armi
Sat 26 December 2009, 02:21 pm GMT +0200
Kur´an-ı Kerim´i Sesli Okumak, Bunun Dayandığı Niyetler İle Kur´an´ı Sesli Ve Sessiz Okumanın Hükümleri Hakkındadır
Bu fasılda, Kur´an´ı sesli okuma, bunun hangi niyetlerle yapılabileceğini, sesli ve sessiz okumanın hükümlerini anlatacağız. Allah Re-sulü´nden (sav) rivayet edildi ki: "Gizli okumanın, sesli okumaya olan üstünlüğü, gizli sadakanın açıktan verilen sadakaya olan üstünlüğü gibidir". [26] O, başka bir hadiste ise şöyle buyurmaktadır: "Kur´an´ı sesli okuyan, sadakayı göstererek veren gibi, onu sessiz okuyan ise, sadakayı gizli veren gibidir" [27] Meşhur bir haberde ise şöyle denilmektedir: "Amelin gizli olanı, açık olanından yetmiş kat daha üstündür". Genel olarak nakledilen haberlerden biri de şöyledir: "Rızkın hayırlısı yeterli olanı, zikrin hayırlısı ise gizli olanıdır". Bir hadiste ise şöyle buyrulmaktadır: "Akşam ile yatsı arasında bazınız bazınıza sesli okumasın". [28]
Said b. el-Müseyyeb (ra) bir gece, Mescid-i Nebevi´de Ömer b. Abdülaziz´in (ra) seslice Kur´an okuyarak namaz kıldığına şahit oldu. Ömer (ra) sesi güzel bir insandı. Said (ra) hizmetçisi Bürd´e şöyle dedi: Şu namaz kılana git ve sesini kısmasını söyle. Bunun üzerine hizmetçisi şöyle dedi: Mecid, bizim değil ki! Bu adamın da onda bir payı var. Said sesini yükselterek şöyle seslendi: Ey namaz kılan! Eğer kıldığın namaz ile Allah rızasını umuyorsan, sesini alçalt. Eğer insanlara göstermek için yapıyorsan bil ki, onların Allah katında sana hiç bir faydaları olmayacaktır! Ömer (ra) bunun üzerine sustu ve namazını kısa tutup selam verdikten sonra terliklerini alarak hemen mescitten uzaklaştı. Bu hadise olduğunda kendisi Medine emiri idi.
Allah Resulü (sav) teheccüd namazı kılan ashabının sesli okudukları Kur´an´ı dinler, bunu tasvib ederek okudukları Kur´an´ı dikkatle dinlerdi. Hatta onlara gece Kuranı´nı sesli okumalarını emrederdi. Allah Resulü´nün şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Sizden biri teheccüd namazına kalktığı zaman namazında sesli okusun. Çünkü melekler ve dünyayı idare edenler, okumasını dinler ve onun beraber namaz kılarlar". Allah Resulü (sav), gece vakti üç sa-habisini üç ayrı halde gördü. Biri, sessizce okuyordu. Bu, Ebu Bekir (ra) idi. Bu husus kendisine sorulduğu zaman şöyle dedi: Benim münacaat ettiğim, beni işitir. Bir diğeri ise, Kur´an´ı seslice okuyordu ki bu da Ömer (ra) idi. Allah Resulü (sav) neden sesli okuduğunu sorduğu zaman şöyle dedi: Böylece uyku isteğini dağıtır ve şeytanı uzak tutarım. Bir üçüncü sahabisi olan Bilal (ra) ise, bir sureyi sesli, bir diğerini sessiz okuyordu. Allah Resulü (sav) neden böyle yaptığım sorduğu zaman şöyle dedi: Güzeli güzelle karıştırıyorum. Allah Resulü (sav) her üçünü de gördükten sonra şöyle buyurdu: Hepiniz de güzel ve doğru olanı yapmaktasınız"[29]
Allah Teala daha iyi bilir, ancak bize göre kulun sesli okuma cihetinde bir niyeti veya kaygısını giderme gibi bir isteği yoksa, sessiz okuması daha faziletlidir. Çünkü bu muamele, ibadetin selametine daha yakın, tilavetin afetlerden uzak kalmasını daha çok temin edicidir. Ama sesli okuma niyeti taşıyan ve Rabbi ile muamelesinde buna alışmış olan kul için, elbette sesli okumak daha faziletlidir. Çünkü böyle yapmakla, gece namazında Kur´an´ı sesli okuma sünnetini de eda etmiş olur. Zira onu sesli okuyan kimse, sadece kendisine fayda sağlamış olur. Oysa sesli okuyan kimse, hem kendisine, hem de başkalarına fayda sağlamış olur ki "İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır". İnsanlara, Allah Teala´nın Kelamı ile faydalı olmak, tabii ki yapılacak faydaların en büyüğüdür. Çünkü kul, Kur´an´ı sesli okumak suretiyle, bir amel içinde ikinci amelini de ifa etmiş olmaktadır. Dolayısıyla böylesi daha faziletlidir.
