sümeyra
Sat 14 January 2012, 06:41 pm GMT +0200
Mezhep Değiştirmek
Bir mukallidin, önceden taklid etmiş olduğu mezhebinden başka bir mezhebi; yahut, bir meselede bir müçtehidi diğer meselede de başka bir müçtehidi taklid edip edemeyeceği hususunda islâm âlimleri ihtilâf etmişlerdir:
Fakihlerin ekserisi: «Kişi, kendi mezhebinden başkasını taklid edemez. Kendi mezhebinde devamı vaciptir. Zira bu kimse, mezhebini seçmiş ve kendi mezhebinin haklılığına inanmıştır. Şu halde itikadının gereğini yerine getirmesi vaciptin» derler. Musannıfların ekserisine göre de, sahih olan budur.
Fukahadan Îbnü'l-Hümam, «Usûl» kitabında ve «Hidaye» şerhi «Fethü'l - Kadirsin «Kadı» bahsinde der ki:
«Bîr kimsenin, her meselede kendisine kolay ge-len, ayn ayrı müçtehidlerin sözlerini almasında mahzur yoktur. Ben, bir kimsenin her .mezhebden veya her müçtehidden kolay olan meseleleri almasına mâni; ne aklî ve ne de nakli bir delil göremiyorum. Bîr insanın, herhangi müçtehidin içtihadından, kendisi için kolay olanı almasında ve o müçtehide uymasında bir mâni görmüyorum. Resulüllah (S.A.S.) de, ümmeti için kdlaylaştınlan şeyleri severdi.»[361]
İbnü'l-Hümam'ın talebesi olan İbnü'İ-Umirn-Hac da, «Bu görüş doğrudur» demektedir.
Bu meselede Hadimi ve Ibnü'l-Haeib de şu beyanda bulunuyorlar:
«İnsanların halk tabakasından birisi, bir meselede bîr müçtehidîn sözü ile emel etse, bu kimse verilen bu hükümden başka bir zamanda diğer bir müçtchidin sözüne dönemez. Bu hususta ittifak vardır. Fakat bu kimsenin, ayrı bir meselede başka bir müçtehidin sözüne tâbi olması, muhıar olan kavle göre, caizdir.»[362]
Yine, Hadimi, mezhep değiştirme hususunda şöyle der:
«Bir mezhepten diğer bir mezhebe geçme şu şekillerde olabilir:
«1. Bir kimse, diğer bir mezhebe de inanıyorsa, kuvvetli olanla amel eımcsi caizdir,
«2. Bir kimse, bir mezhebin, diğerine tercihini kabul etmiyorsa, mezhebini değiştirmesi caizdir.
«3. Bir kimsenin, kendisine arız olan bir zaruretten veya bir ihtiyaçtan dolayı, ruhsatı kastederek, mezhep değiştirmesi caizdir.
«4. Kişi, zaruri bir ihtiyacı olmadan 'mezhep değiştirmek caizmiş' diye mezhebini değiştirirse doğru olmaz. Çünkü, o kimse, dini için değil, de nefsi için mezhebinden dönmüş olur.
«5. İslâm'ın ruhsatlarına uymayı âdet haline getirmek ve nefsine uydurmak İçin mezhep değiştirmek
de caiz olmaz.
«6. Birinci müçtehidin hükmü ile epeyce amel ettikten sonra, aynı hükümdeki menfaati için, başka bir mezhebe geçmek de caiz değildir.» [363]
Bir mukallidin, önceden taklid etmiş olduğu mezhebinden başka bir mezhebi; yahut, bir meselede bir müçtehidi diğer meselede de başka bir müçtehidi taklid edip edemeyeceği hususunda islâm âlimleri ihtilâf etmişlerdir:
Fakihlerin ekserisi: «Kişi, kendi mezhebinden başkasını taklid edemez. Kendi mezhebinde devamı vaciptir. Zira bu kimse, mezhebini seçmiş ve kendi mezhebinin haklılığına inanmıştır. Şu halde itikadının gereğini yerine getirmesi vaciptin» derler. Musannıfların ekserisine göre de, sahih olan budur.
Fukahadan Îbnü'l-Hümam, «Usûl» kitabında ve «Hidaye» şerhi «Fethü'l - Kadirsin «Kadı» bahsinde der ki:
«Bîr kimsenin, her meselede kendisine kolay ge-len, ayn ayrı müçtehidlerin sözlerini almasında mahzur yoktur. Ben, bir kimsenin her .mezhebden veya her müçtehidden kolay olan meseleleri almasına mâni; ne aklî ve ne de nakli bir delil göremiyorum. Bîr insanın, herhangi müçtehidin içtihadından, kendisi için kolay olanı almasında ve o müçtehide uymasında bir mâni görmüyorum. Resulüllah (S.A.S.) de, ümmeti için kdlaylaştınlan şeyleri severdi.»[361]
İbnü'l-Hümam'ın talebesi olan İbnü'İ-Umirn-Hac da, «Bu görüş doğrudur» demektedir.
Bu meselede Hadimi ve Ibnü'l-Haeib de şu beyanda bulunuyorlar:
«İnsanların halk tabakasından birisi, bir meselede bîr müçtehidîn sözü ile emel etse, bu kimse verilen bu hükümden başka bir zamanda diğer bir müçtchidin sözüne dönemez. Bu hususta ittifak vardır. Fakat bu kimsenin, ayrı bir meselede başka bir müçtehidin sözüne tâbi olması, muhıar olan kavle göre, caizdir.»[362]
Yine, Hadimi, mezhep değiştirme hususunda şöyle der:
«Bir mezhepten diğer bir mezhebe geçme şu şekillerde olabilir:
«1. Bir kimse, diğer bir mezhebe de inanıyorsa, kuvvetli olanla amel eımcsi caizdir,
«2. Bir kimse, bir mezhebin, diğerine tercihini kabul etmiyorsa, mezhebini değiştirmesi caizdir.
«3. Bir kimsenin, kendisine arız olan bir zaruretten veya bir ihtiyaçtan dolayı, ruhsatı kastederek, mezhep değiştirmesi caizdir.
«4. Kişi, zaruri bir ihtiyacı olmadan 'mezhep değiştirmek caizmiş' diye mezhebini değiştirirse doğru olmaz. Çünkü, o kimse, dini için değil, de nefsi için mezhebinden dönmüş olur.
«5. İslâm'ın ruhsatlarına uymayı âdet haline getirmek ve nefsine uydurmak İçin mezhep değiştirmek
de caiz olmaz.
«6. Birinci müçtehidin hükmü ile epeyce amel ettikten sonra, aynı hükümdeki menfaati için, başka bir mezhebe geçmek de caiz değildir.» [363]