- Mesaj Alındı Rabbim

Adsense kodları


Mesaj Alındı Rabbim

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
reyyan
Mon 8 November 2010, 10:34 am GMT +0200
Mesaj Alındı Rabbim

Zehra Sert


İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.

“Biz Allah için varız ve biz sonunda O’na döneceğiz.” (el-Bakara, 156)


Yoğun bakımın kapısındayız. Galoşları ayaklarıma güçlükle takıyorum. Doğrulup görevliye hayatımın en zor sorusunu soruyorum: “Bitti mi?” Nemli bakışların yere düşüşü bana her şeyi anlatmaya yetiyor. “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.” Ne muhteşem bir ayet-i kerime Ya Rab!.

Can simidi gibi yetişiyor imdadıma. Biricik oğlumun yatağına yaklaşırken İki Cihan Güneşi’ni düşünmeye çalışıyorum. Rasulullah Efendimiz’in gönül meyvesi, 6 ciğerparesini Hakk’a uğurladığı an nasıl bir halet-i ruhiye içerisinde olduğunu tahayyül ediyorum. Çok büyük bir acı bu. Nasıl dayandın bu acıya Ya Rasulallah?! Ama sen Peygamberdin. Sen güçlüydün. Ben acizim, zayıfım. Nasıl dayanabilirim?

Annem ellerimi tutuyor: “O peygamberin ümmetiysek biz de O’nun gibi sabretmeliyiz kızım, sabır…” “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun”

Dostlarım: “Allah seninle ne güzel bir alış-veriş yaptı” diyorlar. Alış-veriş… Aldı gözbebeğimi Yüce Mevlam… Ecrini de verir elbet… Rabbim! Cemalini istiyorum ben. Çok mu şey istiyorum Allah’ım?

“And olsun ki; sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) imtihan eder, deneriz.(Ey Peygamber) Sen sabırlı davrananları müjdele.” (Bakara-155)

Mesaj alındı Rabbim!

Ne ilginçtir ki; bu imtihanla birlikte hamd edeceğim ne kadar çok nokta olduğunu fark ettim. Elhamdülillah ki; İslam üzereyim.Büyüğümüzün buyurduğu gibi Sibirya’da bir çiftlikte domuz çobanı da olabilirdim

Elhamdülillah ki, imanım var.

Cenab-ı Hakk kullarına zulmetmez, bu değişmez bir kaidedir. O halde bana da, Cahit’e de zulmetmedi. Mutlaka onun için de, benim için de hayır murad etmiştir.

Mesaj alındı Rabbim!

Elhamdülillah ki, ahiret inancımız var. Yavrumla bu dünyadaki beraberliğim öyle veya böyle sona erecekti. Hem orada trafik kazası yok. Ayrılık yok.

Mesaj alındı Rabbim!

Elhamdülillah ki, son peygamberin ümmetiyim. O, hayatında evlat acısını da tadarak örnek sabrı ile ümmetine en güzel numune oldu.

Mesaj alındı Rabbim!

Elhamdülillah ki, çok güzel bir yola mensubum. Akıl baliğ olmamış yeğenim bile bana rüyamda tasavvuf dersi veriyor: “Tasavvuf varlıkta da yoklukta da Allah’tan razı olma halidir” diyor. Bu sözlerin yorumunu yine rüyamda yapıyorum gözyaşları içerisinde: “Evet anladım! Cahit’in varlığında nasıl Allah’tan razı isem onun gibi bir evladı bana lûtfettiği için Yaradan’a şükür içerisindeysem, yokluğunda da sabredip Allah’tan razı olmalıyım. İyi ki tasavvufun içindeyim.”

Mesaj alındı Rabbim!

Hocamızın nasihat ve duaları merhem oluyor yaralı yüreğime. “Mübarek olsun kızım! Size şefaatçi olacak inşallah. Cahit senin en büyük desteğindi değil mi? Cenab-ı Hakk onu alarak seni kendine daha çok yaklaştıracak kızım.” diye güzel, güzel teselli ediyorlar.

Teselli eden, sabır dileyen, dua eden dostlarımız o kadar çok ki… Allah hepsinden razı olsun. Öyle ya, gözünün yaşını silecek kimsesi olmayan şehit anaları da var şu garip dünyada… Rabbim sabırdan ayırmasın.

Elhamdülillah ki, imanı kavî bir ailenin evladıyım. Onların metanetli duruşu bana da güç veriyor. Sevgili babacığım: “Takdir-i İlahi kızım. Her nefis ölümü tadıcıdır. Sabır…” diye teselli ediyor. Gözyaşlarıma engel olamadığımda ağabeyimin şu sözleri ile kendime geliyorum: “Rasulullah Efendimiz dünyasını değiştirmedi mi?”

O ki Cenab-ı Hakk’ın en sevgili kulu iken, hem de dünya ve ahiret arasında muhayyer bırakılmışken ‘Refik-i Âlâ! Refik-i Âlâ!’ dememiş miydi? Ayet-i Kerime’de ‘Lâ yükellifullahü nefsen illa vüs’ahâ’ -Allah kimseye gücünden fazlasını yüklemez.-” (Bakara-286’) buyuruluyor.

Sen bu imtihanı kaldırabileceksin ki, sana verildi. Öyleyse sabredeceksin. Elbette gözyaşı dökeceksin. Ama tatlı tatlı ağla, isyana düşmeden…” Canım ağabeycim iyi ki varsın!