Kul, Kur' an okumaya başlarken şöyle demelidir:
"Kovulmuş şeytanın şerrinden her şeyi işiten ve bilen Allah Te-ala´ya sığınırım. Rabbim, şeytanın fısıltılarından Sana sığınırım. Rabbim, onların kalbime girmelerinden de Sana sığınırım". Kul, bundan sonra Fatiha ve Nas surelerini okumalı ve her sureyi bitirdiğinde "Allah Teala doğru buyurdu, Allah Resulü de tebliğ etti. Al-lahım, bunlarla bize fayda sağla, onları bizim için mübarek eyle. Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah´adır. Hayy ve Kayyum olan Allah´tan mağfiret dilerim".
Kalbini ve uzuvlarını Allah´ın yasak kıldıklarından koruyan kimse, Kur'an ile sonuna kadar amil olan kimsedir. Çünkü Kur´an, kulun bütün uzuvlarına ve bütün benliğine bölünmüş durumdadır.
Kur´an-ı Kerim´i sesli okumak, yedi değişik niyetle olur:
1. Tertil; Kur´an´ı tertil üzere yani tecvid kaidelerine uygun olarak okumak, müslümanlara emredilmiş bir vazifedir.
2. Kur´an okurken sesi güzelleştirmek; bu, mendub görülen bir husus olup Allah Resulü (sav) bu hususta şöyle buyurmuştur: "Kur´an´ı seslerinizle süsleyin" [30] Yine O, şöyle buyurmuştur: "Kur´an´da teganni etmeyen bizden değildir". [31] Buradaki teganni, Kur´an okurken sesi güzelleştirmeye dikkat edilmesidir. Hadisin tefsiriyle ilgili iki görüşten biri bu olup Arapça alimlerine göre de sağlıklı olan görüş budur. Diğer görüş ise, onunla yetinmeyen ve yeterli görmeyen, anlamındadır. Bu anlamda, ´Yeteğânâ bih=Onun-la yetindi´ ifadesi misal gösterilir.
3. Kur´an´ı kulaklarına da dinletmek ve sesli okumak suretiyle kalbini uyanık tutarak ayetleri üzerinde düşünüp manalarını anlamaya çalışmak; bunlar da ancak sesli okuma ile tahakkuk edebilecek hususlardır.
4. Sesi yükseltmek yoluyla şeytanı ve bastıran uykuyu kovalamak;
5. Kur´an´ı sesli okuyarak uyuyan birini uyandırmak ve Allah´ı zikretmesini sağlamak gayesiyle sesli okumak. Böylelikle uyuyan bir kalbin ihya edilmesine vesile olunmuş olabilir.
6. Boş ve gafil biri, seslice Kur´an okuyan birini gördüğünde, gayrete gelip Allah´a hizmet yoluna özenebilir. Böylece sesli okuyan kimse, iyilik ve takva üzerinde böyle birine yardım etmiş olur.
7. Kur´an´ı sesli okumak suretiyle amelini çoğaltmak ve kıyamını devam ettirmek isteyen kişi de, böyle bir alışkanlığa sahipse bunu yapabilir.
Bu fasılda, Kur´an´ı sesli okuma, bunun hangi niyetlerle yapılabileceğini, sesli ve sessiz okumanın hükümlerini anlatacağız. Allah Re-sulü´nden (sav) rivayet edildi ki: "Gizli okumanın, sesli okumaya olan üstünlüğü, gizli sadakanın açıktan verilen sadakaya olan üstünlüğü gibidir". [26] O, başka bir hadiste ise şöyle buyurmaktadır: "Kur´an´ı sesli okuyan, sadakayı göstererek veren gibi, onu sessiz okuyan ise, sadakayı gizli veren gibidir" [27] Meşhur bir haberde ise şöyle denilmektedir: "Amelin gizli olanı, açık olanından yetmiş kat daha üstündür". Genel olarak nakledilen haberlerden biri de şöyledir: "Rızkın hayırlısı yeterli olanı, zikrin hayırlısı ise gizli olanıdır". Bir hadiste ise şöyle buyrulmaktadır: "Akşam ile yatsı arasında bazınız bazınıza sesli okumasın". [28]
Said b. el-Müseyyeb (ra) bir gece, Mescid-i Nebevi´de Ömer b. Abdülaziz´in (ra) seslice Kur´an okuyarak namaz kıldığına şahit oldu. Ömer (ra) sesi güzel bir insandı. Said (ra) hizmetçisi Bürd´e şöyle dedi: Şu namaz kılana git ve sesini kısmasını söyle. Bunun üzerine hizmetçisi şöyle dedi: Mecid, bizim değil ki! Bu adamın da onda bir payı var. Said sesini yükselterek şöyle seslendi: Ey namaz kılan! Eğer kıldığın namaz ile Allah rızasını umuyorsan, sesini alçalt. Eğer insanlara göstermek için yapıyorsan bil ki, onların Allah katında sana hiç bir faydaları olmayacaktır! Ömer (ra) bunun üzerine sustu ve namazını kısa tutup selam verdikten sonra terliklerini alarak hemen mescitten uzaklaştı. Bu hadise olduğunda kendisi Medine emiri idi.
Allah Resulü (sav) teheccüd namazı kılan ashabının sesli okudukları Kur´an´ı dinler, bunu tasvib ederek okudukları Kur´an´ı dikkatle dinlerdi. Hatta onlara gece Kuranı´nı sesli okumalarını emrederdi. Allah Resulü´nün şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Sizden biri teheccüd namazına kalktığı zaman namazında sesli okusun. Çünkü melekler ve dünyayı idare edenler, okumasını dinler ve onun beraber namaz kılarlar". Allah Resulü (sav), gece vakti üç sa-habisini üç ayrı halde gördü. Biri, sessizce okuyordu. Bu, Ebu Bekir (ra) idi. Bu husus kendisine sorulduğu zaman şöyle dedi: Benim münacaat ettiğim, beni işitir. Bir diğeri ise, Kur´an´ı seslice okuyordu ki bu da Ömer (ra) idi. Allah Resulü (sav) neden sesli okuduğunu sorduğu zaman şöyle dedi: Böylece uyku isteğini dağıtır ve şeytanı uzak tutarım. Bir üçüncü sahabisi olan Bilal (ra) ise, bir sureyi sesli, bir diğerini sessiz okuyordu. Allah Resulü (sav) neden böyle yaptığım sorduğu zaman şöyle dedi: Güzeli güzelle karıştırıyorum. Allah Resulü (sav) her üçünü de gördükten sonra şöyle buyurdu: Hepiniz de güzel ve doğru olanı yapmaktasınız"[29]
Allah Teala daha iyi bilir, ancak bize göre kulun sesli okuma cihetinde bir niyeti veya kaygısını giderme gibi bir isteği yoksa, sessiz okuması daha faziletlidir. Çünkü bu muamele, ibadetin selametine daha yakın, tilavetin afetlerden uzak kalmasını daha çok temin edicidir. Ama sesli okuma niyeti taşıyan ve Rabbi ile muamelesinde buna alışmış olan kul için, elbette sesli okumak daha faziletlidir. Çünkü böyle yapmakla, gece namazında Kur´an´ı sesli okuma sünnetini de eda etmiş olur. Zira onu sesli okuyan kimse, sadece kendisine fayda sağlamış olur. Oysa sesli okuyan kimse, hem kendisine, hem de başkalarına fayda sağlamış olur ki "İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır". İnsanlara, Allah Teala´nın Kelamı ile faydalı olmak, tabii ki yapılacak faydaların en büyüğüdür. Çünkü kul, Kur´an´ı sesli okumak suretiyle, bir amel içinde ikinci amelini de ifa etmiş olmaktadır. Dolayısıyla böylesi daha faziletlidir.
