sumeyye
Tue 25 January 2011, 05:28 pm GMT +0200
3. Lâ İlahe İllallah:
Lâ ilahe illallah'ın bir çok bâtın anlamı vardır. Birincisi, cehrî şirkin reddi; ikincisi, hafi şirkin reddi; üçüncüsü, marifetullaha engel olan perdelerin reddidir. Rasûlullah'ın (s.a.), "Lâ ilahe illallah ile Allah arasında perde yoktur; O'na ulaşır,[805] hadisi buna işaret olmaktadır.
Hz. Musa, Lâ ilahe illallah'in bâtın manalarından ilk ikisini biliyor, onun, Allah'ın Özel olarak kendisine tahsis ettiği zikir olabileceğini düşünmüyordu. Allah Teâlâ, ona işin hakikatini vahyet-ti ve ona, Lâ ilahe illallah'm, Allah Teâlâ'dan başka her şeyi ve tercihlerini gözünün önünden uzaklaştırıcı etkisi olduğunu, başka bütün zikirler bir kefeye konulsa, bu da diğer kefeye konulsa, Lâ ilahe illallah'ın olduğu kefenin daha ağır basacağım, diğerlerinin onun yanında önemsiz kalacağını bildirdi.
Tehlîl, nefyi ve isbatı[806] içine alır ve şu sözcüklerden oluşur:
"Lâ ilahe illallahu vahdehû lâ şerike leh, lehû'l-mülku ve lehû'l-hamdu ve huve alâ külli şey'in kadir."
Manası: Tek olan Allah'tan başka tanrı yoktur. O'nun şeriki yoktur. Mülk ancak O'na aittir, hamd ancak O'na mahsustur. O, her şeye kadirdir.
Tehlilin fazileti hakkında Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse günde yüz defa 'Lâ ilahe illallahu vahdehû tâ şerike leh, lehû'l-mülku ve lehü'l-hamdu ve huve alâ külli şey'in kadir' derse, o kimse için on köle dengi sevap olur, kendisine yüz hasene yazılır, yüz günahı silinir. Bu onun için, o gün akşamla-yıncaya kadar şeytandan mahfaza olur. [807]
Bu üstünlük, tehlîlin sübutî ve selbî marifeti içeriyor olmasındandır. Selbî marifet, günahların silinmesinde etkindir. Sübûtî marifet ise, hasenatın meydana gelmesinde ve sevapların temessülünde etkindir. [808]
4. Allahu Ekber:
Bu, Allah'ın azamet, kudret ve saltanatının ilân edilmesidir. Allah hakkında sübûtî marifete işarettir. Bunun için faziletinden bahsedilirken, onun göğü ve yeri doldurduğu beyan edilmiştir.
Buraya kadar sayılan dört zikir, en üstün olan ve Allah'a en sevimli gelen zikirlerdir. Bu zikirler yapıldıkça, her biri karşılığında cennette bir fidan dikilir. [809]
[805] Tirmizî, De'avât, 86.
[806] Nefy; Olumsuz kurulan cümlelerle Allah'a yakışmayacak sıfatların reddi demektir. Allah'ın şeriki yoktur, hiçbir şeye benzemez... cümleleri gibi. tsbât ise, olumlu cümlelerle Allah'ı yüceltecek sıfatların O'na nisbeti demektir. Allah, vardır, işitir, bilir... cümleleri gibi.(Ç)
[807] Müslim, Zikir, 28.
[808] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/225-226.
[809] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/226-227.