ehlidunya
Sun 6 November 2011, 03:19 pm GMT +0200
Medvedev'e Risale-i Nur mektubu gönderildi
Akgündüz Rusya Devlet Başkanı Medvedev’e 10 sayfalık Risale-i Nur ile ilgili mektup yazdı
Hollan İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz Rusya’dan gelen bazı talepler üzerine Rusya Devlet Başkanı Dmitri Anatoljevitsj Medvedev’e 10 sayfalık Risale-i Nur ile ilgili mektup yazdı. Akgündüz, "Lahey Rusya Büyükelçiliği eliyle gönderdim. Dua ediniz. Tesiri olsun" dedi.
Rusya’daki bir mahkemenin 1930’lu ve 1940’lı yıllardaki Türk Mahkemeleri gibi Risale-i Nur aleyhinde karar vermesi ve idarenin baskılara başlaması sebebiyle, Medvedev’e mektup yazdığını bildiren Akgündüz şu hususlara dikkat çekti:
"Avrupa’da resmen tanınan tek İslam Üniversitesinin rektörü ve bir ilim adamı olarak duyduklarıma çok üzüldüm ve Avrupalı Müslümanlar adına bu mektubu kaleme aldım. Zira bu katı tutum dünyanın önde gelen liderlerinden biri olan şahsiyetinize yakışmamaktadır. Bu uygulama ile sadece Risale-i Nur talebelerini değil bütün dünyadaki ve bu arada ülkenizdeki Müslümanları da rencide etmektesiniz.
Benin tesbitim meselenin nirengi noktası Bediüzzaman’ın tanınmamasından ve Risale-i Nur hakkındaki peşin hükümlerden kaynaklanmakatdır:
1.Bediüzzaman bir diyalog ve barış inasanıdır. Osmanlı ve Cumhuriyet devirlerini yaşamasına rağmen en küçük bir menfi harekette bulunmamıştır.
2.Onu Risale-i Nur adı verilen ve 6000 sayfayı bulan eserleri, tam bir Kur’an tefsiridir ve insanları imana ve ahlaka davetten başka bir şey ihtiva etmemektedir.
3.Bediuzzaman 80 küsür senelik ömrü boyunca aşırı uçlardan uzak durmuş ve asla Kur’an ve iman hizmetini siyasete alet ememiştir. Bu konuda İhvan-ı Müslimin ve benzeri hareketleri bazı ikazları bulunmaktadır.
4.Risale-i Nur Cemaati siyasi bir teşkilat veya gizli bir cemiyet değildir. Bediuzzaman da gizli bir cemiyetin başkanı değildir. Bediuzzaman’ın hem Divan-ı Harb-i Örfî'de ve hem de Eskişehir mahkemesinde verdiği cevaplar yeteri kadar açıktır. Bediüzzaman’ın hiçbir devletin istihbarat örgütü ile de alakası yoktur.
5.Bediuzzaman bütün insanları bir büyük aile gibi kabul etmektedir ve başta Hıristiyanlar olmak üzere Hz. Peygamber’in hadisleri ışığında diyalog ve sulh-i umumiden yana olmuştur.
6.Bediüzzaman’ın Risale-i Nur adını verdiği eserleri bütün Avrupa devletlerinde ve Amerika’da serbesttir ve bu memleketlerde diyalog ve hoşgörünün temel yolu olarak görülmektedir. Onun için Rotterdam İslam Üniversitesi bütün Külliyatı Flemkeçe’ye tercümeye ve neşretmeye başlamıştır. Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, Ezher üniversitesi, Amerika ve Filipinlerde kurulan Risale-i Nur Enstitülerinin hizmetleri ve raporları bu konuda en adil şahittir.
Türk hükümetleri, istihbaratı ve mahkemeleri yarım asır Bediüzzaman hakkında soruşturma yürütmüşler ve incelemelerde bulunmuşlardır. Bediüzzaman ve eserlerinin talebeleriyle birlikte dahili asayişe faydaları dışında bir neticeye ulaşamamışlardır. Exselansları isterlerse bu makamlardan sorabilir.
