ezelinur
Tue 26 January 2010, 12:52 pm GMT +0200
Mesh birkaç durumda bozulur. Şöyle ki:
a. Guslü gerektiren cünüblük veya hayız ve nifas kanaması gibi hallerden birinin vukubulması ile mesh bozulur.
b. Mestler ayaktan çıkarılmakla mesh bozulur. Ayakların bir kısmı mestin boğazına kadar çıkarsa yine mesh bozulur.
Hanefiler dediler ki: Mesh, ancak ayakların çoğunun mestin boğazına kadar çıkarılmasıyla bozulur. Sahîh olan görüş de budur. Ama ayakların az bir kısmı, mestin boğazına kadar çıkarsa bu durumda mesh bozulmaz.
Malikiler dediler ki: Mûtemed olan görüşe göre ayakların tümü mestin boğazına kadar çıkarılmadıkça mesh bozulmaz. Ayakların tümü mestin boğazına kadar çıkarıldıktan sonra kişi acele olarak ayaklarını yıkamaya koşarsa abdesti sağlam olarak kalır. Ama unutur da ayaklarını yıkamakta acele davranmazsa, aradan geçen zaman kısa da olsa, uzun da olsa yine sadece ayaklarını yıkamakla yetinir. Kasden acele davranmayıp da ayağını yıkamayacak olur, aradan geçen zaman da uzun olmazsa yine sadece ayaklarını yıkamakla yetinir. Abdesti de sağlam kalır.
c. Mestte delikler meydana gelirse mesh bozulur. Bununla ilgili olarak mezheblerin detavlı görüşleri aşağıya alınmıştır.
Şafiiler dediler ki: Ayakların yıkanılması farz olan kısımlarından biri çorap veya sargıyla kapatılmış olur ve mestin delinmesiyle de görünecek şekilde olursa mesh bozulur. Bu nitelikteki bir delik, kişinin abdestli olması esnasında meydana gelirse, niyet ederek sadece ayaklarını yıkaması vâcib olur. Abdesti iade etmesi gerekmez. Ama bu nitelikteki bir delik, kişinin namaz kılması esnasında meydana gelecek olursa namaz bozulur. Yine bu kişinin de niyet ederek sadece ayaklarını yıkaması ve sonra da yeniden namaza durması gerekir.
Hanbeliler dediler ki: Mestte ayakların ancak küçük bir kısmını gösterecek kadar az bir delik meydana gelse, bu delik dikiş yerlerinde olsa bile yine mesh sahîh olmaz. Ancak bu delik, yürüme hâlinde derinin üst üste gelerek ayakların yıkanması farz olan kısmını kapatırsa meshe zarar vermez. Mestlerde bu gibi deliklerin meydana gelmesi, mesh süresinin tamamlanması, cünüblük hâlinin vukubulması, yahut da özürlü kimsenin özrünün ortadan kalkması gibi nedenlerden ötürü kişi, ayağındaki mesti çıkarıp tam bir abdest almalıdır. Yalnızca ayaklarını yıkaması yeterli olmaz. Zîrâ meshle, bir hades hâli ortadan kaldırılmıştır. Mesh bozulunca da, eskiden kaldırılmış olan hades yine geri gelmiş olur. Ki hadesin de Hanbelîlere göre parçalara ayrılması mümkün olmaz.
Malikiler dediler ki: Kişi abdestliyken mestte, ayakların üçte biri veya daha fazla büyüklükte bir delik meydana gelmesi hâlinde, sadece mesh bozulur. Bu durumda çabucak mestlerin çıkarılıp ayakların yıkanması gerekir. Eğer unutur veya acizliğinden ötürü bir gecikme vukû bulursa abdesti bozulmaz. Yine sadece ayaklarını yıkaması yeterli olur. Ama kasden acele etmeyip ayaklarını yıkamayacak olur, aradan geçen zaman da uzarsa abdesti bozulur. Uzun bir zaman geçmezse yine yalnızca ayaklarını yıkaması yeterli olur. Namazdayken mestte bu nitelikte bir delik meydana gelecek olursa namazını yarıda kesip mestlerini çıkarması ve ayaklarını acele olarak yıkaması gerekir.
