hafiza aise
Thu 11 August 2011, 12:33 pm GMT +0200
7— Muamelelerin deki Tutumu:
Hz. Peygamber (s.a.) en iyi muamelede bulunan insandı. Bir borç aldığında öderken aldığı şeyden daha iyisini verirdi.[303] Herhangi bir kimseden borç aldığında borcunu öder ve o kimse için dua eder, derdi ki: "Allah ailenin ve malının bereketini versin. Borcun karşılığı yalnızca teşekkür ve ödemektir. [304]"
Bir adamdan 40 sa'[305] borç aldı. Ensâr'dan olan bu adam ihtiyaç duydu, Hz. Peygamber'e (s.a.) geldi. Hz. Peygamber (s.a.) "Henüz bize birşey gelmedi" dedi. Bunun üzerine adam laf etmek isteyince, Allah Rasûlü (s.a.): "İyilik dışında bir şey söyleme. Ben borç alanların en hayırlısıytm." buyurdu ve adama kırkı borç karşılığı, kırk da fazladan olmak üzere seksen (sa') verdi. Bu olayı Bezzâr rivayet etmiştir.[306]
Bir deve ödünç almıştı. Sahibi borcunu almak üzere geldi. Hz. Pey-gamber'e (s.a.) ağır sözler söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber'in (s.a.) arkadaşları adamı haklamak istediler. Fakat Peygamberimiz (s.a.): "Bırakın, onu. Hak sahibinin söz söylemeye hakkı vardır" buyurdu.[307]
Bir keresinde birşey satın aldı. Ancak yanında verecek parası yoktu. Kendisine kâr teklif edilince o şeyi sattı, kârını Abdülmuttalib oğullarının dullarına sadaka olarak verdi ve "Bundan sonra yanımda alacak para olmadan birşey satın atmam" buyurdu.[308] Hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir. Bu hadis bir müddete kadar zimmette (borçlanarak) alış-veriş yapmaya çelişik düşmez. Çünkü o başka, bu başka şey...
Bir alacaklısı Hz. Peygamber'e (s.a.) borcunu istemeye geldi ve sert konuştu. Bunun üzerine Ömer b. Hattâb, adamı haklamak istedi. Hz. Peygamber (s.a.): "Ağır ol, ey Ömer! Ben, bana borcumu ödememi emretmene; o da kendisine sabrı emretmene daha muhtaç" buyurdu.[309]
Bir yahudi Hz. Peygamber'e (s.a.) bir müddete kadar veresiye birşey sattı. Yahudi daha müddet dolmadan parasını almaya geldi. Hz. Peygamber (s.a.): "Müddet dolmadı" dedi. Yahudi: "Ey Abdülmuttalib oğulları! Siz gerçekten borcunuzu oyalayıp geciktiriyorsunuz." dedi. Bunun üzerine ashab adamı haklamak istediler. Hz. Peygamber (s.a.) onlara engel oldu. Bu durum ancak O'nun yumuşak huyluluğunu artırdı. Bunu gören yahudi: "O'nda Peygamberlik alâmetlerinden hepsini bildim, gördüm. Yalnız biri kalmıştı. O da kendisine karşı yapılan aşırı cahilane tavırların, ancak onun yumuşak huyluluğunu artırmasıydı. Onu da bilmek istedim." dedi ve yahudi müslüman oldu.[310]
[303] Buharî, 43/4, 6, 7; Müslim, 1601. Ebu Hureyre anlatıyor: Bir adam Hz. Peygam-ber'e (s.a.) ödünç verdiği bir deveyi almaya geldi. Adam kabalık etti. Sahabîler, onu edeplendirmek istediler. Hz. Peygamber (s.a.): "Bırakın onu. Hak sahibinin söz söylemeye hakkı vardır. Onun adına bir deve satın alm ve ona verin" buyurdu. Dediler ki: "Yalnız yaş durumu onun devesinin yaşından daha üstün olan deve bulabiliyoruz." Hz. Peygamber (s.a.): "Onu alın ve adama verin. Çünkü en hayırlınız borcunu en iyi Ödeyendir." buyurdu.
[304] Nesâî, 7/314; îbn Mâce, 2424; Ahmed, 4/36. isnadı kuvvetlidir.
[305] Sa': 2.917 kg ağırlığında bir ölçü birimidir. Genellikle tahıl ölçümünde kullanılır.
[306] Heysemî, Mecmau'z-ZevâieTde (4/141) diyor ki: "Bu hadisi Bezzâr rivayet etti. Bez-zâr'ın hocası dışındaki râvîler Sahîh (-i Buharı) râvîleridir. Ama o da sikadır."
[307] Buharî, 40/6, 40/5, 43/4, 43/6, 43/7, 43/13, 51/23; Müslim, 1601; Tirmizî, 1317.
[308] Ebu Davud, 3344. Hadis zayıftır.
[309] Hâkim (2/32) benzerini rivayet etmiş ve sahih olduğunu belirtmiştir. Zehebî ise ona itiraz ederek mürsei olduğunu söylemiştir.
[310] Ibn Hibbân, 2105; Ebu'-Şeyh, Ahlâku'n-Nebî, s. 83-85. Hafız Ibn Hacer, et-tsâbe'de (2904) seneddeki râvîlerin sika olduğunu söylemiştir. Ancak bir râvisi tartışmalıdır.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/153-154.
