- Kurban Kesmeyi Tıraş Olmayı ve Cemreye Taş Atmayı

Adsense kodları


Kurban Kesmeyi Tıraş Olmayı ve Cemreye Taş Atmayı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
neslinur
Sat 14 August 2010, 08:50 am GMT +0200
Kurban Kesmeyi, Tıraş Olmayı ve Cemreye Taş Atmayı Belirlenen Sıraya Göre Değil de Takdim ve Tehir Suretiyle Yerine Getirmekte Bir Sakınca Var Mıdır?
 


Mina'da Cemre-i Akabe'ye taş atmak, kurban kesmek ve tıraş olmak gibi üç vecibe vardır. Bunları hadislerde yer aldığı gibi, belli sıraya koyup önce taş atmayı, sonra kurban kesmeyi, sonra da tıraş olmayı yerine getirmek en uygun olanıdır. Bununla beraber ashabın bazısının üç vecibeyi yerine getirirken takdim ve te'hir yaptığı ve du­rumu Resulüllah'a arzettiklerinden "Bir sakınca yoktur, bir sakınca yoktur" buyurduğu bilinmektedir. O bakımdan müctehidlerin bu ve diğer hadisler üzerinde durup sözü edilen konu hakkında az farklı tesbit ve istidlalleri, ihticacları olmuştur. Bunlara az yukarıda kısmen dokunmuş bulunuyoruz. Ama önemine binaen onu müstakil bir başlık altında izah etmeyi uygun gördük. [591]

 

İlgili Hadisler
 

Abdulllah b. Amr (r.a.) dan yapılan rivayete göre, Resulüllah (s.a.vj den şunu duyduğunu haber veriyor: "Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz bayram günü Cemre'nin yanında ayakta durup beklerken bir adam geldi ve şöyle dedi: 'Ya Resulallah! Henüz Cemre'ye taş atmadan Önce tıraş oldum.." Efendimiz ona: 'Taşı at, bir sakınca yoktur" buyurdu. Bir diğer adam geldi ve şöyle dedi: "Doğrusu ben taş atmadan önce kurbanımı kestim.." Efendimiz ona da: "Taşını at, bir sakınca yoktur" buyurdu. Sonra bir diğer adam daha geldi ve şöyle dedi: "Ben, taş atma­dan kalkıp Beytullah'a gittim ve ziyaret tavafını yaptım.."

fendimiz ona da: 'Taşım at, bir sakınca yoktur.." buyurdu.

Yine Abdullah'tan yapılan bir diğer rivayette, adı geçen, bayram ününde Peygamber (s.a.v.) Efendimiz hutbe irad ederken orada hazır ulunmuştur. Bir adam ayağa kalkıp şöyle dedi: "Ben şunun undan önce yapılacağını sandım.." Bir başkası da: "Ben de »unun şundan önce yapılacağını sandım" dedi. Bir başkası calkıp şöyle dedi: "Ben de şunun şundan önce yapılacağını landım; kurban kesmeden tıraş oldum; taş atmadan önce kur-)anımı kestim" diyerek benzeri şeyleri sıraladı. Bunun izerine Efendimiz şöyle buyurdu: 'Yap, bir sakınca yoktur.."

O gün neden sorulduysa, mutlaka Efendimiz: "Yap, bir (akınca yoktur" diye cevap verdi. [592]

Hz. Ali (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen  şöyle haber vermistir:

"Bir adam geldi ve: 'Ya Resulellahî Kurban kesmeden önce tıraş oldum" dedi. Efendimiz ona: "Kurbanını kes, bir sakınca yoktur" buyurdu, Sonra bir başka adam geldi ve: 'Ya Resulellah! Tıraş olmadan ziyaret tavafını yaptım" dedi. Peygamber (s..a.v.) ona da: ‘Tıraş ol veya saçlarının uçlarından kırp, bir sakınca yoktur’ buyurdu.[593]