Hanefiler dediler ki: Mestte, meshetmeye engel delikler bulunmaması hâlinde üzerine meshedilmesi sahîh olur. Meshetmeye engel deliğin miktarı da, ayak parmaklarından üç küçük parmak miktarını aşan büyüklük kadarıdır. Ayrıca mestlerdeki delikler, kişinin yürümesi esnasında açılıp da ayağından, üç küçük ayak parmağı büyüklüğünde bir kısım görünecek olursa bu delik meshe engel olur. Ama delik uzunlamasına olur da, yürüme esnasında açılmaz ve ayak parmaklarından üç küçük parmak miktarı kısım görünmezse bu deliğin meshe zararı dokunmaz. Aynı şekilde meste deriden veya bez parçasından -bu ince olsa bile- bir astar dikilmiş olur da bu astarda meydana gelen bir delikten ayak parmaklarından üç küçük parmak miktarı bir kısım görünecek olursa yine zarar vermez. Ama deriden başka bir astarla astarlanmış olur ve alt tarafı da çorap ve sargı gibi dikişsiz olup ayak parmaklarından üç küçük parmak kadarı görünecek olursa bu delikler meshi bozar. Bu deliklerin, mestin ayakkabıya gelen kısmında olmasıyla dış yüzünde olması veya topuk kısmında bulunması arasında bir fark olmayıp hepsi aynı hükme tâbi olurlar. Ama bu delikler mafsal yumru kemiklerinin üst tarafındaki boğaz kısmında olurlarsa meshin sıhhatine mâni olmazlar. Mestlerden birisinde, birden fazla delik bulunup da bunlar üst üste getirildikleri takdirde üç küçük ayak parmağı miktarına varırlarsa meshin sıhhatine engel olurlar. Bu miktardan az olurlarsa engel olmazlar. Ama bu delikler iki mestte olsa ve ikisinin toplamı da sözü edilen miktara ulaşsa, o zaman meshin sıhhatine engel olmazlar. Söz gelimi bir mestte bir ayak parmağı kadar, diğerinde de iki ayak parmağı kadar delik bulunsa, bunların ikisinin toplamı üç küçük ayak parmağı kadar olmalarına rağmen meshin sıhhatine engel olmazlar. Mestlerde üst üste toplama hükmüne giren delikler, kendisine çuvaldız girebilen deliklerdir. Bunlardan daha küçük delikler hesaba katılmaz. Muaf sayılan deliklerin bulunduğu mestler üzerine mesh etmek sahîh olur. Ancak yapılan meshin, bizzat üzerine yapılması şarttır. Deliklerin altında görülen yerlerin üzerine yapılan mesh geçersiz olur. Meshedüdikten sonra bir mest üzerinde üç küçük ayak parmağı kadar delik meydana gelirse mesh bozulur. Ve kişi eğer abdestliyse ayaklarını yıkaması vâcib olur. Bir kişi abdestli iken yine meshi bozucu bir durumla karşılaşırsa ayaklarını yıkaması gerekir: abdesti yeni baştan alması îcâb etmez. Namaz kılmakta iken böyle bir durumla karşılaşılacak olursa mesh bozulduğu için namaz da bozulmuş olur. Bu durumdaki bir kişinin ayaklarını yıkadıktan sonra namazı iade etmesi gerekir. Meshetmede niyet şart değildir.
d. Şüpheli de olsa mesh müddetinin sona ermesi hâlinde mesh bozulur.
Malikiler dediler ki: Müddetin sona ermesiyle mesh bozulmaz. Zîrâ bu mezhebe göre mesh için müddet önemli değildir.[110]