sumeyye
Thu 4 February 2010, 12:33 pm GMT +0200
Mescidin Kandille Aydınlatılışı
Peygamberimiz Aleyhisselamın mescidi, önceleri yatsı ve sabah namazı vakitlerinde, kuru hurma dallan, yaprakları yakılarak aydınlatılirdi.[119]
Temimü´d-Dârî, Şam´dan Medine´ye gelirken, yanında birkaç altın kandil ile, kandil bağlan getirmişti.
Cuma gecesi, uşaklarından birine emretti; kandil bağlarını serdirdi.
Kandilleri astırdı.
Kandillerin içine, fitil ve zeytinyağı koydurdu.
Güneş batıp karanlık basınca, kandilleri yaktırdı.
Peygamberimiz Aleyhisselam mescide gelip de mescidin kandillerle aydınlandığını, parladığını görünce:
"Kim yaptı bunu?" diye sordu.
"Temimü´d-Dârîyaptı yâ Rasûlallah!" dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:
"Sen İslâmiyeti nurlandırdın ve onun mescidini süsledin. Allah da seni dünyada ve ahirette nur-landırsın!" buyurdu[120] ve:
"Mescidimizin kandilini kim yakacak?" diye sordu.
Temimü´d-Darî:
"Şu uşağım!" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Nedir onun adı?" diye sordu.
Tem im ü´d-Dârî:
"Fetih!" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Hayır! Onun adı Sirac!" buyurdu, Sirac oldu. [121]
[119] Ibn Abdilberr, Istiâb, c. 2, s. 683, Ibn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 2, s. 328, Ibn Hacer, el-lsâbe, c. 2, s. 18, Halebî, Insânu´l-uyûn, c.278.
[120] Şemhûdî, Vefâu´l-vetâ, c. 2, s. 596-597.
[121] İtan Abdilberr, İstiâb, c. 2, s. 683, İbnEar, Usdu´l-gâbe., c. 2, s. 328, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 2, s. 17,18.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/101.