sumeyye
Mon 15 March 2010, 09:37 pm GMT +0200
Kutbe b. Âmir´in Has´amlara Gönderilişi
Has´amlar, Enmar b. Nizar b. Maadd b. Adnan´ın oğlu Akyel (Has´am)´ın soyundan olup, birçok oymaklara aynim ıslardı.[511]
Has´amların kardeşleri Becîlelerle birlikte yurtlan, Yemen ve Hicaz´ın hac yollarından Tebâle´ye kadar uzanmakta idi. [512]
Tebâle; Yemen yolunda ve Tihâme toprağındadır. [513]
Has´amların Türebe yakınındaki Bîşe nahiyesinde bulunduklan rivayet edilir. [514]
Türebe; Serat´tan başlayan, Necran´da biten bir vadidir. [515]
Has´amlar, İslâm´ın fetih günleri sırasında etrafa dağılmışlar, kendilerinin bellibaşlı bir yurtları kalmamış, Bîşe ile Türebe arasına gelip konmuşlardı. [516]
Peygamberimiz Aleyhisselam; Hicretin 9. yılında Saferayında[517] Kutbe b. Âmir´i yirmi kişilik askerî bir birliğin başına geçirip, Has´amlardan, Tebâle nahiyesinde bulunan bir kabileye gönderdi. [518]
Peygamberimiz Aleyhisselam; birlik kumandanı Kutbe b. Âmir´e gündüzleri gizlenip geceleri git melerini, yemeklerini de yürürken yemelerini, [519] Has´amlara baskın yapacakları zaman, birliğini her taraftan saldıracak biçimde ayırmasını emretti.
Mücahidler, binmek üzere yanlarına on deve alıp yola çıktılar. [520] Silahlarını gizlediler.
Yollarına devam ederek Fetak´ı (Fütuk´u) tuttular. Mesha1 vadisine ulaştılar. [521]
Fetak, Fütuk; Taifin bir karyesidir. [522]
Mesha´ da; Mekke ile Medine arasında, Taifin veya Mekke´nin büyük kasabalarındandır. [523]
Mücahidler Mesha´da bir adam yakalayıp kendisini sorguya çekmek istedi iseler de, adam hiçbir şey söylemez, susarken, su başlarında konaklamış bulunan halka bağırmaya başlayınca, [524] kendisinin boynunu vurdular.
Su başındaki cemaatin uyumalarını beklediler.
Has´amlar uykuya daldıkları zaman, mücahidler birliklerini ayırdılar.
Her taraftan birden baskın yaptılar.
İki taraf arasında şiddetli çarpışma başladı.
Kutbe b. Âmir ve arkadaşları, kendileriyle çarpışan Has´am erkeklerinden öldürebildiklerini öldürdüler, kadınlan esir aldılar. İğtinam ettikleri deve ve davarları Medine´ye doğru sürdüler. [525]
Has´amlar hemen derlenip toparlandılar, hayvanlarına atlayıp mücahidi erin ardlarına düştüler.
O sırada, Yüce Allah büyük bir sel gönderdi. [526]
Gelen sel, Has´amlarla Müslümanların arasına gerildi. [527]
Has´amlar Müslümanlara yetişmeye yol bulamadılar. [528] Seli bir türlü geçemediler. Mücahidler deve, davarı sürüp aldıkları esirlerle birlikte giderlerken, arkalarından bakakaldılar. [529]
Ganimet mallarının beşte biri çıkarıldıktan sonra, kalanı mücahidler arasında bölüştürüldü.
Her birinin hissesine dörder deve düştü. Bir deve, on davara denk sayıldı. [530]
Bunun üzerine, Has´amlardan, içlerinde As´as b. Zahr ve Enes b. Müdrik´in de bulunduğu bir heyet gelip:
"Biz, Allah´a ve Allah´ın Resûlüne ve Allah´tan gelenlere iman ettik.
Sen bize bir yazı yaz da, o yazıda olanlara tâbi olalım!" diyerek Müslüman olduklarını açık-ladılar. [531]
Peygamberimiz Aleyhisselam da, Has´amlardan, Bîşe çölünde oturanlardan isteyerek yahut iste meyerek Müslüman olanlar hakkında yazdırdığı yazıda, kendilerinin Cahiliye devrinde işlemiş oldukları cinayetlerin kaldırıldığını, her yıl ne gibi mahsullerden ne nisbette zekat ödenmesi gerektiğini bildirdi. [532]
[511] İbn Hazm, Cemhere, s. 390-391.
[512] Kalkaşandf, Nihâyetü´l-eneb, s. 172.
[513] Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 9.
[514] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 162, Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 120.
[515]Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 2, s. 21.
[516] Yâkût, c. 2, s. 21, Kalkaşandî, s. 1 72.
[517] İbn Sa´d, c. 2, s. 162, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 380, Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 21 8.
[518] Vâkıdî.Megâzî, c.3,s. 981, İbn Sa´d, c. 2, s. 162, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 206, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 226.
[519] Vâkıdî, Megâzî, c.3, s. 981.
[520] Vâkıdî, c. 3, s. 981, İbn Sad, t 2, s. 162, İbn Seyyid, c. 2, s. 206, İbn Kayyım, c. 2, s. 226.
[521] Vâkidi, Megâzı,c.3,s. 981.
[522] Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 4, s. 235.
[523] Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 4, s. 125.
[524] Vâkıdî, c. 3, s. 981, İbn Sa´d, c. 2, s. 162, İbn Seyyid, c. 2, s. 206, İbn Kayyım, c. 2, s. 226.
[525] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 162, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 206, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 226, Kastalânf, M e vahi bü´l -I edünni ye, c. 1, s. 218-219, D iyarbekrf, T ârfhu´l -h am fs, c. 2, s. 120.
[526] İbn Seyyid, Uyun, c. 2, s. 206, İbn Kayyım, Zâd, c. 2, s. 226.
[527] İbn Sa´d, c. 2, s. 162, Belâzuıî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 380, İbn Seyyid, c. 2, s. 206.
[528] İbn Sa´d, c. 2, s. 162, İbn Seyyid, c. 2, s. 206, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 3, s. 221.
[529] İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 226.
[530] İbn Sa´d, c. 2, s. 162, İbn Seyyid, c. 2, s. 206, Kastal ânf, c. 1 , s. 219, Diyarbekrı, c. 2, s. 120.
[531] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 348.
[532] İbn Sa´d, Tabakât, c. 1, s. 286.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/215-217.