- Maliyet fiyatının alıcıya yanlış söylenmesi

Adsense kodları


Maliyet fiyatının alıcıya yanlış söylenmesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Mon 31 January 2011, 05:17 pm GMT +0200
107.  Maliyet Fiyatının Alıcıya Yanlış Söylenmesi



Ulema, herhangi bir şeyi bir fıat üzerinden murabaha satışı ile sattıktan sonra ve daha o şey dururken, onu daha az bir fıatla satın aldığı -ya itirafı ve­yahut şahitlerin ifadesiyle- anlaşılan kimsenin bu satışı hakkında ihtilaf etmişlerdir.

İmam Mâlik ile bir cemaat, «Eğer satıcı, malı satın aldığı gerçek fîyat üzerinden satışı kabule zorlamazsa, alıcı isterse gerçek fiat üzerinden satışı kabul eder, isterse malı geri verir. Eğer satıcı onu gerçek fıat üzerinden satışı kabule zorlarsa kabul etmek zorundadır» demişlerdir. İmam Ebû Hanife ile Züfer ise, «Alıcı mutlaka:muhayyerdir süreci onu zorlasa bile, artık gerçek fıat üzerinden satışı kabule mecbur değildir» demişlerdir. Süfyan Sevrî, İbn Ebî Leylâ, İmam Ahmed ve bir cemaat da, «İki fıat arasındaki fark atıldıktan sonra ikisi de satışı kabul etmek zorundadırlar» demişlerdir. İmam Şafiî'den ise bu son iki kavil de rivayet olunmuştur.

İki fıat arasındaki fark atıldıktan sonra 'kişinin de satışı kabule mecbur olduğunu söyleyenler, «Çünkü alıcı satıcıya, ancak satın aldığı fiat üzerin­den kâr vermeye razı olmuştur. Satıcının yalan söylediği anlaşılınca -nasıl bir malı 'şu kadar ölçektir' diyerek satan kimse, mal dediği kadar çıkmadığı zaman onu tamamlamak zorunda ise- gerçek fiata dönmek zorundadır» de­mişlerdir. Alıcının mutlaka muhayyer olduğunu söyleyenler de, bu mes'elede yalanı malda görülen kusura benzetmişlerdir. Yani malda görülen kusur nasıl alıcıyı, malı geri verip vermemekte muhayyer kılıyorsa, satıcının yala­nı da alıcıyı, satışı kabul edip etmemekte muhayyer kılar.

Buraya kadar anlattığımız bu ihtilaflar, satıcının yalan söylediğinin, mal daha alıcının elinde dururken anlaşıldığı takdirdedir. Eğer mal alıcının elinden çıktıktan sonra satıcının yalan söylediği anlaşılırsa, İmam Şafiî, «Gerek iki fiat arasındaki fark ve gerekse bu farktan doğan kâr farkı satıcıdan geri alınır» demiştir. İmam Mâlik de, «Eğer malın kıymeti, mal teslim edildi­ği -bir başka rivayete göre satıldığı- gün, alıcının verdiği satış bedelinden da­ha çok veyahut onun kadarsa, alıcı satıcıdan bir şey isteyemez. Eğer ondan azsa, o zaman satıcı üç yol arasında muhayyerdir. İsterse alıcıya malın kıy­metini, isterse ondan aldığı satış bedelini, isterse iki fıat arasındaki farkı geri verir» demiştir.

Kişinin, malını murabaha satışı ile sattıktan sonra, söylediği fîatı yanıla-rak söylediğini, esasında malı daha üstün bir fıatla satın aldığını ileri sürerek bunu ispat için şahit göstermesine gelince: İmam Şafiî, «Şahitleri dinlenemez. Çünkü kendisi daha önce şahitlerini yalanlamıştır» demiştir. îmam Mâlik ise, «Şahitleri dinlenir ve alıcı şahitlerin ifade ettiği bedeli vermeye zorlanır. Şayet mal, alıcının elinden çıktıktan sonra alıcı, bu iddiayı yapar ve onu şahitlerle ispat ederse, alıcı o zaman isterse malın, teslim aldığı gündeki kıymetini, isterse iki fîat arasındaki farkı öder» demiştir.İşte ulemanın bu bâbtaki meşhur mes'eleleri bunlardır. [3]


[3] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/297-298.