Tirmizî'nin tesbit ettiği rivayette ise şöyle denilmektedir: "Ber tıraş olmadan ziyaret tavafını yaptım" dedi. Pey­gamber (s.a.v.) ona: "Tıraş ol veya saçlarının uçlarından kırp, bir sakınca yoktur" buyurdu. Bir diğer adam geldi ve: 'Ya Re­sulellah! Taş atmadan önce kurbanımı kestim" dedi. Efendi­miz ona da: "Taş at, bir sakınca yoktur." buyurdu. [594]

İbn Abbas (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle haber vermiştir:

Peygamber (s.a.v.) Efendimize kurban kesme, tıraş ve taş atmada takdim ve te'hirden soruldu. Efendimiz: "Bir sakınca yoktur" buyurdu. [595]                                               

Bir başka rivayette, Peygamberimiz'den (s.a.v.) bir adam sordu: "Kurban kesmeden önce tıraş oldum?" Peygamberimiz (s.a.v.) ona: "Kurbanı kes, bir sakınca yoktur" buyurdu. Adam: "Akşama doğru taş attım?" diye sordu. Peygamber (s.a.v.) ona: "Öyle yap, bir sakınca yoktur" buyurdu. [596]

Bir diğer rivayette  konu şöyle nakledilmiştir:

"Bir adam, Peygamber'e (s.a.v.) şöyle sordu: " Taş atma-in önce gidip ziyaret tavafını yaptım?" Efendimiz ona:

"Bir sakınca yoktur" buyurdu. Adam yine: "Kurban kes­eden önce tıraş oldum?" diye sordu. Efendimiz ona: "Bir ıkınca yoktur" buyurdu. Adam: "Taş atmadan önce kurban îstim?" diye sordu. Efendimiz ona da: "Bir sakınca yoktur" buyurdu. [597]

 

Hadislerin Işığında Müctehidlerin İstidlal ve Îhticacları
 

a) Hanefîlere göre: Tıraş olmayı veya ziyaret tavafını özürsüz arak nahr (kurban kesme) günlerinde yapmayıp geciktirirse, kendi­ne bir kan gerekir, yani bir koyun kesmesi' vacip olur. Bu İmam bu Hanife'ye göredir. İmam Ebu Yusuf ile îmam Muhammed'e göre an akıtmak gerekmez, sadece isaet işlemiş olur. İmam Şafiî'ye göre 3 hüküm böyledir.

Bunun gibi, taş atmayı geciktirir veya bir ibadeti diğer bir iba-et üzerine takdim eder, mesela taş atmadan önce tıraş olursa, taş tmadan önce kurban keserse, kurban kesmeden Önce tıraş olursa, ine İmam Ebu Hanife'ye göre. kan akıtması gerekir. îmameyne göre srekmez, isaet (usulsüzlük) işlemiş olur.

Harem dışında tıraş olursa, ister hacca, isterse umreye niyet tmiş olsun, ceza olarak bir kan akıtması gerekir. İmam Ebu Yusuf a öre, kan akıtması gerekmez.

Umre yapmakta olan, Harem dışına çıktıktan sonra dönüp açlarının uçlarından kırparsa, kendisine kan akıtmak gerekmez.

Hacc-ı kıran yapan kimse kurban kesmeden önce tıraş olursa, na ceza olarak iki kan akıtmak gerekir. Bu, İmam Ebu Hanife'ye Öredir, Îmameyne göre, bir kan gerekir.

