- Lukata bahsi

Adsense kodları


Lukata bahsi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Mon 20 June 2011, 01:44 pm GMT +0200
LUKATA  (Yitik mal) BAHSİ


669- Ubeyy bin Kâb Radiyallahu Anhî derki:

Yolda, içinde yüz altın bulunan bir kese buldum. Hemen Hazreti Peygambere giderek durumu bildirdim.  Bana şöyle buyurdular: '

«Sen o parayı bir yıl ilân et, (sahibini ara).» Ben de gittim za­man zaman her tarafa ilân ettim. Sene dolup sahibi çıkmayınca, Haz­ret! Peygambere durumu arz ettim. Yine bana: «Bir yıl daha o parayı nan et,» buyurdular. Ben de ilân ettim; fakat bir türlü paraya sahip çıkan olmadı. Üçüncü defa gidip keyfiyeti Hazreti Peygamber anla­tınca bana şöyle buyurdular:

«Altınların kesesini, sayısını ve kese bağını aklında tut ki, sahibi çıkarsa (ve bu işaretleri vererek kendini tanıtırsa) ona verirsin. Aksi halde onlardan kendin yararlan.»

Mütercim:

Bir kimse yolda bir şey bulur da onu kendisine mal etmek üzere alırsa, gasıp olur. Başkasının malına haksız yere el atmış olur. Bu halde alman mal telef olsa, bir kasdı olmasa bile o malı ödemesi gere­kir. Eğer bulunan mal, sahibine verilmek üzere alınırsa, onu sahibine teslim etmek gerekir. Eğer sahibi bilinemiyorsa, bu yitik maldır. Yi­tiği bulanın elinde o nal emanettir. Yitiği bulan kimse, adet üzere onu ilân eder, sahibini araştırır. Sahibi çıkıncaya kadar elinde bu mal emanet kalır. Biri çıkar da kendisine ait olduğunu ispat ederse, malın ona teslimi gerekir.

Maliki ve Hanbelî mezheblerine göre, yitik bir malın sahibi gelir de bu malın vasıflarını tamamen açıklarsa, başka delile lüzum kal­maksızın o malı almaya hak kazanır. Bu hadîs-i şerifin delâleti budur, diyorlar. îmam Azam ve îmam Şafii mezheblerinde ise, mahn beyyine iîe yani hakim kararı ile adama ait olduğu sabit olmadıkça, mal verilmez. Ancak verilen haber ve işaretler üzerine kanaat getirilirse, malın iddia sahibine verilmesi caiz ve müstahabdir. Fakat sonradan başka birisi çıkar da hakim kararı ile hak sahibi olduğunu isptlarsa, yitiği bulanın o malı ödemesi gerekir. Daha önce hakim kararı ile sa­hibine verildikten sonra ikinci bir şahıs çıkar da yine hak sahibi oldu­ğunu ispat ederse, o yitik mahn tazmini gerekmez.

Şafiî alimlerinden îbni Hacer, Fethü'l-Barî adlı kitabında ve Hanefî Alimlerinden sarih Sindi, bu hususta bu hadis-i şerifin açık ifadesine bakarak Maliki ve Hanbeli mezheblerini tercih etmişler ve isabetli bulmuşlardır. Çünkü yitik mallarda şahid bulunması güç­tür, demişlerdir.

 

670- Ebû Hüreyre'den  (Radıyallahu Anh)  rivayet edilmiştir:

Bazan evime dönünce yatağımın üzerine düşmüş bir hurma tanesi buluyor ve onu yemek için (ağzıma) kaldırırken sadaka (ze­kât) hurması olmasından korkarak hemen bırakıyorum.»   .

Mütercim:

Bu hadîs-i şeriften, böyle yiyecek maddelerden olup pek kıymeti bulunmayan şeylerin ilân edilmeksizin alınıp yiyilebileceği hükmü çık­maktadır.[5]




[5] Ömer Ziyaeddin Dağistâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayınevi:406-408