Gulinur
Sun 23 January 2011, 06:47 pm GMT +0200
MERKEZ EFENDİ
Mesir macunu adı verilen ve içinde kırk bir çeşit baharat bulunan ilaç ile Hafsa Sultanı iyileştiren Merkez Efendiyi bilirsiniz.
Esas adı Musa Muslihuddin olan bu âlim zat, baştan Merzifon doğumlu Sünbül Sinan Hzlerinin müridi olur; onun dergâhında manevi tekamülünü tamamlar.
Şeyhi Sünbül Efendi hisseder ki, ahirete intikali yakındır. Ve yerine Musa Muslihuddini bırakmalıdır. Zahir ilimlerini tamamlamış olarak dergâha gelen bu kişi posta oturacaktır oturmasına; ama ya diğer müridler Acaba onu neden tercih etti? derlerse?..
İşte bu tercih sebebini ortaya koyacak bir sınav yapar. Aralarında Musa Muslihuddinin de bulunduğu bir topluluğu huzuruna çağırır ve itiraz etmesi muhtemel olan kişilere şöyle bir soru sorar:
Cenab-ı Hak, şu anda yönetimini sana bıraksa, bu dünyayı nasıl idare edersin?
Soruyu dinleyen mürid:
Aman efendim, der. Yeryüzünde bir tane namaz kılmayan bırakmadığım gibi bir tane de oruç tutmayan bırakmam. Herkesi ibadet ve taâte sevk ederim.
Sünbül Efendi:
Aferin... Salâbet-i diniye onu icab ettirir. Allah niyetinin karşılığını versin, dedikten sonra aynı soruyu diğer birine sorar. O da:
Aman efendim, bütün kötülükleri ve kötüleri ortadan kaldırırım; hatta tütün içenleri bile yokederim, der.
Hz. Sünbül, ona da:
Aferin... Celâdet-i diniyye bunu icap ettirir, buyurduktan sonra soruyu bir de Musa Muslihuddine yöneltir:
Muslihuddin, Rab Teâlâ Hz.leri şu anda yönetimini sana bıraksa, bu âlemi nasıl idare ederdin?
Muslihiddin Hazretleri:
Aman efendim, hâşâ! der. Rabbin idaresinde bir bozukluk mu var ki ben yeni bir idare tesis edeyim? Bakarım, bir âbid giderse yerine bir âbid, bir fasık giderse yerine bir fasık getiririm, deyince Sünbül Sinan Hazretleri:
Şimdi iş merkezini buldu, der. Bundan sonra dersi sen vereceksin.
Bundan sonra Musa Muslihuddinin lâkâbı Merkez Efendi olur.
....
Ahmet ŞAHİN
Mesir macunu adı verilen ve içinde kırk bir çeşit baharat bulunan ilaç ile Hafsa Sultanı iyileştiren Merkez Efendiyi bilirsiniz.
Esas adı Musa Muslihuddin olan bu âlim zat, baştan Merzifon doğumlu Sünbül Sinan Hzlerinin müridi olur; onun dergâhında manevi tekamülünü tamamlar.
Şeyhi Sünbül Efendi hisseder ki, ahirete intikali yakındır. Ve yerine Musa Muslihuddini bırakmalıdır. Zahir ilimlerini tamamlamış olarak dergâha gelen bu kişi posta oturacaktır oturmasına; ama ya diğer müridler Acaba onu neden tercih etti? derlerse?..
İşte bu tercih sebebini ortaya koyacak bir sınav yapar. Aralarında Musa Muslihuddinin de bulunduğu bir topluluğu huzuruna çağırır ve itiraz etmesi muhtemel olan kişilere şöyle bir soru sorar:
Cenab-ı Hak, şu anda yönetimini sana bıraksa, bu dünyayı nasıl idare edersin?
Soruyu dinleyen mürid:
Aman efendim, der. Yeryüzünde bir tane namaz kılmayan bırakmadığım gibi bir tane de oruç tutmayan bırakmam. Herkesi ibadet ve taâte sevk ederim.
Sünbül Efendi:
Aferin... Salâbet-i diniye onu icab ettirir. Allah niyetinin karşılığını versin, dedikten sonra aynı soruyu diğer birine sorar. O da:
Aman efendim, bütün kötülükleri ve kötüleri ortadan kaldırırım; hatta tütün içenleri bile yokederim, der.
Hz. Sünbül, ona da:
Aferin... Celâdet-i diniyye bunu icap ettirir, buyurduktan sonra soruyu bir de Musa Muslihuddine yöneltir:
Muslihuddin, Rab Teâlâ Hz.leri şu anda yönetimini sana bıraksa, bu âlemi nasıl idare ederdin?
Muslihiddin Hazretleri:
Aman efendim, hâşâ! der. Rabbin idaresinde bir bozukluk mu var ki ben yeni bir idare tesis edeyim? Bakarım, bir âbid giderse yerine bir âbid, bir fasık giderse yerine bir fasık getiririm, deyince Sünbül Sinan Hazretleri:
Şimdi iş merkezini buldu, der. Bundan sonra dersi sen vereceksin.
Bundan sonra Musa Muslihuddinin lâkâbı Merkez Efendi olur.
....
Ahmet ŞAHİN