Kan akıtmaktan maksat, bir koyun kesmektir. [598]

b) Şafîîlere göre: Cemreye taş atmak, tıraş olmak ve ziyaret tavafını yapmak arasındaki tertibe riayet etmek sünnettir. [599]

O bakımdan bu tertibi bozup önce kurban kesen sonra tıraş olan veya Önce tavaf yapıp sonra gelip kurbanını kesen kimseye ceza ola­rak bir şey gerekmez, sadece sünnete uymadığı için isaet (kötü bir iş) etmiş olur.

c) Haneblîlere göre: Bu mezhep imamları da Şafiî'lerin ictihad ve istidlallerine uygun istidlalde bulunarak şöyle demişlerdir: "Bayram günü yapılacak dört şey (nüsük) vardır: Taş atmak, sonra kurban kesmek, sonra tıraş olmak, sonra da ziyaret tavafı yapmak. Bu tertip sünnettir. Bunu unutarak veya bilmeyerek bozan, yani ter­tibe riayet etmiyen kimseye bir şey gerekmez. İlim ehlinden bir çoğunun görüş ve içtihadı da bu doğrultudadır. Meselâ, el-Hasan, Ta­vus, Mücahid, Said b. Cübeyr, Ata, Şafiî, İshak, Ebu Sevr, Davud ve İbn Cerir et-Taberîbu cümledendir. [600]

Bu. konuda Şafıîler'le Hanbelîler, yukarıda naklettiğimiz sahih hadislerle istidlal ve ihticac etmişlerdir.

d) Malikîlere göre: Kurban kesmeden tıraş olmakta, taş atma­dan önce kurban kesmekte bir sakınca yoktur. Bunlar arasında tertip gerekli değildir. Ancak fecir doğmadan kurbanını kesen kimsenin fe­cir doğduktan sonra onu iade etmesi, yeni bir kurban kesmesi vacip olur. Bunun gibi, fecir doğmadan cemreye taş atan kimsenin de onu fecrden sonra iade etmesi, yani yeniden atması gerekir. [601].

Böylece Malikiler de ilgili hadislerle istidlal etmiş bulunu­yorlar. [602]

 

Tahliller ve Diğer Rivayetler
 

594 nolu Abdullah b. Amr hadisi sahihtir. Bu rivayet, bayramın birinci gününde yapılacak nüsüklerin (ibadetlerin) neler olduğuna ve ' bir de o nüsükler arasında tertibin şart olmadığına delalet etmekte­dir. Nitekim müctehidlerin çoğu bu rivayetle istidlal etmişlerdir.

595 nolu Hz. Ali hadisi, 496 nolu yine Ali hadisi ve 597 nolu tbn Abbas hadisi sahihtir. Birinci rivayeti kuvvetlendirmekte ve hadisle­rin hemen hepsiyle ihticacm salih olduğunu göstermektedir.

Ancak  hiçbir  hadiste,   soru  soranın  kim   olduğu   ismen Iklanmamış ve buna lüzum da görülmemiştir. Çünkü önemli olan, (-ulan sorular ve ona verilen cevaplardır ve buna birçok şahabının it olmasıdır. [603]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- "Bayram günlerinde tıraş olmayı ve ziyaret tavafını yapmayı iktiren kimseye ceza olarak bir kan akıtması gerekir. Bu Hanefilere göredir.

2- Bayram gününde Cemre-i Akabe'ye taş atmak, kurban kes-ve tıraş olmak arasındaki tertibe riayet vaciptir.  Bunlar arasında takdim ve te'hir yapan kimsenin ceza olarak bir koyun kes­esi gerekir. Bu da, îmam Ebu Hanife'nin içtihadıdır.

3- Sözü edilen menasik arasında tertip şart değildir; bir ıcekini geriye, geride olanını ileriye almaktan dolayı bir şey gerek-ez. Sadece sünneti terkten dolayı isaet (kötü bir iş) işlenmiş olur. u, Hanfefi'ler dışında diğer mezheplerin içtihadıdır.

4- Harem dışında tıraş olanın da ceza olarak bir koyun kesmesi . Bu, İmam Ebu Hanife'ye göredir.

5- Fecir doğmadan kurban kesen kimsenin onu iade etmesi erekir. Bu, Malikilere göredir.

6- Fecir doğmadan cemreye taş atan kimsenin de, fecirden sonra jnu iade etmesi gerekir. Bu da Malikilere göredir. [604]