Taziye için gelen kardeşlerime; “Hoş geldiniz” dediğimde, “Hoş bulduk” karşılığını alıyorum. Ama bu “Hoş bulduk” daha öncekilere hiç benzemiyor benim için… Kardeşlerim! Bu zor imtihandan sonra beni “HOŞ” bulduğunuza dair ahirette şahitlik edeceksiniz değil mi?....

Allah’ım dayanma gücü ver!

Hocamızın sözleri kulaklarımda çınlıyor: “Kızım! İbrahim (a.s.)’ı çokça düşün. Nasıl bir teslimiyet halindeydi? Cenab-ı Hakk emrettiği için biricik oğlunu kurban etmeye götürüyor. Tam da kurban edeceği sırada bu teslimiyetinin karşılığı olarak cennetten koç indiriliyor. Sen de musibetin ilk anındaki sabrını muhafaza edip, teslimiyet halinde olursan mükâfatını alırsın.”

İçimde müthiş, olağanüstü bir duygu var adını koyamadığım. Daha önce hiç hissetmediğim… Ama bana dinginlik veren. Sanki… Sanki bu razı olmak… Öyle ya ben Allah’tan razı olursam, Allah da benden razı olur. Yani Allah’ın kullarından razı olması buna bağlı. Kul, şartlar ne olursa olsun Allah’tan razı olursa, Allah da kulundan razı olur.

Bazen dalıp gidiyorum… Soruyorlar: “Aklın başında mı?” Aklım hiç bu kadar başımda olmamıştı… Dünya hayatının gelip geçici olduğunu, bir imtihan dairesinde hayatımızın devam ettiğini, ölümün bize çok yakın olduğunu, onun için de;

Hayatımızın her anını ahiretim için ne yapabilirim? düşüncesi altında dolu dolu yaşamamız gerektiğini, boş geçirecek bir anımızın bile olmadığını hep bilir söylerdim. Ama şimdi… Bunu çok daha iyi anlıyorum.

Mesaj alındı Rabbim!

Hafızımdan bana kalan en güzel, en değerli hatıra 16 senelik ömrünün özellikle son 2 senesinde elinden hiç düşürmediği Kur’an-ı Kerimi… Ne kadar anlamlı!

Mesaj alındı Rabbim!

Diyor ki Rahman; “O kitaba sımsıkı sarıl! O’nunla hayatına yön ver, ebedi kurtuluşa er!”

Mesaj alındı Rabbim!

Velhasıl; şimdi sorumluluğum daha da büyük. Zira “Mesaj Alındı” diyorsam, şifreler çözülmüş demektir.

Gelin hep birlikte düşünelim:

Bir sınavdayız. Belirli bir zaman ve birtakım sorular verilmiş elimize. Çetin bir sınav… Bu sınavın çetin oluşunun en önemli müsebbibi, hemen yanı başımızda oturan ve bizi sürekli yanıltmaya çalışan adı NEFS olan sıra arkadaşımız.

Hem ona kanmamaya çalışacaksınız, hem de başarılı olacaksınız. Gerçekten zor… Ama bunun yanında pekçok kolaylık da tanınmış bize. Alışılagelmiş sınavların aksine Rehber Kitabımız elimizin altında! Yani O’ndan faydalanıp doğru cevapları bulabiliriz. Üstelik İlahi Rahmet’e bakın ki; bu sınavda yanlışların karşılığı 1=1, doğruların puanı ise 1=10!

Bütün bu imtiyazlara rağmen, sınav zamanı dolup da kağıtlar elimizden toplanmaya başladığı zaman itiraz etmeye cesaret edebilir miyiz dersiniz?

O zaman Dem Bu Demdir Kardeşler! An Bu An!.. Bir an önce toparlanıp Allah’ın rızasını kazanma gayreti içerisine girelim. Aslında ben bunları yazarken, öncelikle kendimi toparlamaya çalışıyorum inanın. Çünkü dünyanın gelip geçici olduğunu bilsem de an geliyor bağrım öyle bir yanıyor ki… Anneyim ya…

Her ayrılık vuslata bir kapıdır. Umarım biricik yavrumuzun dünya ayrılığı ilahi vuslata bir kapı olur bizim için…

Gaffar olan Yüce Rabbim!

Gizli pişmanlıklarımı bilen Sen’sin… Yine bağışla beni… Hatalarım affın için bahanedir, affınla temizle beni. Nefsimin beni isyana zorlamasına izin verme! Dünya çölüne düşmüşüm, ben bana yetmiyorum, kendime çare değilim. Nefsimin takvasını ver, onu temizle! Amin…

“Hafızımın ruhu için El-Fatiha…”

manas
Mon 8 November 2010, 04:14 pm GMT +0200
Rabbim evladı vefat eden kulu için:KUlumun gönlünün meyvesini kopardınız mı diye soruyor vazifeli meleklere..Öyle bir meyve ki dünya ve üzerindeki başka birşeyle kıyaslanmaz..Ama bir imtihan sebebi olarak bildirilmiştir..Hafız bir evladın trafik kazsında vefat etmesi..Ya da şehadete yürümesi..boğazıma yutamadığım bir lokma olarak otursada..Cennet yamaçlarında el ele dolaşacağınıza olan inancım kavi..Rabbim katındaki en güzel derecelere ulaşmanıza vesile eylesin bu kısa dünyanın hasretlerini..Ve sabrı cemil ihsan eylesin size ve bunu yaşayan tüm annelere..paylaşım için de Allah razı olsun inşaallah..