Eslemnur
Thu 24 March 2011, 06:50 pm GMT +0200
Malların Zulümle Yenilmesinin Haram Kılınması
Bakara sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Aranızda mallarınızı bâtıl yollarla (yani, zulüm ve haksızlıkla} yemeyin. (Bakara/188)
İmru'1-Kays b. Abis Kindi ile 'Addâs b. EşvâJ el-Had-ramı [165] arasında bir arazi konusunda anlaşmazlık çıktı. İmru'1-Kays'tan hak talebinde bulunan Addâs'm bir delili yoktu. Îmru'1-Kays yemin etmek istedi. Nebî (s.a) ona, Kuşkusuz ki Allah'a olan ahidlerini ve yeminlerini az bir pahaya değiştirenler, işte onlar için âhirette hiçbir nasip yoktur (Âl-i İmrân/77) âyetini sonuna kadar okudu. İm-ru'1-Kays bu âyeti işitince yemin etmekten vazgeçti ve Addâs ile davalaşmayı bıraktı, arazisi hususunda onun istediğini kabul etti. Bunun üzerine onun hakkında, Aranızda mallarınızı bâtıl yollarla yemeyin ve bilip dururken {yani, haksızca bir iddiada bulunduğunuzu bildiğiniz halde} insanların mallarından bir kısmını günah ile yemek amacıyla onları hâkimlere vermeyin {yani, sizden herhangi biri, haksız ve bâtıl bir iddiada bulunduğunu bilerek kardeşinin malını kendisine helâl kılması için hâkime bir dava götürmesin}! (Bakara/188) âyeti nazil oldu.
Dedi: Nebî (s.a) buyurdu ki:
Arkadaşına göre delilini daha iyi ortaya koyan iki davacı hakkında, sizden biri gibiyim. Bu sebeble haksız olduğu halde kendisi lehine hükmettiğim kimse, -haksız olduğunu bile bile Müslüman kardeşinin malını alırsa- cehennem ateşinden bir parça ile karşı karşıya demektir. Sakın onu yemesin.
Şam yüce Allah, Nahl sûresinde şöyle buyurmaktadır: Allah'ın ahdini az bir pahaya satmayın {yani, basit bir dünyalığa değişmeyin}. Eğer bilirseniz Allah yanındaki {sevab} sizin için {yanınızdaki mallardanf daha hayırlıdır; çünkü sizin yanınızdaki tükenir {yani, elinizdeki mallar yok olur gider}, Allah'ın yanındakiler ise kalıcıdır {yani, Allah'ın yanındaki: âhiretteki sevab süreklidir ve sahiplerinin elinden gitmez}, sabredenlerin {yani, Allah'ın remirleri üzerinde direnerek sabredenlerin} ecrini, yaptıklarının (yani, dünyada yaptıklarının} en güzeliyle vereceğiz {ve kötülüklerini affedeceğiz}. (Nahl/95-96)
Dedi: Bize Mukâtil Alkame b. Mezid'ten, [166] o Mesruk b. Ecdâ'dan, o İbn Mes'ûd'tan, o da Nebi'den (s.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir:
Kim bir Müslümamn malını, o yolla kesip almak ? amacıyla yalan yere yemin edecek olursa, Yüce Allah kendisine gazab etmiş olarak O'nun huzuruna çıkar. [167]
[165] Doğrusu, 'Abdan b. Eşvâ' el-Hadramî olmalıdır. Bkz. el-Vâhidî, Esbâbu Nüzâli'l-Qur'ân; Suyûtî, ed-Durru'1-.Aensûr. (Çeviren)
[166] Alkame b. Mersed olma ihtimali yüksektir. Bkz. İbn Hacer, Tehzîbu't-Tehzîb. (Çeviren)
[167] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 147-148.