- Kuyruk acısı

Adsense kodları


Kuyruk acısı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Sevdacık
Fri 3 September 2010, 09:32 am GMT +0200
Sende evlat, bende kuyruk acısı varken...
    Eski zamanlarda bir belde de fakir bir adam varmış. O kadar fakirmiş ki, köyün çobanı bile ondan zenginmiş. Adam bir gün dağda oduna giderken sıcaktan bunalmış. Bu vaziyette ağzını açmış sanki "Su! Su!" diye bağıran bir yılan görmüş. Adamcağız kendi kendine yılanı sulaması lazım geldiğini düşünmüş. Araya araya bir miktar su bularak yılanın üzerine dökmüş. Yılan da hakikaten susuzluktan yanmakta olduğundan adamın döktüğü suyu büyük bir zevkle yalamaya başlamış ve adamdan memnun olduğunu belirten bir tavırla oradan çekip gitmiş. Birkaç gün sonra, adam yine ormana gittiğinde yılanı görmüş, yılan da adamı görünce boynunu bir tarafa kıvırarak
    -Ne yapayım ben? Der gibi çekip gitmiş...
    Fakat adam dağdaki işini bitirip de evine dönerken yine yılanla karşılaşmış. Fakat bu sefer yılanın ağzında bir altın varmış, adamı görünce oraya adamın geçeceği yola bırakıp çekip gitmiş. Adam da altını alarak eve gelmiş. ikinci gün yılandan memnun olduğu için sevinçle bir kaba süt doldurarak yılanı gördüğü yere varmış ki yılan yine ağzında bir altınla adamı bekliyor. Adam sütü bir yere bırakmış yılan da hemen ağzındakini bırakarak süte koşmuş. Adam da altını alarak geri dönmüş ve arkadaşlık başlamış. Yani adamdan süt, yılandan altın... Derken adam zengin olup hacca gitmeye karar vermiş, oğluna da meseleyi uzun uzun anlatarak her gün bir şişe süt götürüp altını almasını söylemiş.
    Adam hacca gittikten sonra çocuk bir gün sütü götürmüş altını almış, ikinci gün, ben demiş her gün süt götüreceğime yılanı takip eder altının yerini öğrenir onu öldürürüm. Ondan sonra da altınların tamamını alır yılana süt getirmekten kurtulurum, demiş. Hakikaten ikinci gün sütü getirip altını aldıktan sonra, gitmeyip yılanı takip etmiş. Yılan tam deliğine başını sokmuş, kuyruğunu da çekeceği zaman çocuk elindeki baltala yılanı öldüreyim derken yılanın kuyruğunu kesmiş. Yılan can havliyle geri dönmüş ve çocuğu ısırmış. Çocuk oracıkta zehirlenmiş ölmüş, yılan ise kuyruğundan olmuş ancak ölmemiş.
    Adam hacdan geldiğinde oğlunun zehirlendiğini öğrencince durumu bir de yılandan dinleyeyim demiş. Varmış yılanın yanına, dinlemiş hikayeyi. Her ne kadar yüreği evlat acısıyla yanıyorsa da, suçun oğlunda olduğunu anlamış ve kalbinde buruk bir acıyla yılana dostluklarına devam edebileceklerini söylmemiş.
Söylemiş amma yılan da şöyle cevap vermiş:
    -Bende kuyruk, sende evlat acısı varken bu dostluk yürümez.