- Kureyşîlerle Gatafan Süvarilerinin Müşterek Hücumları

Adsense kodları


Kureyşîlerle Gatafan Süvarilerinin Müşterek Hücumları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 21 February 2010, 04:04 pm GMT +0200

Kureyşîlerle Gatafan Süvarilerinin Müşterek Hücumlarının Tekrar Tekrar Püskürtülüşü




Hz. Ümmü Seleme der ki:

"Vallahi, ben geceleyin Peygamber Aleyhisselamın çadırında bulunuyordum. O da, uyuyordu.

O sırada, korku verici bir ses işittim:

Birisi:

´Ey Allah´ın süvarileri!´ diyerek sesleniyordu.

Resûlullah Aleyhisselam, Muhacirlerin parolalarını ´Ey Allah süvarileri´ olarak tayin etmişti.

Resûlullah Aleyhisselam, onun sesinden hemen uyanıp çadırından dışan çıktı. Çadırının yanında ashabından bazıları bulunuyor ve çadırını bekliyorlardı.

Abbâd b. Bişr, onlar arasında idi.

Resûlullah Aleyhisselam:

´Halk ne haldedir?´ diye sordu.

Abbâd b. Bişr

´Yâ Rasûlallah! Bu ses Ömer b. Hattab´ın sesidir! Bu gece, onun nöbeti ve sırasıdır. O ´Ey Allah süvarileri!´ diyerek sesleniyor, halk da ona doğru sıçraşıyorlar. Kendisi Hüseyke nahiyesindedir´ dedi.

Resûlullah Aleyhisselam, Abbâd b. Bişr´e:

´Git, gör! İnşaallah, yanıma döner, gördüklerini bana haber verirsin!´ buyurdu.

Çadırın kapısına dikilip, bütün konuşulanları dinledim.

Resûlullah Aleyhisselam ayaktaki duruşundan daha ayrılmamıştı ki, Abbâd b. Bişr geldi.

´Yâ Rasûlallah! Bu, Amr b. Abd´dir, müşriklerin süvarilerine kumanda ediyor.

Kendisinin yanında da, Gatafan süvarilerinin başında Mes´ud b. Ruhayle vardır!

Müslümanlar onları oka ve taşa tutmaktadırlar!´ dedi.

Resûlullah Aleyhisselam hemen çadırına girdi, zırh gömleğini ve miğferini giydi, atına bindi.

Yanında ashabı olduğu halde hareket etti, hendeğin o dar yerine, gediğe kadar gitti. Çok geçmeden geri döndü. Kendisi, sevinçli idi:

´Allah onları yüz geri etti, içlerinden pek çokyaralananlar oldu!1 buyurdu. Sonra uykuya yattı ve hatta nefesinin hışıltısını işittim.

Korku verici bir ses daha işittim.

Resûlullah Aleyhisselam hemen uyandı.

´Ey Abbâd b. Bişr!´ diye seslendi.

Abbâd b. Bişr

´Lebbeyk=Buyur!´ dedi.

Resûlullah Aleyhisselam:

´Bir bak, nedir bu ses?1 buyurdu.

Abbâd b. Bişr gitti ve sonra dönüp geldi ve:

´Bu, Dırâr b. Hattab´dır! Kureyş süvarilerine kumanda ediyor! Gatafan süvarilerinin başında da Uyeyne b. Hısn vardır! Müslümanlar onları taşa ve oka tutuyorlar!1 dedi.

Resûlullah Aleyhisselam tekrar zırhını giydi ve atına bindi. Ashabıyla birlikte hendeğin darve gedik yerine gitti.

Seher vaktine kadar, yanımıza gelemedi.

Seher vakti dönüp gelince:

´Düşmanlar sinmiş olarak geri döndüler. İçlerinde pek çok yaralananlar oldu!´ buyurdu.

Sonra, ashabına sabah namazını kıldırıp oturdu.

Ben Resûlullah Aleyhisselamın yanında, içinde çarpışmalar ve korkular bulunan Müreysi´, Hayber, Mekke´nin fethi, Huneyn gibi birçok gazalarda ve Hudeybiye´de de bulunmuşumdur.

Bizim katımızda, bunların hiçbiri, Resûlullah Aleyhisselam için, Hendekten daha zahmetli ve daha korkulu olmamıştır.

Benî Kurayza Yahudilerinin çoluk çocuklarımıza baskın yapmayacaklarından emin değildik.

Medine sabahlara kadar bekleniyordu.

Orada korkudan sabahlara kadar Müslümanların getirdikleri tekbir sesleri işitiliyordu."[195]




[195] M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/68-69.