sidretül münteha
Sat 11 June 2011, 02:52 pm GMT +0200
6. Mu'allak Hadîs:
îsnâdın baş tarafından bir veya birbiri peşine daha fazla râvînin ismi hazf edilerek, mahzûfun üst tarafındaki râvîye isnâd edilen hadîstir.[799] Mu'allak hadîs,
Buhârî'de pek çoktur. Misâli şu hadîstir:
Ebû 'Amr Osman b. el-Heysem dedi ki, 'Avf, Muhammed b. Sîrîn'den, O da Ebû Hureyre'den bize şunu rivayet etmiştir: Ebû. Hureyre dedi ki: Rasûlullah (s.a,v.) beni Ramazan zekâtını korumaya memur ettiğinde biri gelerek yiyeceklerden çalmak istedi. Ben de adamı yakalayarak, Vallahi seni Rasûlullah (s.a.v.)' in huzuruna çıkaracağım, dedim. [800]
Sahîh-i Buhârî'deki Mu'allak hadîsler iki türlüdür. Bir kısmı kitabının birbaşka yerinde mevsûl olarak yer almış olanlardır ki, Buhârî fazla uzatmak endişesiyle senedde tasarruf ederek kısaca zikretmektedir. Diğeri ise, sırf mu'allak olanlardır ki, Buhârî bunları cezm sîğasi ile îrâd etmektedir. Böylece hadîsin, adı zikredilmeyen râvîlerden kesin surette rivayet edilmiş olduğu anlaşılır. Nevevî diyor ki: "Bunlardan gibi cezm sığası
ile zikredilenler ma'ruftur. Buhârî, bu suretle hadîsin, kendine izafe edilen kimseden sahîh bir şekilde geldiğini kabul etmiş demektir. Ayrıca onun Sahîh'inde bu Mallak hadîsi zikredişi, aslının güvenilir ve îtimat edilir sahîh bir hadîs olduğunu gösterir. O hadîsle istidlal etmek isteyen âlimin, hadîsin ihticâca elverişli olup olmadığını anlamak için râvîlerine ve senedinin durumuna bakmasılâzımdır. [801]
Bâzı âlimler Mu'allak hadîsi, isnadından bir kişinin düştüğü veya mübhem birinin zikredildiği Munkatı hadîs'in bir nevi olarak kabul etmek istemektedir. Suyûtî, "Sahîh-i Müslim'de, râvîlerinden bir kısmı mübhern olan hadîsler bulunduğunu" göz önünde bulundurarak bunlardan bir kısmını Munkatı£ hadîs bahsinde zikretmiştir.[802] Bununla beraber Nevevî, böylelerine Mu(âllak demekte veya Munkatı mı, yoksa Mu'allak mı diyeceğini ketirememekte ve şöyle demektedir :
"(Müslim, el-Leys b. Sacd şöyle rivayet etti, dedi sözüyle hadîsi zikrettikten sonra devamla şunları söylemektedir: Hadîs, Sahîh-i Müslim'de bütün rivayetlerde, Müslim ile Leys arasında munkatı olarak rivayet edilmektedir ki, bu neve Mu'âllak denir. [803]
Bu üç hadîste de mühim olan nokta şudur; Bunları sırf zayıf olarak kabul etmek doğru olmamakla beraber râvîlerinin hâline bakarak sahih, hasen ve zayıf sıfatlarından biri verilebilir. [804]
[799] el-KJfâye, s. 288.
[800] Sahîh-i Buhârî ,c. III, s. 64, kftâbu'l-vekâle.
[801] Kavâ'idu't-tahdîs, s. 105.
[802] Tedrîbu'r-râvî, s. 117-118.
[803] Nevevî, Şerhu Sahîh-i Müslim, c. IV, s, 63.
[804] Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 189-190.