- mekkedeki nur

Adsense kodları


mekkedeki nur

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sat 19 June 2010, 10:28 am GMT +0200
Mekkedeki nur

Kalp düşünceden çok daha doğru söylerdi, tarihin tanıkları da inadına Asr-ı saadet derdi

Sana Mekke' den değil ama uzak mesafelerden, hiç bitmeyen derecelerden ve başını bulamadığım yollardan yazıyorum ya Nebi  Şimdi tepelerden bir güneş doğuyor Senin yokluğunu her sabah hissedermişçesine soğuk ve batışı da sana kavuşacakmışçasına sıcak

Ben ise bazen sahrada susuz kalmış biri olarak, bazen yolunu kaybeden bir bedevi olarak ama inadına hadari olarak yazıyorum Kalem tükeninceye ve seni buluncaya dek 

Yokluğunda seni özledik efendim Doğmadan kaybettiğin babanı özlemen gibi Altı yaşında anneni Ebva' da bıraktın biz de orada kaldık Yaşamında hep Ümmü Eymen olmadı, sana kol kanat gerecek olamazdı O şimdi Abdulmuttalipleydi, ta ki sekiz yaşına kadar Sonra en merhametli amcam Ebu Talip seni himayesine aldı Senin için hayatının kararları şekilleniyordu Ruhen bu kutsal göreve hazırlanıyordun "Şüphesiz ki sen en yüce bir ahlak üzeresin"

Yıl 596 seneler kutlu ve mutlu bir düğüne şahitlik ediyordu Muhammed ile Hatice evleniyordu Muhammed gördüğü rüyaların benzeri bir dünyayı Hatice' de görmekten, Hatice de öncelerde gördüğü rüyaların tabirini Muhammed'de bulmaktan gayet mutluydu Her ikisinin dudaklarındaki yarı tebessümü birleştirirsek onları Rahmete ve berekete götürecek güzel günler önlerindeydi

Ramazanın on yedinci gecesi ay atlastan bir renge bürünmüş Hira'dan bir ses bekliyor ve tüm alem sessizce orayı dinliyordu Ay hareket etmiyor gibiydi, sanki her şey çiviyle çakılmıştı Hava nurdan daha latif, yer gökten daha hafifti Bu, eski dünyanın son sabahı, yeni dünyanın ilk fecriydiOkumanı bekliyordu Cebrail, arzdan arşa tüm meleklerOkumuştun
daHira susmuş ve sen okumuştunOrası ev sahipliği yapmıştı vahiylere, Cebraile Ve böylece Hira' nın sesi yavaş yavaş yankılanıyordu Mekke çöllerindeAma ayrılık her zaman var, ebediyet payidar değildiMekke' den Medine ye hicret ederken vatanından ayrılmak seni incitmişti ve çoğu kez incitilmiştinSana iman edenleri Necaşi ye emanet etmiştinDaha sonra
ayrılık vakti gelip çatmış ,Hicret kaçınılmaz olmuştuMedine artık Ensar ve Muhacir olmuştuOnlar kardeş olmaktan öte, cennet komşularını bulmuşlardı

Yüz yıllar boyu anlatılan ve anlatılacak olan buyduAmaçları vardı yaradılışımızın, gayesi vardı hayatımızın, kuralları vardı yaşamanın ve bir de anlı şanlı savaşlarınız vardıBir Bedir iman, bir Uhud imtihan,bir Hendek taktik savaşıydı ve mekke' nin fethi ise`, o önce kalplerin , sonra şehrin fethiydiBazılarının kalpleri mühürlüyken fetih onların ruhlarına inemedi ama Mekke fethedilmiştiEnsar ise`, onların paylarına Allah Rasulü düşmüştü ve onlar mutlu ayrılmışlardı Mekke den, biz ise;

Yokluğunda seni özledik
Sana değen rüzgarı, seni örten bulutu özledik
Özlemeyi, özlenilmeyi, sevmeyi, sevilmeyi
Aşkı, gözyaşını, müsamahayı, ahlakı, adabı
Feraseti, adaleti, muhabbeti,özledik


Varlığının kaç bahara bedel olduğunu bilmeyenler, yokluğunun ıstırabını nasıl duysunlar efendim?

 

ALINTI