Eslemnur
Thu 3 March 2011, 12:20 am GMT +0200
Masrufu Emredip Münkerdennehyetmek Ve Bu Esnada Karşılaşılacak ; Eziyetlere Sabretmek
Lokman sûresinde şöyle buyurulmaktadır
Ey oğulcuğum! Allah'a şirk koşma! Doğrusu şirk büyük bir zulümdür. (Lokmân/13)
Ey oğulcuğum! Salâtı ikame et (yani, namazı eksiksiz kıl}, ma'rûfu {yani, tevhidi} emret, münkerden {yani, şirkten} nehyet ve sana isabet edene {yani, ma'rûfu emr, münkerden nehy ederken karşılaşacağın eziyet ve sıkıntılara} sabret. Doğrusu şu {yani, ma'rûfu emr, münkerden nehy ederken karşılaşacağın eziyet ve sıkıntılara sabretmek} azmo-lunacak işlerdendir {yani, Yüce Allah'ın emrettiği işlerin hakkı çerçevesindedir}. İnsanlara böbürlenme (yani, büyüklenerek fakir kimselerden yüz çevirme}, yeryüzünde çalımla {yani, kibirlenerek ve büyüklük taslayarak azametle} yürüme. Kuşkusuz Allah böbürlenen ve şımaran {yani, Allah'ın nimetlerine şükretmeyen} kimseleri sevmez. (Lok-tı'ımân/17-18)
Yüce Allah İsrâ sûresinde de şöyle buyurmaktadır:
Yeryüzünde çalımla {yani, böbürlenerek azametle} yürüme! Doğrusu sen ne yeri yırtabilirsin, ne de boyca dağlara erişebilirsin. (Isrâ/37) Lokman da oğluna şöyle demişti:
Yürüyüşünde mutedil ol {yani, böbürlenme ve gerekmeyen yere bakma}, sesini alçalt (yani, başkalarmın bulunduğu yerde sesini alçalt}! Kuşkusuz seslerin en çirkini eşeklerin sesidir. (Lokmân/19)
Mâide sûresinde de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Birr {yani, itaat) ve takva {yani, ma'siyeti terketmek} üzere yardımlasın. İsm {yani, ma'siyet} ve düşmanlık {yani, zulüm} üzere yardımlaşmayın ve Allah'a ittika edin! Kuşkusuz Allah'ın ikabı şiddetlidir. (Mâide/2)
Mukâtil dedi ki: Münkeri reddet; gücün yeterse fiilen, yoksa söz ile. Buna da gücün yetmezse, kalbin ile reddet.
Bu ise îmânın en zayıf halidir.
Dedi: 'Abdullah b. Mes'ûd'a sordular:
— Ma'rûfu emredip münkerden nehyetmeyen helak olur mu?
İbn Mes'ûd şöyle cevab verdi:
— Hayır, aksine ma'rûfu ma'rûf, münkeri münker olarak bilmeyen {yani, münkeri münker olarak bilip onu kalbiyle inkâr etmeyen) kimse helak olur.
O takdirde indimde {yani, benim yanımda} Özre ermiş olursun.[296] (Kehf/76) Bir isteyen istedi... (Me'âric/1) buyruğu, en-Nadr b. elHâris hakkında nazil olmuştur.
Şer îyani, fakirlik} dokundumu sızlanıp feryâd u figan eder, hayır {yani, zenginlik} dokundumu cimrilik eder - (Me'âric/20-21) âyetleriyle, Ama insan, Rabbi kendisini i sınayıp da... (Fecr/15) buyruğundan itibaren sûrenin so-f nuna kadarki bölüm Umeyye b. Halef hakkında inmiştir.
Çünkü insan muhakkak azar; kendisini müstağni görmekle (Alak/6-7) âyetlerinden başlayıp sûrenin sonuna
kadarki bölüm Ebû Cehl hakkında nazil olmuştur. [297]
Rahman, Rahîm Allah'ın Adıyla
[296] Buradan başlayıp az aşağıdaki başlığa kadar devam eden kısmın, bundan sonra gelecek olan başlığın bünyesinde olması daha uygundur. (Çeviren)
[297] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 317-319.