sumeyye
Wed 22 August 2012, 01:14 pm GMT +0200
Madenler Arasında Ayırım Yapmayanlar:
a) Zeyd b. Ali, es-Sadık, el-Bakır, el-Müeyyid Billah gibi bütün şiaya mensup hukukçulara göre, bir ayırım yapılmaksızın bütün madenler zekâta tabidirler. Yalnızca, el-Müeyyid Billah, tuz, petrol ve zifti zekâttan istisna tutar. [899]
b) Hanbelî Mezhebine göre, madenin istihsal edildiği yer kendi mülkü ve öşür toprağı olan zekâtla mükellef bir kimsenin nisabı dolduran madenleri, hiçbir ayırıma sokulmaksızın zekâta tâbi olur. Çünkü bütün maden çeşitlerinden faydalanılabilmektedir. [900]
Yusuf Kardavî ve Mahmud Ahmed, Hanbelî Mezhebinin savunduğu madenlerin ayırıma tâbi tutulmaması görüşünü tercih etmektedirler. Zira, çağımızda madenler, değerli birer mal olarak milletlerarası büyük bir öneme sahiptir. [901] Libya Zekât Kanunu (m. 7) da, bütün madenlerin zekâta tâbi olacağı yolunda düzenlemede bulunmuştur.
c) Ebu Hanife'den, madenlerin hiçbir ayırıma tâbi tutulmaksızın ve havelân-ı havi ile nisap şartı aranmaksızın zekâta tâbi olması gerektiği görüşü de nakledilir. [902] Yunus Vehbi Yavuz, bu görüşün tercih edilmesi gerektiği kanaatindedir. [903]
1948 tarihli Mısır zekât kanunu tasarısı (m. 4), topraktan çıkarılan madenleri, Ebu Hanife'nin görüşünü alarak, % 20 oranında zekâta tâbi tutmuştur.
Ticaret için istihsal edilen madenler -şartlarını taşıyınca- ticarî zekât statüsüne tâbi olur.
Mülk Toprakta Bulunması:
Mülk toprakta bulunan madenler, İslâm ülkesinde veya dar-ı harpte bulunmasına göre, ayrı ayrı incelenir
[899] Kardavî, FZ, c. I, s. 438.
[900] Bilmen, HFK, c, IV, s. 104; Makdisî,qage, c. II, s. 580; Cezîrî, Fame, c. I, s. 614; İbn Kudame, Mugnî, c. III, s. 24-26; Kardavî, FZ, c. I, s. 438; Şehhate,Fıkhu’l-İbâdât, s. 138; Yavuz, ÎZM, s. 203.
[901] Ahmed, İslâm İktisadı, s. 138; Kardavî, FZ, c. I, s. 439.
[902] Damad, Mecmau’l-Enhur, c. I, s. 212; Yavuz, ÎZM, s. 203-204.
[903] Yavuz, İZM, s. 204.