- Mekânıb

Adsense kodları


Mekânıb

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Mon 17 January 2011, 01:45 pm GMT +0200
MENÂKIB


Sahabeye Ait Menâkıb:
 

Sahabe menkıbelerinin ortaya çıkışı şöyle olur:

1. Rasûlullah (s.a.), insanı cennetlere sokacak bir nefsânî hey'ete muttali olur ve onu bildirir. Nitekim Hz. Ebû Bekir'in (r.a.) kendisinde hiçbir şekilde kibir bulundurmadığını, cennet kapıları­na karşılık olan güzel hasletleri tam olarak bulundurduğunu gör­müş ve onun hakkında şöyle buyurmuştur:

"Senin onlardan[340]olduğunu umuyorum. [341] Hz. Ömer (r.a.) hakkında da şöyle buyurmuştur:

"Şeytan sana bir caddede rastlamış olsa, mutlaka yolunu de­ğiştirir ve senin tuttuğun caddeden başkasını tutardı[342]

"Sizden öncekiler içerisinde mukaddesler[343] vardı; eğer üm­metim içerisinde biri varsa, o Ömer'dir. [344]

2. Rasûlullah (s.a.), kişinin dinde sabit olduğunu gösterecek bir şeyi rüyasında görür ya da kalbine ilham edilir ve onu bildirir. Cennette iken Biiâl'in (r.a.) kendisinin önü sıra gitmesini görmesi, yine cennette Hz. Ömer'e (r.a.) ait bir saray görmesi, onun geniş ve uzun bir gömlek giydiğini görmesi, rüyasında içtiği sütten arta ka­lanı ona verdiğini görmesi ve bunu din ve ilimle yorması[345] gibi.

3. Rasûlullah'm (s.a.) onları sevmesi, onlara saygı göstermesi, kendilerini İslâm'a ilk girenlerle birlikte tutması. Bütün bunların, onların kalplerinin iman ile dolu olmasının bir sonucu olduğu açıktır. [346]

 
Nesillerin Birbirine Olan Üstünlüğü, Her Yönden Değildir:
 

Bil ki: Bazı nesillerin diğerleri üzerine olan üstünlüğü, her yönden olamaz. Nitekim bu manayı ifade etmek üzere Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Ümmetim yağmur gibidir; başı mı sonu mu hayırlıdır bilinmez.[347]

"Siz benim ashâbımsmız. Kardeşlerimizse henüz gelmeyenler. [348]

Bir şeyi ele alırken birçok yönden ele almak gerekir ve her bir yön diğerlerinden farklıdır. Bu durumda faziletli nesilden olan herkesin, daha sonra gelen ve böyle bir nitelemeye mazhar olma­yan nesillerden olan herkes üzerine tafdili mümkün değildir. Nasıl olabilir ki!? Üstünlüğü belirtilen nesiller içerisinde ittifakla müna­fıkların, fâsıkların olduğu bellidir. İşte insanları helak eden Haccâc, [349]Yezîd b. Muâvİye, Muhtar es-Sekafî (ö. 67/687), Rasû-lullah'ın (s.a.) kötü hallerini açıklamış olduğu Kureyş gençleri ve daha başkaları hep bu nesildendir. Ancak doğrusu şudur: İlk nesil, genel olarak ele alınması halinde, ikinci nesilden daha üstündür; ikinci nesil de üçüncü nesle nisbetle daha üstündür. [350]

 
Ashabın Özel Yeri:
 

Din, ancak nakil ve tevarüs yoluyla kaim olur. Tevarüs de, ancak vahyin inişine tanık olan, onun yorumunu bilen, Rasûlul-lah'ın (s.a.) yaşantısını yakinen gören, bu bilgileri yanına aşırılık katmayan, dinî konuda ihmal göstermeyen, başka dinlerden alıntıda bulunmak gibi bir tavır içine girmeyen kimselerin tazimi, onla­ra özel bir yer verilmesi yoluyla olur.

Ümmetin büyük çoğunluğu[351] ümmetin en üstün simasının önce Hz. Ebû Bekir (r.a.), sonra da Hz. Ömer (r.a.) olduğunda icmâ halindedir. Şöyle ki: Nübüvvetin iki yönü bulunur:

i. Allah'tan ilim alma yönü,

ii. Alınan bu ilmin insanlara yayılma yönü.

İlmin Allahtan alınması yönünde ona hiçbir kimsenin ortak olması söz konusu olamaz. İşin, ilâhî emirlerin insanlar arasında yayılması yönüne gelince, bu ancak siyâsetle, insanları buna ısın­dırmakla vb. gerçekleşir. Hiç kuşku yoktur ki Şeyhayn yani Hz. Ebû Bekir (r.a.) ve Hz. Ömer (r.a.), gerek Rasûlullah'ın (s.a.) haya­tında ve gerekse onun vefatı sonrasında bu konuda herkesten da­ha çok pay sahipleridir.

Allah'u a'lem!

Hüccetullâhi'l-bâliğa adlı kitabımızda anlatmak istediğimiz şeyleri burada noktalayalım.

İşin başında da sonunda da, zahirde de bâtında da Allah'a hamd olsun! Yaratıkların en hayırlısı Hz. Muhammed efendimize (s.a.), onun âl ve ashabının tümüne salât ve selâm olsun!

Hüccetullâhi'l-bâliğa adlı eserin tercümesi bitti. Bu vesileyle Yüce Rabbime sonsuz hamd ve senalar, sevgili peygamberimize salât ve selâm eder, onun pak âl ve ashabına, kı­yamete kadar nurlu yolundan gidenlere, bu kitabın müellifine, üzerinde emek verenlere, üzerimizde hakkı olan herkese Rahman ve Rahîm olan Allah'tan mağfiret diler, eserin tercümesinin hayır­lara vesile olmasını niyaz ederim. [352]

30. 10. 1993

Mehmet ERDOĞAN

Ferah/istanbul



[340] Yani cennet kapılarının tümünden çağırılacak olanlardan.(Ç)

[341] bkz. Buhârî, Fedâilu's-sahâbe, 5.

[342] Müslim, Fedâilu's-sahâbe, 22.

[343] Muhaddeslik hakkında daha önce bilgi verilmişti, bkz. [2/251].(Ç)

[344] Buhârî, Fedâilu's-sahâbe, 6; Müslim, Fedâilu's-sahâbe, 23.

[345] Müslim, Fedâilu's-sahâbe, 20, 16, 15.

[346] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/675.676.

[347] Tirmizî.Edeb, 81; Ahmed, 3/130.

[348] Müslim, Taharet, 39.

[349] Haccâc b. Yusuf es-Sekafi: Abdulmelik b. Mervan'ın komutanlarından birinin maiyyetinde emniyet görevlisi iken, bu halife tarafından Irak valisi yapılmış daha sonra da Hicaz'a, kendisinin Halife olduğunu iddia eden Abdullah b. ez-Zübeyr üzerine göndermiştir. Çok zalim ve kan dö­kücü idi. H. 95 yılında Ölmüştür.

[350] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/676.

[351] Şia hariç tümü.(Ç)

[352] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/676-677.