- Mevlânâ filozof değil mutasavvıf

Adsense kodları


Mevlânâ filozof değil mutasavvıf

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
neslinur
Sat 2 January 2010, 12:39 am GMT +0200


Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kültür-Sanat Kulübü tarafından ‘Mevlânâ’yı An(la)mak’ konulu panel düzenlendi.

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Utku, Anadolu düşüncesinin tasavvufî bir eğilime sahip olduğunu belirterek, Mesnevî’yi anlamanın Anadolu’yu anlamak olduğunu söyledi. Paneli yöneten eğitimci-yazar Mahmut Balcı, Hz. Mevlânâ’nın sınırları aşan ve bütün insanlığın takdirini toplayan eserler bıraktığını belirtti. Yüzyılın sorunlarının başında kalbin onarılmasının geldiğini anlatan Balcı, bu kapsamda Hz. Mevlânâ’yı andıklarını kaydetti.

Panelistlerden Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Utku ise felsefe ve Hz. Mevlânâ arasındaki ilişkiye değindi. Mevlânâ’nın filozof değil mutasavvıf olduğunu dile getiren Utku, Mevlânâ’nın felsefeyi eleştirdiği ve tasavvufu seçtiğini söyledi. Mevlânâ, Muhyiddin-i Arabi, Şems-i Tebrizi’nin Konya’da buluşmalarının Anadolu düşüncesinin şekillenmesi açısından önemli olduğunu ifade eden Utku, “Anadolu düşüncesi tasavvufî bir eğilime sahiptir. Anadolu düşünce tarihi açısından bakıldığında Mevlânâ, Muhyiddin-i Arabi, Şems-i Tebrizi’nin Konya’da buluşmaları bu toprakların düşüncesinin şekillenmesi açısından önemlidir. Mesnevî’yi anlamak, Anadolu insanını anlamaktır. Felsefe Yunan kaynaklı bir disiplin olarak İslâm dünyasına girmiştir. Kelâm çalışmalarıyla beraber felasife denilen bir grup ortaya çıkıyor. Mevlânâ filozof değil bir mutasavvıftır. Felsefeyi eleştirmiştir. Ancak felsefeye yönelik eleştirileri kendi tarihî konjonktürlerinde anlamalıdır. Gazali’nin ve Mevlânâ’nın felsefeyi eleştirmesinden hareketle günümüz felsefesini eleştirmek yanlıştır. O dönemdeki felsefeyi, Eşari geleneğini anlamak gerekir.” diye konuştu.

Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Çiftçi de Mevlânâ’nın kendi inancı ve mezhebi ne olursa olsun herkese eşit baktığını açıkladı. Mevlânâ’nın eserlerini anlamak için kendi dilinden okumanın önemine değinen Çiftçi, Türkçe’ye yapılan çevrilerde bazı san'atların yok olduğunu vurguladı. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsa Çelik ise Mevlânâ’nın tasavvufî yönünü ve nefs-i emmareyi yorumlamasını anlattı.

Mesnevî’yi Kur’ân’ın tefsiri olarak gördüğünü dile getiren Doç. Dr. Hüseyin Güllüce de Mesnevî’nin 5. cildinin 2. sayfasından 6. cildin ilk sayfalarına kadar sadece bir âyetin tefsirini yaptığına dikkat çekti.

CİHAN