seymanur K
Tue 13 September 2011, 01:50 pm GMT +0200
Mefsedetlerin Dünyevî Ve Uhrevi Olması
Mefsedetler üç çeşittir. Birincisi, defedilmesi vacip olan mefsedetler. Büyük mefsedetlerin defi bütün şeriatlarda farzdır. Allah'ı inkar, adam öldürme, zina, gasb, sarhoş olma örnek olarak zikredilebilir, ikincisi, bazı şeriatlarda yasaklanıp bazı şeriatlarda mubah kılınanlar. Bazı şeriatlarda sert tavır takınılarak haram kılınan meselelerin bir kısmı daha sonraki şeriatlarda mubah kılınarak kolaylaştırılmıştır. Üçüncüsü, defedilmesi mekruh kılman mefsedetler.
Mefsedetler bir başka açıdan da üçe ayrılır. Birincisi, uhrevi mefsedetler. Bunlar sonuçlarıyla ahirette karşılaşılacağı umulan mefsedetlerdir. Böyle bir mefsedetin işlenmesi, sonucun ahirette mutlaka gerçekleşeceği anlamına gelmez. Çünkü tövbe, af, şefaat, sevap ve günahların birbirini dengelemesi gibi durumlarda bu mefsedetler gerçekleşmeyebilir.
ikincisi, dünyevi mefsedetlerdir. Bunlar da kendi içinde ikiye ayrılır,
a- Bir şeyin yapılmasıyla birlikte mutlaka ortaya çıkan mefsedetler. Allah'ı inkar, giderilmesi vacip olan cehalet, açlık, susuzluk, çıplaklık, haksız bir saldırıda bulunma, adam öldürme örnek olarak verilebilir,
b- Ortaya çıkması muhtemel olan mefsedetler. Kafir, isyankar veya saldırgan zannedilen kişinin öldürülmesi örnek olarak zikredilebilir.
Üçüncüsü, Allah'ı inkar örneğinde olduğu gibi hem dünyevi hem de uhrevi yönü olan mefsedetler. Bu tür mefsedetlerin dünyevi yönü mutlaka gerçekleşirken uhrevi yönünün gerçekleşmesi ihtimal dahilindedir.
Ayrıca mefsedeti dünyevi, maslahatı uhrevi olanlar vardır. İnsanın canına, bir uzvuna ya da mal ve mülküne saldırma örnek olarak verilebilir. Bu durumda saldırıya uğrayan kişi için bu saldırı dünyevi bir mefsedettir, saldırıyı defeden kişi için ise uhrevi bir maslahattır.
[Büyük Maslahatların Vacip ve Büyük Mefsedetlerin Haram Oluşu]
Allah (cc) büyüjc olan maslahatları bütün şeriatlerde vacip, büyük mefse-detleri de haram kılmıştır. Farklı derecelerde olan maslahatların bir kısmını, bazı şeriatlarda ön plana çıkarırken bazılarını da arka plana itmiştir. Mefse-detler de tıpkı maslahatlar gibidir.
Mesela kısas cezası, Musa (as)'m şeriatında zina ve hırsızlığa uygulanan had cezası gibi Allah hakkı olarak vacip kılınmıştır. Bizim şeriatımızda ise içinde Allah hakkı olmakla birlikte kul hakkı ağır basan bir cezadır. Katille öldürülenin yakınları göz önünde bulundurularak kul hakkı ön plana geçirilmiştir. Yine îsa (as)'m şeriatında birinci hanımın daha sonra alınacak hanımlardan göreceği zararlar dikkate alınarak birden fazla evlilik haram kılınmıştı. Musa (as)'ın şeriatında ise nikahın gerekliliklerini yerine getirmeye gücü yetenler için hiçbir sınırlama olmaksızın çok evlilik serbest bırakılmıştır. Bizim şeriatımızda ise erkekler göz önüne alınarak birden fazla evlilik serbest bırakılmış, kadınlar göz önüne alınarak dörtten fazla evlilik yasaklanmıştır. Yine erkekler dikkate alınarak herhangi bir sınırlama olmaksızın cariyelerle evlilik hayatı yaşama serbest bırakılmıştır.