Hz. Peygamber (s.a.) en iyi muamelede bulunan insandı. Bir borç aldığında öderken aldığı şeyden daha iyisini verirdi.[303] Herhangi bir kimseden borç aldığında borcunu öder ve o kimse için dua eder, derdi ki: "Allah ailenin ve malının bereketini versin. Borcun karşılığı yalnızca teşekkür ve ödemektir. [304]"
Bir adamdan 40 sa'[305] borç aldı. Ensâr'dan olan bu adam ihtiyaç duydu, Hz. Peygamber'e (s.a.) geldi. Hz. Peygamber (s.a.) "Henüz bize birşey gelmedi" dedi. Bunun üzerine adam laf etmek isteyince, Allah Rasûlü (s.a.): "İyilik dışında bir şey söyleme. Ben borç alanların en hayırlısıytm." buyurdu ve adama kırkı borç karşılığı, kırk da fazladan olmak üzere seksen (sa') verdi. Bu olayı Bezzâr rivayet etmiştir.[306]
Bir deve ödünç almıştı. Sahibi borcunu almak üzere geldi. Hz. Pey-gamber'e (s.a.) ağır sözler söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber'in (s.a.) arkadaşları adamı haklamak istediler. Fakat Peygamberimiz (s.a.): "Bırakın, onu. Hak sahibinin söz söylemeye hakkı vardır" buyurdu.[307]
Bir keresinde birşey satın aldı. Ancak yanında verecek parası yoktu. Kendisine kâr teklif edilince o şeyi sattı, kârını Abdülmuttalib oğullarının dullarına sadaka olarak verdi ve "Bundan sonra yanımda alacak para olmadan birşey satın atmam" buyurdu.[308] Hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir. Bu hadis bir müddete kadar zimmette (borçlanarak) alış-veriş yapmaya çelişik düşmez. Çünkü o başka, bu başka şey...
Bir alacaklısı Hz. Peygamber'e (s.a.) borcunu istemeye geldi ve sert konuştu. Bunun üzerine Ömer b. Hattâb, adamı haklamak istedi. Hz. Peygamber (s.a.): "Ağır ol, ey Ömer! Ben, bana borcumu ödememi emretmene; o da kendisine sabrı emretmene daha muhtaç" buyurdu.[309]
Bir yahudi Hz. Peygamber'e (s.a.) bir müddete kadar veresiye birşey sattı. Yahudi daha müddet dolmadan parasını almaya geldi. Hz. Peygamber (s.a.): "Müddet dolmadı" dedi. Yahudi: "Ey Abdülmuttalib oğulları! Siz gerçekten borcunuzu oyalayıp geciktiriyorsunuz." dedi. Bunun üzerine ashab adamı haklamak istediler. Hz. Peygamber (s.a.) onlara engel oldu. Bu durum ancak O'nun yumuşak huyluluğunu artırdı. Bunu gören yahudi: "O'nda Peygamberlik alâmetlerinden hepsini bildim, gördüm. Yalnız biri kalmıştı. O da kendisine karşı yapılan aşırı cahilane tavırların, ancak onun yumuşak huyluluğunu artırmasıydı. Onu da bilmek istedim." dedi ve yahudi müslüman oldu.[310]
[303] Buharî, 43/4, 6, 7; Müslim, 1601. Ebu Hureyre anlatıyor: Bir adam Hz. Peygam-ber'e (s.a.) ödünç verdiği bir deveyi almaya geldi. Adam kabalık etti. Sahabîler, onu edeplendirmek istediler. Hz. Peygamber (s.a.): "Bırakın onu. Hak sahibinin söz söylemeye hakkı vardır. Onun adına bir deve satın alm ve ona verin" buyurdu. Dediler ki: "Yalnız yaş durumu onun devesinin yaşından daha üstün olan deve bulabiliyoruz." Hz. Peygamber (s.a.): "Onu alın ve adama verin. Çünkü en hayırlınız borcunu en iyi Ödeyendir." buyurdu.
[304] Nesâî, 7/314; îbn Mâce, 2424; Ahmed, 4/36. isnadı kuvvetlidir.
[305] Sa': 2.917 kg ağırlığında bir ölçü birimidir. Genellikle tahıl ölçümünde kullanılır.
[306] Heysemî, Mecmau'z-ZevâieTde (4/141) diyor ki: "Bu hadisi Bezzâr rivayet etti. Bez-zâr'ın hocası dışındaki râvîler Sahîh (-i Buharı) râvîleridir. Ama o da sikadır."
[307] Buharî, 40/6, 40/5, 43/4, 43/6, 43/7, 43/13, 51/23; Müslim, 1601; Tirmizî, 1317.
[308] Ebu Davud, 3344. Hadis zayıftır.
[309] Hâkim (2/32) benzerini rivayet etmiş ve sahih olduğunu belirtmiştir. Zehebî ise ona itiraz ederek mürsei olduğunu söylemiştir.
[310] Ibn Hibbân, 2105; Ebu'-Şeyh, Ahlâku'n-Nebî, s. 83-85. Hafız Ibn Hacer, et-tsâbe'de (2904) seneddeki râvîlerin sika olduğunu söylemiştir. Ancak bir râvisi tartışmalıdır.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/153-154.