sumeyye
Wed 24 October 2012, 07:29 am GMT +0200
2. BÖLÜM MEZHEP KAVRAMI VE MEZHEPLER
3. Mezheplerden Önceki Durum[40]
Hz. Peygamber Devri:
Vahye dayanan teşrî faaliyetinin tamamlandığı ve sonraki devirlere de temel teşkil ederek fıkıh devirlerinin en önemlisi olan bu devir, Peygamber'in hayatta olduğu devirdir: Ona vahiy gelmektedir, problemleri ve ihtilafları bizzat o çözmektedir. Devletin teşrî, icra ve kaza fonksiyonları kendisinde toplanmıştı. Zaten her zaman kendisine vahiy gelebiliyordu. Bu devirde fıkıh, vahiy fıkhıdır. Ona gelen vahyin hepsini Kur'ân-ı Kerîm ve sahih sünnet içine alır:
Mekke Devri:
Hz. Peygamber m. 610 yılında vahye muhatap olmuş, vazifesi icabı dini tebliğe başlamış ve 622 yılına kadar Mekke'de kalmıştır. Bu onüç yıllık süre içinde Kur'ân-ı Kerîm'in üçte birinden az eksiği nazil olmuştur.
Bu devirde Allah Resulü'nün tebliği daha çok inanç ve ahlâk sahasına, Arapları câhiliye devrinin her türlü kötülüklerinden, küfür ve şirkinden uzaklaştırmaya yönelmiştir. Zaten ibadet ve hususî münasebetler bu iki temel üzerine oturmaktadır. Bu dönemde namaz ve ona bağlı ibadetler farz kılınmıştır. Mekke'de fıkıh hükümleri hem azdır, hem de umumî, küllî bir karakter arzetmektedir.
Medine Devri:
Allah Teala, Peygamberi'ne izin verince Yesrib'e göç edildi. Burasıonu ve Mekke'li müslümanları bağrına basmaya hazırdı; Medinetu'n-Nebi adıyla İslâm davet ve devletinin yeni merkezi oldu. Artık bu genç devletin siyasetini ve bu çekirdek İslâm cemiyetinin içtimaî hayatını tanzim edecek kaidelere ihtiyaç vardı. Teşri de bu sahalara yönelerek aile ve miras ile alâkalı, diğer taraftan da ceza, muhakeme usulü, nıuamelâ ve devletler arası münasebetlerle ilgili kaide ve esaslar konuldu.
[40] Karaman, İslâm Hukukunda İctihad, 37-166; Karaman, İslâm Hukuk Tarihi, 37-56, 69-120; Karaman, İslâm Hukukunda Mezhepler, 9-20; Keskioğlu, Fıkıh Tarihi ve İslâm Hukuku, 18-137; Kılıçer, İslâm Fıkhında Rey Taraftarları, 28-107; Zeydan, İslâm Hukukuna Giriş, 171-216, 236-274; Şafak, İslâm Hukukunun Tedvini, 10-114.