sidretül münteha
Sun 29 May 2011, 07:12 pm GMT +0200
Meselenin 4. Yönü:
İslamdaki amaçlardan birinin bu ümmetin örtülmesi/kusurunun açığa çıkarılmaması olduğunu anladığımız daha önce geçmişti. Her ne kadar ictihad ile belirlemek söz konusu ise de durum budur. Zaten ictihad, ictihad edilen konuda görüş birliği edilmiş olmasını gerektirmez.
Görülmüyor mu ki, âlimler normalde iki (farklı) görüşün ittifak etmesinin mümkün olmadığını kesin bir ifade ile bildirmişlerdir. Şayet (grubun) belirlenmesini nas ile yapabilselerdi problem kalmayacaktı. Hz. Peygamber her ne kadar onları belirlemiş ve (fiziki olarak) eksik organı olacağını bildirmiş olmasına rağmen Hâriciler (grup olarak ayrılmazdan önce) onların (sahabenin) durumunda idi. Hz. Peygamber bu hadisinde şöyle buyurmuştur: "Onların alâmeti şudur: Siyah bir adam. Pazularından biri (Buhâri'nin rivayetine göre iki elinden biri) kadının memesi gibi, (yerinde durmayıp) gidip gelerek hareket eden et parçası gibidir."[5]
[5] Bu hadis, Buhari ve Müslim'in ittifakla rivayet etmiş oldukları bir hadisin parçasıdır. Hadisi Buhari İstitâbet'ul Mürteddîn kitabında, (Feth'de 6933 numara ile) Müslim, Zekât kitabında, kitabın 148-156 ve 157. hadislerinde, Ahmed b. Hanhel, 3/33-56-65 de, Tayâlisi, Müsned'ül Firdevs'de 165-166 ve 169 numarada rivayet etmiştir.