzâîde, Bedir´e uğramıştı. Peygamberimiz Aleyhisselamın orada bulun duğunu gördüğü sırada, devesi ürkerek koşmaya başladı. Ma´bed durduramadığı devesinin üzerinde geçip giderken söylediği kıt´ada şöyle dedi:

"Devem ürküp Muhammed´e arkadaşlıktan ve Medine´nin siyah kuru üzüm gibi olan en iyi Acve hur masından uzaklaştı.

O deve, babasının eski âdetine bağlı ve düşkündür.

Artık, kavuşulacak yer, Mekke yakınındaki Kudeyd suyu, yarın kuşluk vakti de Dacnan suyu ola caktı r!"[72]

Ma´bed b. Ebu Ma´bed, Mekke´ye varınca, Peygamberimiz Aleyhisselamın iki bin kişilik ashabı ile gelerek Kureyşlileri beklemek suretiyle vermiş olduğu sözü yerine getirdiğini, her taraftan gelip toplan mış bulunan halkın Peygamberimiz Aleyhisselamın ashabının çokluğunu gördüklerini ve Mahşiy´e söylediği şeyleri, işittiklerini müşriklere ilk duyuran kişi olmuştu.[73]


[62] İbn İshak.İbnHişam, Sîre,c.3, s. 220, Ebu´l-Fidâ, c. 4,s.87,İbn Haldun, Târih, c. 2,ks. 2, s. 29.

[63] Vâkıdî, c.1, s. 384, İbn Sa´d, c. 2, s. 59, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1 , s. 340, Taberî, c. 3, s. 42, İbn Hazm, Cevâmiu´s-sfne, s. 184, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 1 76, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 54, Zehebî, Megâzî, s. 204, Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 140.

[64] Vâkıdî, c. 1.S.387, İbn Sa´d, c. 2, s. 59, İbn Seyyid, c. 2, s. 54, Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 140.

[65] Vâkıdî, c. 1, s. 387, İbn Sa´d, c. 2, s. 59, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 388, İbn Seyyid, Uyun, c. 2, s. 54, Zehebî, s. 204, Kastalânf, c. 1, s. 1 40.

[66] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 387, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 54.

[67] Vâkıdî, c. 1, s. 388, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 59.

[68] Vâkıdî, c. 1, s. 387, İbn Sa´d, c. 2, s. 59-60.

[69] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 385, Zehebî, Megâzî, s. 202, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 89.

[70] Vâkıdî, c. 1.S.387, İbn Sa´d, c. 2, s. 60, Zehebî, c. 204.

[71] Taberî, Târîh, c. 3, s. 42, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 87, Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 140.

[72] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 220-221, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 388-389, Taberî, Târîh, c. 3, s. 41, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve , c. 3, s. 385, 387.

[73] Vâkıdî, M egâzf, c. 1, s. 388-389.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/353-355.