- Kuranda Tevhid Kavramı

Adsense kodları


Kuranda Tevhid Kavramı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
meryem
Fri 18 February 2011, 05:29 pm GMT +0200
KUR'AN'DA TEVHİD KAVRAMI

 Peygamber Muhammed aleyhisselâm şirk'i şu sözlerle lânetlemiştir:

“Eğer siz Rabbiniz olan tek Allah'ın bir­liğine itikad eder, yalnız tapılacak varlık olarak O'na inanırsanız ihlâsla “lâ ilahe il­lallah” deyin ve bu ebedi gerçeğe göre amel edin. Allah'tan başka kimseye yalvarmayın ve ihtiyaçlarınızı samimiyetle O'ndan iste­yin. İster içten, ister dıştan (gizli-açık) olsun bütün ibadetlerinizi sadece O'nun için ya­pın. Bu samimî yalvarışlar, meselâ dolaşır­ken, kurban keserken ve bütün işlerinizde kabulüne sebep olabilir. İbadet ederken Al­lah'tan başka hiç bir şeyi düşünmeyin. Ha­yatınızın her anında Allah'a muhtaçsınız. Yalnız Allah'a ibadet edin ve bir hayal ürü­nü olan bütün sahte mabutlardan uzak du­run. Onlar size ne zarar, ne de fayda vere­bilirler. Sizin için yalnız Allah kâfidir.”

Peygamber Efendimizin, bu ifadesinde belirtmek istediği tevhid'in sınırsız ufukla­rını ve şirkin dar çerçevesini anlamak için şu hususların bilinmesine ihtiyaç vardır:

1- İlim:

Tevhid kelimesinin anlamına tam ola­rak iman edenler, öyle sağlam bir bilgiye sahip olurlar ki, bu bilgi onları Allah'tan başka hiç bir yaratığa taptırmaz. Yani her türlü yaratığa tapmaktan onları korur.

2- Yakin (kesin inanç):

Bir mü'min Allah'a inancında bütün şüphelerden uzak olmalıdır.

3- İhlâs:

Müslüman Allah'a ve O'nun emirlerine karşı samimiyetle bağlanmalıdır. Kur'ân-ı Kerîm bu hususu şöyle te'yid eder:

“Ey Muhammed! De ki: “Dini Allah'a hâlis kılarak O'na kulluk etmekle emrolundum.” [97]

4- Sıdk  (Doğruluk):

Sıdk, münafıklığın zıddıdır. Tevhid için bu husus esas teşkil eder, zira münafıklar dudak ucuyla tevhid kelimesini söylerler, fa­kat onun anlamı kalblerine nüfuz etmez. Yani kalben ona inanmazlar. Kur'ân-ı Ke­rim bu hususu şöyle dile getirmektedir:

“... Kalblerinde olmayanı ağızlarıyla söylerler.” [98]

5- Kabul (Onaylama):

İnkârın zıddıdır. Bir mü'min inandığı şeylerin uygulanmasına olan daveti de ka­bul etmelidir.

6- İnkıyad (teslimiyet, itaat): İnkıyad, Allah'ın emirlerini teslimiyetle yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmakla ancak hâsıl olabilir.

Âlimler, Kur'an'da açıkça belirtilen Al­lah'ın yedi sıfatının ışığı altında O'nu tarif etmeğe çalışmışlardır.

1- Hayat:

“O, hem evveldir, hem âhirdir, hem za­hirdir, hem bâtındır...” [99]

“Allah, O'ndan başka ilâh olmayan, kendisini uyuklama ve uyku tutmayan, diri, her an yaratıklarını gözetip durandır...”[100]

“... O'nun benzeri hiç bir şey yoktur...”[101]

“Gözler O'nu görmez; O, bütün gözleri görür...” [102]

“Allah, göklerin ve yerin nurudur.”[103]

Allah bakidir, O'na şekil, biçim, renk izafe edilemez. O, parçalanmaz, varlığının ne başlangıcı vardır, ne de sonu. O, ne bir madde, ne de elementlerden meydana gel­miş bir varlıktır. O, kazara ne bir vücudun içine girmiştir, ne de başka bir mekânı var­dır.

2- İlim:

“O, onların işlediklerini ve işliyeceklerini bilir, dilediğinden başka kimse ilminden hiç bir şeyi kavrıyamaz..,” [104]

“O, göklerin ve yerin Allahı, içinizi dışınızı bilir, kazandıklarınızı da bilir.”[105]

“... Görülmeyeni de görüleni de bilir. O, hakimdir,  haberdardır.” [106]

“...Yerde ve gökte hiç bir zerre Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü şüphesiz apaçık bir kitapta­dır.”[107]

“And olsun ki, insanı biz yarattık; nef­sinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.” [108]

Allah unutmaktan, ihmal ve hatâdan münezzehtir. İlmi ebedîdir. Varlığının baş­langıcı yoktur.

3- Kudret;

“Bir şeyi dilediği zaman, O'nun buyru­ğu sadece o şeye “Ol!” demektir, hemen olur. Her şeyin hükümranlığı elinde olan ve sizin de kendisine döneceğiniz Allah münez­zehtir.” [109]

“Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah'ındır. Vekil olarak Allah yeter.”[110]

“Allah her şeyin yaratanıdır. O her şe­ye vekildir.” [111]

“De ki: Allah her şeyin Rabbı iken O'n­dan başka bir rabmı arıyayım?”[112]

“O, kendisinden başka ilâh olmayan, hükümran, çok kutsal, esenlik veren, gü­venlik veren, görüp gözeten, güçlü, buyru­ğunu her şeye geçiren, ulu olan Allah'tır. Allah putperestlerin koştuğu eşlerden mü­nezzehtir.”[113] 

Allah, sonsuz kudret sahibidir, evveli yoktur.

4- İrâde:

“Yüce Arşın sahibi, çok seven ve bağış­layan O'dur. Her dilediğini mutlaka yapan­dır.” [114]

“O, yaptığından sorumlu değildir, onlar ise sorumlu tutulacaklardır.” [115]

“Ey Muhammed; de ki: 'Mülkün sahibi olan Allah’ım! Mülkü dilediğine verirsin, di­lediğinden çekip alırsın-, dilediğini aziz kı­lar, dilediğini alçaltırsın, iyilik elindedir. Doğrusu sen her şeye kaadirsin.”[116]

5- İşitme:

“... O, işitendir, bilendir.” [117]

Allah bütün sesleri kulaksız işitir.  O'nun işitmesi insanların işitmesine benze­mez.

6- Görme:

“Gözler O'nu görmez, O, bütün gözleri görür. O, lâtiftir, haberdardır.” [118]

Allah her şeyi görür. İnsanda olduğu gi­bi gözleri yoktur.

7 - Kelâm (Konuşma):

“…Allah,  Musa'ya hitab etmişti...”[119]

Allah'ın sözleri çeşitli şekillerdedir. Emir, yasaklama, vaad ve tehdit şeklinde söz­ler söylemiştir. O, konuşur, fakat insanlar gibi dille konuşmaz. O, çeşitli peygamberle­rine Cebrail vasıtasıyla konuşmuştur. [120]

[97] Zümer: 39/11.

[98] Âl-i İmran: 3/167

[99] Hadîd: 57/3.

[100] Bakara: 2/255.

[101] Şûra: 42/11.

[102] En'âm: 6/103.

[103] Nur: 24/35.

[104] Bakara: 2/255.

[105] En'âm: 6/3.

[106] En'âm: 6/73.

[107] Yûnus: 10/61.

[108] Kaf: 50/16.

[109] Yasin: 36/82-83.

[110] Nisa: 4/132.

[111] Zümer: 39/62.

[112] En'âm: 6/164.

[113] Haşr: 59/23.

[114] Bürûc: 85/14-15-16.

[115] Enbiyâ: 21/23.

[116] Âl-i İmran: 3/26.

[117] En'âm: 6/13.

[118] En'âm: 6/10.

[119] Nisa: 4/164.

[120] M. İ. Hafız İsmail Surti, Kur’an’da Şirk Kavramı, Akabe Yayınları, İstanbul, 1985: 54-58.


mevlüdekalınsaz
Tue 3 June 2014, 08:51 pm GMT +0200
Esselamü aleykum; paylaşım için Mevlam razı olsun...Mevlam tevhidi hakkıyla idrak edebilmeyi ve tasdik edebilmeyi cümlemize nasip eylesin inşALLAH....

damla6d
Mon 12 October 2015, 07:49 pm GMT +0200
Allah'ın eşi benzeri yoktur.Allah birdir ve tektir.Merhametli olandır.Tek Rabb O'dur.Putlar asla Rabb değillerdir.Tevhid inancı da bunları gerektirir.Ama bu sadece birkaçı.Hepsi değil.Ama inanmak zor değil.Hatta ibadet  ve gerçekten inanmaktan geçer.

selinay 7b
Mon 12 October 2015, 07:52 pm GMT +0200
Selamun Aleykum
Tevhid :
Allah'ın zatında,fiillerinde,isim ve sıfatlarında birleyip, bütün ibadetleri yanlızca  O'na yapmaktır.
Şirk:
"Şirkün" sözü ortak koşmak anlamına gelir.Bu lafızın kökü Arapça "şerake"(ortak oldu) anlamındadır.
Müşrik:
Allah'a ortak koşan demektir. Alllahu  Teala şirk konusunda şöyle buyurmaktadır:
"Şüphesiz Allah kendisine oertak koşulmasını bağışlamaz . Bunun dışında dilediğini bağışlar.Allah'a ortak koşan , muhakkak ki,derin bir sapıklığa düşmüştür." ( Nisa -116)

Allah razı olsun

ceren
Mon 12 October 2015, 07:53 pm GMT +0200
Aleykümselam.Kur anı kerimi okuyan,anlayan ve algılayan ve tevhid inancını tam yaşayan ve Allaha layık bir kul olan kullardan olalım inşallah...