Prof. Dr. Ahmed Akgündüz
Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü
Akgündüz Rusya Devlet Başkanı Medvedev’e 10 sayfalık Risale-i Nur ile ilgili mektup yazdı
Hollan İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz Rusya’dan gelen bazı talepler üzerine Rusya Devlet Başkanı Dmitri Anatoljevitsj Medvedev’e 10 sayfalık Risale-i Nur ile ilgili mektup yazdı. Akgündüz, "Lahey Rusya Büyükelçiliği eliyle gönderdim. Dua ediniz. Tesiri olsun" dedi.
Rusya’daki bir mahkemenin 1930’lu ve 1940’lı yıllardaki Türk Mahkemeleri gibi Risale-i Nur aleyhinde karar vermesi ve idarenin baskılara başlaması sebebiyle, Medvedev’e mektup yazdığını bildiren Akgündüz şu hususlara dikkat çekti:
"Avrupa’da resmen tanınan tek İslam Üniversitesinin rektörü ve bir ilim adamı olarak duyduklarıma çok üzüldüm ve Avrupalı Müslümanlar adına bu mektubu kaleme aldım. Zira bu katı tutum dünyanın önde gelen liderlerinden biri olan şahsiyetinize yakışmamaktadır. Bu uygulama ile sadece Risale-i Nur talebelerini değil bütün dünyadaki ve bu arada ülkenizdeki Müslümanları da rencide etmektesiniz.
Benin tesbitim meselenin nirengi noktası Bediüzzaman’ın tanınmamasından ve Risale-i Nur hakkındaki peşin hükümlerden kaynaklanmakatdır:
1.Bediüzzaman bir diyalog ve barış inasanıdır. Osmanlı ve Cumhuriyet devirlerini yaşamasına rağmen en küçük bir menfi harekette bulunmamıştır.
2.Onu Risale-i Nur adı verilen ve 6000 sayfayı bulan eserleri, tam bir Kur’an tefsiridir ve insanları imana ve ahlaka davetten başka bir şey ihtiva etmemektedir.
3.Bediuzzaman 80 küsür senelik ömrü boyunca aşırı uçlardan uzak durmuş ve asla Kur’an ve iman hizmetini siyasete alet ememiştir. Bu konuda İhvan-ı Müslimin ve benzeri hareketleri bazı ikazları bulunmaktadır.
4.Risale-i Nur Cemaati siyasi bir teşkilat veya gizli bir cemiyet değildir. Bediuzzaman da gizli bir cemiyetin başkanı değildir. Bediuzzaman’ın hem Divan-ı Harb-i Örfî'de ve hem de Eskişehir mahkemesinde verdiği cevaplar yeteri kadar açıktır. Bediüzzaman’ın hiçbir devletin istihbarat örgütü ile de alakası yoktur.
5.Bediuzzaman bütün insanları bir büyük aile gibi kabul etmektedir ve başta Hıristiyanlar olmak üzere Hz. Peygamber’in hadisleri ışığında diyalog ve sulh-i umumiden yana olmuştur.
6.Bediüzzaman’ın Risale-i Nur adını verdiği eserleri bütün Avrupa devletlerinde ve Amerika’da serbesttir ve bu memleketlerde diyalog ve hoşgörünün temel yolu olarak görülmektedir. Onun için Rotterdam İslam Üniversitesi bütün Külliyatı Flemkeçe’ye tercümeye ve neşretmeye başlamıştır. Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, Ezher üniversitesi, Amerika ve Filipinlerde kurulan Risale-i Nur Enstitülerinin hizmetleri ve raporları bu konuda en adil şahittir.
Türk hükümetleri, istihbaratı ve mahkemeleri yarım asır Bediüzzaman hakkında soruşturma yürütmüşler ve incelemelerde bulunmuşlardır. Bediüzzaman ve eserlerinin talebeleriyle birlikte dahili asayişe faydaları dışında bir neticeye ulaşamamışlardır. Exselansları isterlerse bu makamlardan sorabilir.
Prof. Dr. Ahmed Akgündüz
Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü