meryem
Wed 9 February 2011, 01:46 pm GMT +0200
KUR’AN’DA ZAMAN KAVRAMI
TAKRİZ
Mitolojide felsefi düşüncede ve bilimin alanında herkesin hakkında fikir yürüttüğü zaman kavramı günümüze kadar üzerinde yapılan izahlarla daha karmaşık bir hale dönüştüğü, yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıktığı bir gerçektir. O bakımdan zamanın somut bir varlığa sahip olmayışını bu durumun sebebi olarak göstermek mümkündür. Başlangıçtaki mutluluğu arayan mitik inanışın, zamanı varlığa öncelikli sayanların ve onu hareketin sayısı, insan zihninin bir algılayışı diye açıklayan felsefî anlayışların bütün gayretleri zamanı anlamaya yöneliktir.
Kur'ân'ın öncesi, zamanı tanrı yerine koyanların yanı sıra, onu soyut bir varlık olarak telakki edip, somut varlığa öncelikli kılanlarda olmuştur. Kur'ân'ın nüzulünden sora da aynı anlayışlarla karşılaşılmıştır.
Bilim, 'Büyük patlama' ile, zamana yaklaşırken, bu patlamadan önce, zamanın varlığını kabul ettiğini itiraf etmekte ve fakat eldeki verilerin bunu açıklamaya yeterli olmadığını belirtmekte, öte yandan da kara deliklerin varlığından bahsederek, kozmik ötesine ışık tutmaktadır.
Ebedî şimdi diye bir anlayışla zamanı temellendiren bazı mutasavıflar, bir noktada felsefî anlayışların ve belkide mitolojik açıklamaların bir kısmı ile parelellik arzetmektedirler.
Kur'ân'in ifade ettiği zaman kavramı ise günümüze kadar yapılan bütün tartışmaların ötesinde bir niteliğe sahiptir. Çünkü Kur'an da, her şeyin ve dolayısıyla zamanın da yaratıcısı, zaman dışı ve aşkın bir varlık olarak sunulan Allah'tır. Ayrıca Kur'ân'da anlatılan zaman, fizik ve metafizik boyutta varlığa sahip olan her olayın ve varlığın kendi sürecini ortaya koyar. Çünkü değişim, gelişme, zaman ve mekân hiçbir boyutta varlıktan ve zamandan soyutlanamaz.
Batının Einsteinle tanıdığı ve varlığın yapısal özelliği olan izafiyet, Kur'ân'ın, varlıkla birlikte, ibadet ve hukuk alanında da etkinliğini hissettirdiği olağan üstü bir gerçektir. Nitekim Kur'ân dairevî zamanı öne çıkarırken, onun hayatı tanzim aracı olduğuna dikkat çekmiştir. Doğrusal zaman, Kur'an'da ebediyet ufkuna yerleştirilen ve daima ilerlemeyi gerektiren pozitif bir gelişmedir.
Kur'ân, oluşturduğu zaman stratejisi ile 'geçmiş'i seçmeci bir şekilde tahlil ederek, 'şimdi'de 'geleceğ'e planlar yapmayı ve o planları uygulamayı hedefler. Ayrıca Kur'ân, söz konusu planlamanın, hayatın ve doğanın bir parçası olduğunu belirtirken, olayın tür ve zaman bakımından, bir biri ile keyfiyet birlikteliğine sahip olması gerektiğine dikkat çeker. Bundan ötürü gecenin, gündüzün, sabah ve ikindi vakitlerinin işlevlerini bir birine transfer etmenin, doğayı ve hayatı negatif olarak etkileyeceği fark edilir.
Zaman gibi son derece soyut bir kavramı inceleyerek, herkesin anlayabileceği bir üslupla açıkça ortaya koymanın ne kadar zor olduğu, konuyla ilgilenenlerin malumudur. Bu bakımdan hiçbir kimsenin araştırma cesaretinde bulunamadığı, oldukça spesifik bir konu olan 'Kur'an'da Zaman Kavramı'nı doktora tez konusu olarak seçen ve yıllarca bu konu üzerinde çalışarak tamamen orijinal, takdire şayan, mükemmel bir eser meydana getirdiği için , değerli doktora öğrencim Faiz KALIN beyi tebrik ediyor, bu çalışmanın, pek çok ilim adamına faydalı olup yol göstereceğine, yazarın ileride daha başarılı çalışmalara imza atacağına bütün samimiyetimle inandığımı belirtmek isterim...
Prof. Dr. Ali EROĞLU
Atatürk Üni. İlahiyat Fakültesi [1]
[1] Dr. Faiz Kalın, Kur’an’da Zaman Kavramı, Rağbet Yayınları: 9-10.