sumeyye
Thu 31 March 2011, 12:49 pm GMT +0200
Lakîtin Zinadan Doğduğunu İddiada Hüküm:
Lakîtin zina çocuğu olduğunu söyleyene hadd tatbik edilir ama anasına böyle bir isnadda bulunana hadd tatbik edilmez. Çünkü o kadının kucağında babası belli olmayan bir çocuk bulunuvemiştir. Mülâanede olduğu gibi, burada zina töhmeti vardır. [6]
Lakîti Bulanın Onu Yanına Alması Ve Masrafları:
Çocuğu bulup kaldıran, onu yanında bulundurmaya başklarından daha fazla hak sahibidir: Mubah mallan önce ele geçirenin o mala sahib oluşu gibi, lakîti de önce bulup alan onun üzerinde başkalarından daha fazla hak sahibidir. Kadıdan onu kabul etmesini isterse; kadı dilerse kabul eder, dilerse etmez. Zira onun kendi çocuğu olma ihtimali vardır ve böyle iken de ona beytü'l-maiden nafaka vermiş olur. Onun lakît olduğunu bilse bile, hüküm aynıdır. Çünkü o, o çocuğun muhafaza ve terbiyesini üstlenmiştir. Çocuğu bulup kaldıran onu başka birine verdiği takdirde, artık onu geri isteyemez. Çünkü vermekle çocuk üzerindeki hakkını iptale razı olmuş olur. Çocuğu bulanın ona yapmış olduğu masraflar bağış olur:
Çünkü onun üzerinde velayet hakkı yoktur. Ancak hâkim yaptığı masrafları alması şartıyla ona bakmasına izin vermişse, o zaman bağış olmaz: Zira hâkimin velayeti umumîdir.
Hâkim, lakîti bulup kaldıran şahsa lakîte bakma izni verir ama, yaptığı masraftan geri almayı şart koşmuşsa, hüküm ne olacaktır?
Tahavî dedi ki; lakît bulûğa erdikten sonra adam masrafım ondan alır. Çünkü üzerine vâcib olan bir hakkı hâkimin emriyle ifa etmiş ve onun borcunu onun emriyle onun adına ödemiş gibi olur.
Esahh kavle göre masrafları ondan geri alamaz. Çünkü başlattığı teberru hareketini tamamlamaya onu rağbet ettirmek için hâkim ona, üzerine vâcib olan bir hakkı karşılıksız olarak ifa etmesini emretmiştir. Ve sanki lakît ona; 'benim yerime zekâtımı öde1 demiş gibi olmaktadır. Hâkim bu masrafları geri almasını şart koşmamışsa, geri alamaz. Borç bu hükme tâbi değildir. Çünkü borç, bir şey karşılığında onun üzerine vâcib olmuştur. Hâkim bu hususda ona izin vermemiş olur ama, lakît bulûğa erdikten sonra onu tasdik ederse, masrafını lakîtten alabilir. Çünkü lakît, onun kendisinde hakkı bulunduğunu itiraf etmiştir. [7]
[6] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/361.
[7] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/361-362.