sidretül münteha
Fri 10 June 2011, 02:54 pm GMT +0200
4- LÜGAT ve NAHİVDE HADÎSLE ÎHTÎGÂC
Âlimlerin Hadîs Rivâyetindeki Çekingenlikleri:
Âlimlerin Hadîs Rivâyetindeki Çekingenlikleri:
Asma'î gibi bîr imâmın, "ancak birkaç hadîs rivayet edecek kadar[1107] hadîs rivayetinden kaçınması gösteriyor ki, Rasûlullah (s.a.v.)'a yalan isnadı korkusu, ilk büyük râvîlere olduğu gibi ona da hâkim olmuş, kendileri için Selâmeti, dinde takva ve ihtiyat sahibi olmakta görmüşlerdir. Bunların, başka rivayetlerde de takvayı asla bırakmamalarına rağmen, hadîs rivayetine kıyâsla şiir rivayetinde dana serbest oldukları da bir hakikattir. Meselâ: Şu'beb. Haccâc, en büyük hadîs imamlarından biridir. Hemen hemen yegâne meşgalesi, halka hadîs rivayet etmekti. Fakat zaman zaman şiir rivâyetiyle bir miktar uğraştığı da olurdu. Birgün Ebû Zeyd Saîd b. Evs ile karşıliklı bir hayli şiir okurlar. Buna hayret eden bâzı hadısciler dayana-mıyarak Şu'be'ye derler ki:
"Ey Ebû Bistâm! Biz senden Rasûlullah (s.a.v.)' in hadîslerini duyabilmek için günlerce yolculuk edip geliyoruz. Sen ise bizi bırakıp şiirle uğraşıyorsun!" Bu sözlere pek hiddetlenen Şu'be onlara dönerek:
"Be adamlar! Ben kendim için hayırlı olanı sizden daha iyi bilirim. Allah'a yemin ederim ki ben, şiir rivayetinde, hadîstekinden daha serbest davranıyorum", der. [1108]
Hadîs rivayetinde gösterdikleri ciddiyete nazaran, şiirde, râvîlerin m daha serbest davrandıkları muhakkaktır; zîrâ sünneti rivayet ederken onlara, tahkik ve tetkiki gerektiren tahdîs sıfatı hâkim oluyor ve bu sûrede sened zincirine gösterdikleri ihtimamı hadîs metninin lâfızlarında da gösteriyorlardı[1109] Onlar şiir rivayetinde de fevkalade bir dikkat ve titizlik gösteriyorlar ve farkında olmadan tahdîs sıfatının tesirinde bulunuyorlardı; şiirde serbest davranmakla büsbütün gevşetmiyorlardı. Hadîs rivayet edip yalana düşmektense, şiir rivayet etmeyi tercih ediyorlardı. Nitekim sahâbî îmrân b. Husayn Basra'ya geldiğinde, şiir ve hadîs rivayetine ayrı ayrı zaman tahsis etmekle beraber, daha çok şiir rivayet etmiş ve eğer istese devamlı surette iki gün hadîs rivayet edebileceğini söylemiştir.[1110]
[1107] Bk. Ebu't-Tîb el-Lûgavî, Merâtibu'n-nahviyyîn, v. 74, Masâdıru'ş-şî'ri']-câhilî, s. 260'dan naklen,
[1108] Krş. et-Tabakâtu'1-kubrâ, c. VII, k. 2-38; Nüzhetu'I-elibbâ, s. 89-90.
[1109] Lâfzen hadîs rivayeti hakkında s. 63 ve devamında söylediklerimize bk.
[1110] et-Tabakâtu'I-kubrâ, c. IV, k. 2-26.
Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 281-282.