hafiza aise
Sun 24 April 2011, 10:21 am GMT +0200
Medine'deki Karşılama
Gelişlerinin haberini alan Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellern): - Toplanınız da kardeşlerinizi karşılamaya çıkınız, diyerek as-
habına seslenecek ve çoluk çocuk hep birlikte onları karşılamak için Medine'nin dışına çıkacaklardı. Bu sırada Hz. Ca'fer'in çocuklarını da kendi terikesine almış, Cürüf denilen yere kadar gelmişti. Mı1te'nin kahramanları şimdi karşılarında duruyorlardı! İmkAnsızlıklar içinde Allah (celle celaluhü) inayet etmiş ve en az zayiatla; en önemlisi de mağlubiyet yaşamadan geri dönülmüştü. Ancak herkes bunun farkında değildi ve ashabdan bazıları onlara:
- Savaş kaçkınlan, diye seslenmeye başlamıştı. Yüreğe işleyen acı sözlerdi bunlar ve dayanamayıp onlar da:
- Ya Resülullah! Bizler kaçaklar mıyız, diyerek bunu, Allah Resülii'ne taşıdılar. bunun adının, gerçekten savaştan kaçmak olup olmadığını bizzat öğrenmek istiyorlardı:
- Bilakis sizler, yeniden toparlanıp da düşmanla çarpışmaya hazırlananlarsınız, diyerek Mı1te ashabının yüreğine su serpti Allah Resülii (sallallahu aleyhi ve sellern). Ardından da ashabına döndü ve:
- Onlar, Allah yolunda savaşmaktan kaçanlar değil; bilakis inşallah yeniden cepheye koşma azmiyle geri çekilmiş askerlerdir, buyurdu. Meseleye son noktayı koyan cümlelerdi bunlar ve o ana kadar utancından gizlenme lüzumu hissedenler rahat bir nefes almışlardı ve Allah ve Resülü katında bir kusur işlememiş olmanın huzurunu yaşıyorlardı.