Kul, Kur' an okumaya başlarken şöyle demelidir:
"Kovulmuş şeytanın şerrinden her şeyi işiten ve bilen Allah Te-ala´ya sığınırım. Rabbim, şeytanın fısıltılarından Sana sığınırım. Rabbim, onların kalbime girmelerinden de Sana sığınırım". Kul, bundan sonra Fatiha ve Nas surelerini okumalı ve her sureyi bitirdiğinde "Allah Teala doğru buyurdu, Allah Resulü de tebliğ etti. Al-lahım, bunlarla bize fayda sağla, onları bizim için mübarek eyle. Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah´adır. Hayy ve Kayyum olan Allah´tan mağfiret dilerim".
Kalbini ve uzuvlarını Allah´ın yasak kıldıklarından koruyan kimse, Kur'an ile sonuna kadar amil olan kimsedir. Çünkü Kur´an, kulun bütün uzuvlarına ve bütün benliğine bölünmüş durumdadır.
Kur´an-ı Kerim´i sesli okumak, yedi değişik niyetle olur:
1. Tertil; Kur´an´ı tertil üzere yani tecvid kaidelerine uygun olarak okumak, müslümanlara emredilmiş bir vazifedir.
2. Kur´an okurken sesi güzelleştirmek; bu, mendub görülen bir husus olup Allah Resulü (sav) bu hususta şöyle buyurmuştur: "Kur´an´ı seslerinizle süsleyin" [30] Yine O, şöyle buyurmuştur: "Kur´an´da teganni etmeyen bizden değildir". [31] Buradaki teganni, Kur´an okurken sesi güzelleştirmeye dikkat edilmesidir. Hadisin tefsiriyle ilgili iki görüşten biri bu olup Arapça alimlerine göre de sağlıklı olan görüş budur. Diğer görüş ise, onunla yetinmeyen ve yeterli görmeyen, anlamındadır. Bu anlamda, ´Yeteğânâ bih=Onun-la yetindi´ ifadesi misal gösterilir.
3. Kur´an´ı kulaklarına da dinletmek ve sesli okumak suretiyle kalbini uyanık tutarak ayetleri üzerinde düşünüp manalarını anlamaya çalışmak; bunlar da ancak sesli okuma ile tahakkuk edebilecek hususlardır.
4. Sesi yükseltmek yoluyla şeytanı ve bastıran uykuyu kovalamak;
5. Kur´an´ı sesli okuyarak uyuyan birini uyandırmak ve Allah´ı zikretmesini sağlamak gayesiyle sesli okumak. Böylelikle uyuyan bir kalbin ihya edilmesine vesile olunmuş olabilir.
6. Boş ve gafil biri, seslice Kur´an okuyan birini gördüğünde, gayrete gelip Allah´a hizmet yoluna özenebilir. Böylece sesli okuyan kimse, iyilik ve takva üzerinde böyle birine yardım etmiş olur.
7. Kur´an´ı sesli okumak suretiyle amelini çoğaltmak ve kıyamını devam ettirmek isteyen kişi de, böyle bir alışkanlığa sahipse bunu yapabilir.